Numan Kurtulmuş: Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak

Numan Kurtulmuş: Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile TBMM’de bir araya geldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, “Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası...
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile TBMM’de bir araya geldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, “Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak ve bu yaptıkları zulümlerin hesaplarını birer birer vereceklerdir” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile TBMM’de bir araya geldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, “Bütün insanlığın gözü önünde büyük bir katliamın, büyük bir soykırımın Gazze’de uygulandığını görüyoruz. Ne yazık ki küresel sistem buna en ufak bir çözüm üretemiyor. Çünkü bu küresel sistemin suyunun başında zalimlerin iş birlikçileri vardır. Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak ve bu yaptıkları zulümlerin hesaplarını birer birer vereceklerdir” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre'yi TBMM’deki makamında kabul etti.

"Kıbrıs meselesi, bizim milli meselemizdir"

“Kıbrıs meselesi, bizim milli meselemizdir” diyen Kurtulmuş, Kıbrıs’la ilgili zor dönemlerin artık geride kaldığını, çok daha güçlü bir Kıbrıs’ın oluşması için engelin kalmadığını düşündüklerini ifade etti. Kurtulmuş, “Kıbrıs ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tam bir bütünleşme içerisindedir, tam bir anlayış birliği içerisindedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, artık bir devlet olarak uluslararası alanda da varlığını kabul ettirebilecek bir dönemin başlangıcındadır" dedi.

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok ciddi bir şekilde dünyada da tanınan bir ülke durumuna gelecektir"

Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 50, KKTC'nin kuruluşunun üzerinden 40 yıl geçtiğine ve bu sene 41. yılının kutlanacağına değinen Kurtulmuş, “Artık bütün kurum ve kuruluşlarıyla müstakil ve muktedir bir devlet olarak Kıbrıs Türk devleti ortadadır. Bundan sonraki alanda, Allah'ın izniyle hem Kıbrıs Türklerinin adadaki hak ve hukukunu, Doğu Akdeniz'deki hak ve hukukunu koruyarak hem de uluslararası alanda her gün biraz daha tanınırlığını artıracak çalışmaların içerisindeyiz. Ümit ediyorum ki en kısa zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok ciddi bir şekilde dünyada da tanınan bir ülke durumuna gelecektir” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir güce sahip ülke olmadığının belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Kıbrıs'ın ayağına diken değse, bu Türk milletine ve Türk devletine rahatsızlık verir"

“Bizim millet varlığı dediğimiz; Kıbrıs'tan Orta Asya'ya, Balkanlar'a, Afrika'nın ve Asya'nın içlerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada tarihi izlerimizin, köklerimizin, dostluklarımızın akrabalıklarımızın ve birlikte mücadelemizin olduğu çok farklı milletler, halklar mevcuttur. Bütün bunların hepsi, aslında Türkiye'nin millet varlığını oluşturmaktadır. Bu çerçevede tabii ki en yakın kanımız, canımız olan Kıbrıs Türklüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de aslında en yakın dostlarındandır, akrabalarındandır. Kıbrıs'ın ayağına diken değse, bu Türk milletine ve Türk devletine rahatsızlık verir. İnşallah bu anlayış birliği içerisinde millet varlığımızın önemli unsurlarından birisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ve Kuzey Kıbrıs Türk halkını en güzel günlere ulaştırmak için beraberce, yan yana, omuz omuza mücadele ediyoruz.”

"Haklının değıl, her zaman güçlünün yanında olan, güçlünün sözcüsü olan bır uluslararası sistem var"

Şu anda dünyadaki en temel sorunların başında “yeni, adil, hakkaniyetli bir dünya sisteminin olmayışı”nın geldiğini ifade eden Kurtulmuş, “Hemen hemen hiçbir sorunu çözemeyen, hiçbir soruna adil ve kalıcı bir barış perspektifiyle yaklaşamayan, muktedir olmayan bir dünya siyaseti vardır. Bu dünya sisteminin sadece elinde gücü bulunduranların yanında olduğunu görüyoruz. Haklının değil, her zaman güçlünün yanında olan, güçlünün sözcüsü olan bir uluslararası sistem var. Bu sistem böylesine devam edemez. Yıllardır Kıbrıs'ta bu sistemin nasıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk halkının aleyhine çalıştığını biliyoruz” diye konuştu.

İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırılarına dikkat çeken Kurtulmuş, şunları devam etti:

"Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak, yaptıkları zulümlerin hesaplarını vereceklerdir"

“Bugün benzer şekilde, bütün insanlığın gözü önünde büyük bir katliamın, büyük bir soykırımın Gazze’de uygulandığını görüyoruz. Ne yazık ki küresel sistem buna en ufak bir çözüm üretemiyor. Çünkü bu küresel sistemin suyunun başında zalimlerin iş birlikçileri vardır. Bu anlamda yeni, adil, hakkaniyetli bir küresel, siyasal mimariye ihtiyacımız var. Türkiye olarak da bunu uluslararası siyaset anlayışımızın en önemli noktası olarak görüyoruz ve bunun gerçekleşmesi için bütün dünya halklarıyla birlikte mücadele ediyoruz. Dünyanın gündemi ne olursa olsun, şu anda yaşadığımız ve her birimize ızdırap veren, gönlünde azıcık insanlık duygusu taşıyan herkese büyük acılar veren Gazze'de yaşanan soykırımı, dünya gündeminin bir numaralı maddesi halinde tutmak mecburiyetindeyiz. Bu bir insanlık vazifesidir. Zalimin, ‘Yaptım, yanıma kar kaldı’ demeyeceği bir uluslararası uyanışın ortaya çıktığını da görüyoruz. Bundan dolayı da memnun oluyoruz. Eninde sonunda Netanyahu ve çetesi uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacak ve bu yaptıkları zulümlerin hesaplarını birer birer vereceklerdir. Ama bunun için hakkı söyleyen, mazlumdan yana olan herkesin sesini yükseltmesi lazım. En son Lahey'deki mahkemede, artık kanıtlar bir bir mahkemenin huzuruna sunuldukça bu siyonist rejimin yüzündeki saklanmış olan o sahte ifadelerinin yerle bir olmaya başladığını görüyoruz. Ben bu vesileyle bir kez daha Gazze halkına yaşadıkları derin acılar dolayısıyla Türk milleti olarak hem taziyelerimizi hem bütünüyle yanında olduğumuzu ifade etmeyi bir sorumluluk olarak telakki ediyorum. Sonuna kadar, şartlar ne olursa olsun, Gazze halkının, Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Eninde sonunda başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin Devleti’nin mutlaka kurulacağına olan inancımızı ve bu uğurdaki samimi gayretimizi de bir kere daha kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.”

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, milli iradenin temsil yeri olan TBMM’de olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

"Anavatan Türkiye’nin ve Türkiye büyük millet Meclisi’nin her zaman desteğini gördük"

Türk milletinin hak ve menfaatlerini her şeyin üzerinde tuttuklarını ifade eden Töre, “Kıbrıs da bizim milli davamızdır. Bu milli davada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ve Sayın Başkanının gösterdiği hassasiyetleri yakinen biliyoruz ve çok teşekkür ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim milli devletimizdir. Ama anavatan Türkiye'nin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin her zaman desteğini, yardımlarını, ilgisini gördük. Birlikte yola devam edeceğiz” dedi.

Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan askerler için de rahmet dileyen Töre, şunları kaydetti:

"Bizim Türk milleti olarak güçlü olmamız, milli birlik ve beraberliğimizin daha da pekişmesi gerekir"

“Birleşmiş Milletler Barış Gücü adada hiçbir zaman barışı sağlayamadı ve tarafsız da olamadılar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği, ‘Dünya beşten büyüktür’ gerçeğini hem Kıbrıs’ta biz canlı olarak biliyoruz hem de son Gazze'de meydana gelen katliam dolayısıyla Birleşmiş Milletler'in bir işe yaramadığını, Avrupa Birliği'nin bir işe yaramadığını biliyoruz. Dolayısıyla bizim Türk milleti olarak güçlü olmamız gerekir, milli birlik ve beraberliğimizin daha da pekişmesi gerekir. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak anavatanın desteğiyle ayakta duruyoruz ve yola devam ediyoruz. Türkiyesiz zaten asla olmaz. Canı cana, kanı kana katarak bugünlere geldik. Yine birlikte devam edeceğiz.” (ANKA)