Numan Kurtulmuş'tan silahlı saldırı açıklaması: Hangi partiye yapılırsa yapılsın, demokrasiye açık bir saldırı

Numan Kurtulmuş'tan silahlı saldırı açıklaması: Hangi partiye yapılırsa yapılsın, demokrasiye açık bir saldırı
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin silahlı saldırıya uğrayan Çukurova İlçe Başkanlığı binasını ziyaret etti. Kurtulmuş, "Hangi partiye yapılırsa yapılsın siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ya da siyaseti...

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin silahlı saldırıya uğrayan Çukurova İlçe Başkanlığı binasını ziyaret etti. Kurtulmuş, "Hangi partiye yapılırsa yapılsın siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ya da siyaseti ötekileştirmek için bir saldırı olduğu açıktır" dedi.

Başkanlık binasında inceleme yaptıktan sonra basın mensuplarına açıklama yapan Kurtulmuş, seçim öncesi böyle bir saldırının yaşanmasının düşündürücü olduğunu söyledi. Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

SEÇİMİ ROROVOKE ETME İHTİMALİ

"Fevkalâde dikkat etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz ve birtakım provokatörlerin Türkiye'de hem seçime gölge düşürmek hem de Türkiye'de toplumsal kamplaşmayı artırmak ya da kışkırtmak için birtakım provokasyonlar yapması ihtimalinin olduğunu gösteriyor bu olay. Şu anda zanlı yakalandı. Emniyette ifadesi alınıyor ve olayın bütün boyutları ile ortaya çıkarılmasını temenni ediyoruz. Ümit ederiz ki arkasında başka bir şey yoktur. Ama arkasında ne varsa, sadece silahı sıkan, ateşleme yapan kişi değil, bunun arkasında kimler varsa bunların da kamuoyunun önüne çıkarılması, güvenlik güçlerimizin sorumluluğudur. Ve bu konuda çok titiz bir çalışma yürütülmektedir."

"HANGİ PARTİYE YAPILIRSA YAPILSIN..."

"Bu tür saldırıların aslında Türkiye demokrasisine yapılan açık ve aleni bir saldırı olduğunu görmemiz lazım ve bütün siyasetçiler olarak ötekileştirici dili kullanmadan, bu tür saldırıların arkasında başka niyetler, hesaplar görmeden açıkça ortaya koymamız gereken husus, bu Türk demokrasisine yapılan aleni bir saldırıdır. Hangi partiye yapılırsa yapılsın siyaset kurumunu itibarsızlaştırmak ya da siyaseti ötekileştirmek için bir saldırı olduğu açıktır. Ayrıca yine bazıları bu saldırılar vesilesiyle önümüzdeki seçime gölge düşürmek isteyebilirler. Türkiye'de seçim güvenliğini tartışma konusu yapmak isteyenler olabilir. Önce şunu söylemek isteriz ki Türkiye'de çok şükür artık en iyi yaptığımız işlerden birisi seçimdir. Türkiye'de bu seçim döneminde de Allah'ın izniyle seçim güvenliği sonuna kadar sağlanarak, sadece kampanya sırasında değil, sandıkların oy verme günü başladığı, sandıkların açıldığı ana kadar ve ondan sonrasında da güvenlik tam manası ile sağlanacaktır. Bu tür tartışmalar, bu tür çatışmalar saldırılar seçim güvenliğine de gölge düşürmek amacına matuf olabilir. Vatandaşlarımız rahat olsun. Türkiye huzur içerisinde, esenlik içerisinde, güvenlik içerisinde bir seçim kampanyası yürütecek. Demokratik standartları son derece yüksek bir seçim kampanyası sonucu vatandaşlarımızın özgür iradesi yansıyacak, açık şeffaf bir şekilde sandıklardaki oyların sayımı gerçekleşecek ve Türkiye inşallah 14 Mayıs'ta bu tarihi seçimde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı milletimizin oyları ile milletimizin iradesi ile yeniden cumhurbaşkanını seçecek. Ümit ediyoruz ki 14 Mayıs'ta sandıklar açıldığında sadece sandıklar açılmayacak, Türkiye Yüzyılı'nın kapıları da sonuna kadar açılacaktır." 

"KURŞUNUN OLDUĞU YERDE DEMOKRASİ OLMAZ"

"Kurşunun olduğu, silahın olduğu, bombanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin en büyük düşmanı, sözü olmayan, fikri olmayanların başvurduğu yöntem şiddettir, kabalıktır, zorbalıktır, silahtır, bombadır. Dolayısıyla demokrasiyi bütün standartları ile Türkiye'de yerleştirme iddiasında olan ve demokrasinin kökleşmesi için büyük bedeller ödeyerek bugüne kadar gelmiş olan bir siyasi parti olarak, bir siyasi hareket olarak demokrasinin yüksek standartlı bir hale getirilmesi için sonuna kadar mücadele ediyoruz, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu tür demokrasi düşmanı birtakım gelişmelere de, birtakım kişilere de müsaade etmeyeceğiz. Yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'de beşeri planda milletin üstünde söz, kuvvet ve karar sahibi hiçbir gücün olmadığına inanıyoruz."