MGK toplantısı sona erdi!

MGK toplantısı sona erdi!
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü....

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantının ardından yazılı açıklama yapıldı.

Erdoğan, MGK toplantısına son kez katılan komutanlara hediye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a ise MİT'teki görevlerinden dolayı Devlet Üstün Hizmet Madalyası takdim etti. 

TIKLAYIN: Hakan Fidan'a "Üstün Hizmet Madalyası" verildi

30 Ağustos'ta emekliye ayrılacak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ve MGK Genel Sekreter Yardımcısı Tuğgeneral Alper Eser'e saat ve çini hediye edildi.

Hediyesini alırken duygusal anlar yaşayan Musa Avsever, askerliğe 1971 yılında başladığını belirterek, "Bir subayın gelebileceği en üst seviyeye geldim. Teşekkür ederim" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avsever'e sarılarak "Kendisi duygulandı, biz de duygulandık. Sağ ol" karşılığını verdi.

Orgeneral Atilla Gülan da TSK'ya 47 sene hizmet verdiğini ifade ederek, Avsever'in kendisinden daha fazla hizmetinin olduğunu söyledi.

Görevini en üst düzeyde bıraktığı için onurlu ve gururlu olduğunu dile getiren Gülan, destekleri için Erdoğan'a teşekkür etti.

Toplantının ardından yayımlanan bildiri şöyle:

"Millî Güvenlik Kurulu, 9 Ağustos 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır.

Toplantıda;

1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.

FETÖ ile mücadelede gelinen son aşama değerlendirilmiş; Türkiye’nin başta güvenlik ve dış politika alanlarında olmak üzere, stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha vurgulanmıştır.

2. Eşsiz fedakârlıklarla kazanılan Millî Mücadelemizin sonunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın yüzüncü yıl dönümünde de tarihin Türkiye Cumhuriyeti’ne yüklediği mesuliyetin gereklerinin hassasiyetle yerine getirildiği ifade edilmiş; bölgemizde bir asırdır barış ve istikrara temel teşkil eden antlaşma ile kurulan düzenin milletimizin menfaatleri doğrultusunda tahkim edilmesine yönelik kararlılık teyit edilmiştir.

3. Komşumuz Irak ile iş birliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimizin hem de bölgemizin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı belirtilmiş; Türkiye’nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, iş birliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir.

4. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgemize yönelik muhtemel etkileri etraflıca ele alınmış; Karadeniz’de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı ifade edilmiştir. Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulmuş; tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır.

5. Afrika’da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmeler değerlendirilmiş; kıtanın meselelerine en uygun çözümlerin ancak kıtanın sahiplerince bulunabileceği ifade edilmiştir.

6.İslam dinini hedef alarak iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve Birleşmiş Milletler tarafından da nefret suçu olarak nitelendirilen menfur eylemlerin engellenmesi ve suçluların cezalandırılması hususundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen devletler; ifade hürriyeti kisvesiyle ektikleri nefret tohumlarının ortaya çıkarabileceği yıkıcı etkileri idrak ederek bir an evvel bu tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye davet edilmiştir.

7. Küresel bir kriz hâlini almaya başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulmuş; insanlığın bu müşterek meselesine ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile iş birliğinin çözüm getirebileceği belirtilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur."