CHP, "Demokrasi ve adaletin 100. KARA gününde" toplandı: Özgür Özel'den LeMan Dergisi açıklaması

CHP, "Demokrasi ve adaletin 100. KARA gününde" toplandı: Özgür Özel'den LeMan Dergisi açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Demokrasi ve adaletin 100. KARA gününde '100 KARASI"' etkinliğinde konuştu: "Hz. Muhammed'e saygısızlığa da izin vermem ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden yapılan lince de izin vermem"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Lütfi Kırdar Kültür Merkezi'nde Demokrasi ve adaletin 100. KARA gününde '100 KARASI' etkinliğinde konuşuyor.

Özel'in konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Bugün önemli bir günde iki önemli buluşma için İstanbul'dayız. Meclis Grup Toplantısı olduğu gün ve saatte sizlerle birlikte akşam da her şeyin başladığı saatte 20.30'da Saraçhane'deyiz.

Bir büyük adaletsizliğin karşısında bir demokrasi utancının tam ortasında mücadelemizle dimdik durmak için, hatırlamak hatırlatmak için. Unutmamak unutturmamak için buradayız.

Tam 100 gün önce bugün 15,5 milyon insanın sandığa giderek oy verdiği bir Cumhurbaşkanı adayı adaylaştığı gün tutuklandı. Bugün 100. gün. Yüz karasıdır. Demokrasinin yüz karasıdır. Adaletin yüz karasıdır. Bu süreç Türkiye siyasi tarihinin yüz karasıdır.

"Miting için değil, eylem için meydanlardayız"

19 Mart'tan bu yana sokaklardayız, meydanlardayız.

Gençlerin dediği gibi miting için değil, eylem için meydanlardayız. Bir darbeye karşı direnme hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü bu milletin tarihinde aslında bir direnişin tarihi yatar.

Tarihte zalimler hep var, var olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Ama direniş ile de vardır. Kazananlar hep direnenler olmuştur.

Ekrem İmamoğlu 100 gündür gururuyla, onuruyla o hücrede dimdik ayakta duruyor. Atılan iftiralardan hiçbirisi ona yapışmadı, yapışmıyor. Biz de milletimizle birlikte 100 gündür meydanlardayız. Ekrem Başkanı hapse atanlar da korkudan insan içine çıkamazken biz beraberiz, birlikteyiz, omuz omuzayız. Birbirimizin yüzüne gözüne bakıyor, birbirimizden güç alıyoruz.

Seçimlerden sonra 6-7 ay sonra yaptığımız araştırmalarda başkanlarımızdan, belediyelerimizden memnuniyet oranı Türkiye ortalamasında yüzde 58'leri buldu. Başkanlarımızdan yüzde 70'e varan memnuniyet oranlarını yakalayanlar oldu. AK Parti de aynı ölçümleri yaptırdı. AK Parti'nin kendi ölçümlerinde bizim 58 bulduğumuzu onlar 61 olarak ölçtüler. Partimizi de bugün de olduğu gibi o gün de bugün de bütün araştırma şirketleri Türkiye'nin 1. partisi geleceğin iktidar partisi olarak ölçtüler, ilan ettiler.

O gün iktidarın yapması gereken bizimle hizmette yarışmaktı. Ama onlar bizde yarışmak yerine, bizle yarışmaktan korkarak bizim demokrasiye duyduğumuz saygıyı, 47 yıl gösterdiğimiz saygıyı millet onlardan Cumhurbaşkanlığı seçiminin takviminin başlayacağı güne kadar sadece 47 ay bekledi. Bırakın 47 ayı, 47 gün bile milletin kararına hürmet edemediler.

Mahkeme mahkeme gezdirdikleri, Canan Kaftancıoğlu, Enis Berberoğlu, Selahattin Demirtaş, Can Atalay, Sözcü Gazetesi, Selçuk Kozağaçlı, Grup Yorum, Türk Tabipleri Birliği, Sırrı Süreyya Önder davalarında görevini verilen siyasi talimatları harfiyen yerine getiren sonra Bakan Yardımcısı olarak Ankara'da ödüllendirilen seyyar giyotini buldular ve bu ismi anayasaya aykırı bir kararla Adalet Bakan Yardımcılığı gibi siyasi bir makamdan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atadılar. 9 Ekim'den bu yana 265 gündür İstanbul'da ve Türkiye'de adalet ayaklar altında, vicdan ayaklar altında.

"Tek suçları aldıkları görevi hakkaniyetle yapmak"

Muhaliflere, siyasetçilere, gazetecilere, belediye başkanlarımıza, pırıl pırıl bürokratlarımıza soruşturmalar açıldı, haksız tutuklamalar yapıldı. İlk olarak 30 Ekim'de Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer tutuklandı, yerine kayyım atandı. Esenyurt Halkı'nın yüzde 51 oyla seçtiği Ahmet Özer 244 gündür tutukludur. 244 gündür Esenyurt Belediyemiz işgal altında, Esenyurt'un iradesi esirdir. Takip eden günlerde Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat'ı tam 165 gündür tutuklu. Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler 119 gündür tutuklu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu 100 gündür tutuklu. Şişli Belediye Başkanı Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye başkanımız Murat Çalık yüzer gündür tutuklular. Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün, Gazi Osmanpaşa Belediye Başkanımız Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanımız Utku Caner Çaykara, Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Haydar, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin 27'şer gündür tutuklular, zindandalar.

Onlarla birlikte 27 gündür, 100 gündür, 119 165 gündür içeride olan bürokratlarımız var. Tek suçları aldıkları görevi hakkaniyetle yapmak. İçeride halen durduklarına göre kendilerine verilen iftira talimatnamelerine uymamak, gerçeğe aykırı beyanlar verip birbirini karalamamaktır. En en yeni bürokratımızdan yıllardır birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlara kadar Silivri'de ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde esaret altında tutulan namuslu insanlara buradan bu salondan selam yolluyoruz. Hepsinin arkasındayız, hepsinin yanındayız, hepsinde gurur duyuyoruz.

Gençler, gençler, gençler yukarıdan birine sesleniyorlar. Arkamda da bir tablo var. Bundan bir seçim önce Cumhuriyet Halk Partisi kıyılardaki oralarda da kesintilerimiz vardı. Kıyılarda belediyeleri alan 1. parti olabilen bir durumdan Cumhuriyet Halk Partisi bu ruhla, bu dayanışmayla Ekrem İmamoğlu gibi, Mansur Yavaş gibi her birisi bu ön saflarda oturan değerli Büyükşehir Belediye başkanlarımızın, il belediye başkanlarımızın, ilçe, belde belediye başkanlarımızın, doğru adayların doğru projelerle, temiz yüreklerle cesaretle çıktığı yolda 47 yıl sonra ortaya çıkan tablo böyledir.

O bahsedilen isim Cumhurbaşkanı adayı olduğunda ve sandıklar açıldığında bu bu tabloda kırmızı olmayan hiçbir il kalmayacaktır. Buna inanıyoruz ve buna güveniyoruz.

Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi

Ey Erdoğan! Bundan 2 ay önce, 3 ay önce, 100 gün önce demiştin ki bir ay geçsin. Birbirlerinin yüzüne bakacak, ailelerinin gözünün içine bakacak halleri kalmayacak. Atılacak iftiralara, yalanlara, gizli tanıklara ailelerin birbirine düşmesine güveniyordun. Bak bu meydanda bu salonda hep beraberiz. Biraz önce Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi. Buradan ben bu salonu dolduranların gözlerinin içine, Ekrem Başkanın değerli eşinin gözünün içine, ailelerin gözlerinin içine, Türkiye'nin gözünün içine bakarak söylüyorum. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarımız masumdur. Atılanlar iftiradır. İnsan içine çıkamayacaklar. Siz iftiracılarsınız. Sizlersiniz. Biz buradayız. Buradayız. Hep birlikteyiz.

"Millete güveniyorum, millete!"

Gözaltındaki arkadaşlarımızı iki yanlarına birer polis sıraya dizerek ellerini önlerinde bağlayarak devletin polisine görüntülerini çektirip medyaya servis ettiler. Darbe dönemlerinde yaşanan ayıp 2025'te bu millete yaşattılar. Bu ülkeyi, bu ülkeyi o hale düşürmekten utanmadılar. Belediyede açtıkları kasadan Gaziosmanpaşa hakanımızın kasasından belediyenin resmi mührü çıktı.

Belediyenin resmi mührü. Yine koruma müdürü Mustafa Akın'ın namuslu bir polis olan devlette şanla şerefle ödül belgeleriyle görev yapmış olan yıllardır Ekrem Başkanımızın ailesinin yanından ayrılmayan Mustafa komiserin yayladaki evine gittiler. A101'den satın alınmış dandik bir kasanın içinde 48 tek resmi silahta kullanılacak mermiyi buldular. Ancak ekranın yarısına kırmızı kırmızı yazarak efendim kasadan gizli kasalara ulaşıldı diyerek kasadan boşaltılan dolar görüntülerini servis ettiler. Tutanakta kasada mermi bulunmuştur yazıyor. TRT çıkan dolarları gösteriyor. Kasada kasada belediyenin mührü bulunmuştur yazıyor. TRT Haber Euro çıkartıyor. Buna itiraz edince böyle bir arama tutanağı yok.

Altında imza var. Kasalardan para çıkmadı deyince elimizde görüntüler yoktu. Stoktan video kullandık. Kusura bakmayın dediler. Kusura bakmak değil. Kusura bakmak değil. Bu stok videoyu size kim yolladı? Boş kasaya rağmen basın görüntüleri kim dedi biliyorum. Bu görüntüyü yayana da o talimatı verene de diyorum ki seçime kadar bekle ulan. Seçime kadar bekle.

Özgür Özel neyine güveniyor? Millete güveniyorum lan. Millete güveniyorum. Milletten başka güvenecek kim var? Millete güveniyorum millete.

İzmir operasyonuna ilk tepki

Demokrasiye dönüşsün diye beklerken birileri adaleti katletmeye devam ediyorlar. İzmir'de İl Başkanımız önceki Büyükşehir Belediye Başkanımız dahil 150'den fazla kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu milleti 100. Kara güne Şafak baskınıyla uyandıranların bir amacı sadece kendi gördükleri o hayali ahtapota milleti inandırmaya çalışırken diğer taraftan bugünkü 100. gün mücadelemizi, etkinliğimizi, akşamki Saraçhane birlikteliğimizi engellemek bizi paralize etmek, dikkati İzmir'e çekmek, buradakileri unutulmaya terk etmek hesabı vardır. Ama buradan bütün Türkiye'ye ilan ediyorum ki bugün 100. kara gün İstanbul mücadelemizin 104. günüdür. İzmir mücadelesinin 1 günüdür.

İzmir'de operasyonun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ihbarıyla yapıldığı gibi bir dezenformasyon az önce yalanlanmıştır. Elbette büyük büyük yapıların içinde soruşturmalar varsa suçlular haklarında işlemler olabilir.

Ancak bugün İzmir'deki bu boyuttaki bir operasyonun yeni bir yargı kumpası olduğundan iftira olduğundan ve kimleri kapsadığına bakıldığında CHP'nin içinde efendim şimdi son kurultayda Özgür Özel'i destekleyenlere operasyon oldu. Özgür Özel onlara sahip çıktı. Şimdi karşısındakilere operasyon yapalım. Onlara sahip çıkmaz partiyi bölelim hesabı ne Özgür Özel'i ne Kuvay-i Milliye'nin partisini tanımamaktır. Biz geride kimseyi bırakmayanların partisiyiz.

Biz haklıyla haklıyı, haklıyla haksızı vicdanımızda tartan birileri kara çaldı diye onlara siyasi pozisyonlar üzerinden bakan değil herkesi kendimiz kadar, kardeşimiz kadar bu partideki herkesi kardeş bilenleriz. Kardeşini satanlara, yola çıktıklarını yolda bırakanlara kurdukları partiyi 33 kişiyle kurup iki kişi olanlara duyurulur. Cumhuriyet Halk Partisi birlikteliğin ve kardeşliğin partisidir.

LeMan Dergisi'ne saldırı

Dün akşam saatlerinde Türkiye'de yaygınlaşan ve hızla tansiyonu yükselten olayı ilk duyduğumda Leman Gazetesi Hazreti Peygamber'in karikatürünü çizmiş. İlk tepkim "Yanlış olmuş. Olur mu karikatür? Peygamberin resmi mi olur?" İkinci tepkim" Ya yapmamışlardır. Bu doğru değildir. Leman öyle bir dergi değil" demek olmuştur. Aldım karikatüre baktım. Kolayı şu: Karikatüre bakmadan, buzlanmış yerlere bakarak "Efendim, Peygamber Efendimize bunu diyenleri ben de kınıyorum." demek işin kolayıdır.

Yapabilirim, yapabiliriz. Birilerinin peşine takılabiliriz. Özgür Özel olarak baktığımı ve gördüğümü söylüyorum. Buradan vicdan sahibi muhafazakarlara muhafazakar cemaatin, muhafazakar camianın kanaat önderlerine, yazarına çizerine hatta karikatüristlerine sesleniyorum.

Dönün bir bakın. Ben baktığımda Gazze'de bombardıman altında hayatını kaybetmiş, kanatlar takılmış bir melek görüyorum. Başında haresiyle, kanadıyla. Bir başka öldürülmüş, bir başka bombanın öldürdüğü bir melekle karşılaşıyor.

Gökyüzünde tanışıyorlar. Diyor ki "Selamünaleyküm, ben Muhammed." Bunu Hazreti Muhammed'i resmetmişler olarak söylüyorlar. Hazreti Muhammed peygamber katındadır. Melek falan değildir. Orada Muhammed Gazze'de öldürülmüş, ismini Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazreti Muhammed'den alan bir Müslüman çocuktur. Gökyüzünde karşılaştığı bir başka peygamberden adını alan bir başka çocuk, bir başka Gazzeli'dir. Doğduğunda bebek öldüğünde kaç yaşında olursa olsun, peygamberlerin adını alanlar burada ölüyor diye resmedilmiş ve bu şekilde açıklanmış bir karikatürdür.

Ama kolay, fırsat var. Peygamberin resmini çizdiler saldırın Leman'a. O Leman, o Leman hepimiz susarken, hepimiz susarken Mavi Marmara'ya destek karikatürü çizen Leman'dır. O Leman hepimiz susarken İsrail'e ticarete karşı cephe alan Leman'dır. O Leman Motokurye Samet'i kapak yapmış. Ve Samet'in kardeşine destek olmuş Leman'dır. O Motokurye Samet Ankara'da ölünce hikayesini hepimizin öngür hüngür ağladığı Samet'tir. Çok bilinmez. Biz o Samet'in kardeşini motokuryelerin davasını sürdüren bütün motokuryeler için mücadele eden Berna Özgül'ü genç yaşında parti meclis üyesi yaptık. Berna Lemancıların abisini kapak yaptıkları gün bunu söylememe gerek yok. Leman'ın maddi manevi destekleriyle okuyan Berna mezun olduğu gün cübbesini aldı. Geldi cübbesini giydi. Bana abisinin, motokurye Samet'in kapak olduğu Leman'ı getirip teşekkür etti ve paylaştı. Dün akşam bilmezler Berna'nın Samet'in kardeşi olduğunu, Berna'nın Saadet'in kardeşi olduğunu rahmetli Samet'in kardeşi olduğunu bilmezler. Leman Gazetesi diyorlar. Geçen hafta Özgür Özel'i ziyaret etmişti. Ardından da bu paylaşımı yaptı. Ben rahmetli Samet'e, kız kardeşine, Leman Gazetesi'nin bugüne kadar Filistin davasına sahip çıkışına doğrudan şahit olmuş bir okurlarıyım. Leman Gazetesi'nin üstünde tepinerek hakikati ezemezsiniz.

Eğer ki Gazi eğer ki Hazreti Muhammed'e bir saygısızlık varsa ona kim karşı çıkar? Geçmişteki meclis tutanaklarına bakın. Manisa'dakilere Manisa'da her siyasi partiden, her siyasi partiden iyi gününde kötü gününde birlikte olduğumuz, yasımızı birlikte tuttuğumuz, orucumuzu birlikte açtığımız, bayram namazını birlikte kıldığımız Manisalı muhafazakarlar şahidimdir ki Hazreti Muhammed'e saygısızlığa da izin vermem. Ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal lince de sessiz kalmam. Herkes doğru yerde durmayı bilecek.

Yarın yarın 2 Temmuz Madımak'ın yıldönümü. Öyle Madımak'taki canların üzerine hunharca yürüyenlerin, hedef gösterenlerin, Allahsızlar dinsizler diye saldıranların Türkiye'ye neyi yaşattığı ortadadır. Herkesi metanete, aklı selime, doğru yerde durmaya davet ediyorum. Bu bu yüz karası tablonun ortadan kalkması için yapılacaklar bellidir. Hukuksuzluklar bitmeden düze çıkamayız. Demokrasiye ve adalete dönülmezse zorunluluktur.

Tutuklular ve ailelerine yönelik tehdit ve kötü muameleye, baskıya, avukatsız ifade uygulamasına derhal son verilmelidir. Bir an evvel tutuksuz yargılamaya geçilmelidir. Bu süreçte açıkça suç işleyen yargı mensuplarına bu davalardan el çektirilmeli.

Erken seçim çağrısı

Cesaretiniz varsa. Anayasaya göre yapılacak erken seçimde Recep Tayyip Erdoğan aday olabileceğine göre 2 Kasım 2025 pazar günü bizim adayımız Ekrem İmamoğlu'dur. Karşımıza ister Erdoğan kim çıkarsa çıksın. Sandık istiyoruz. Seçim istiyoruz. Kararı millet versin istiyoruz. Milletten kaçmayın. Biz adayımızla, örgütümüzle, enerjimizle buradayız. Hakem millettir. Gelin milletin karşısına çıkalım. Biz milletle yürümeye devam ediyoruz. Bütün İstanbul'u iradesine sahip çıkan tüm İstanbulluları bu akşam 20:30'da Saraçhaneye eyleme bekliyorum eyleme. Milletimizi 2 Kasım pazar sandığa bekliyorum. Gazinin Partisini iktidar yapmaya, iktidar yapmaya. Ekrem Başkanı Cumhurbaşkanı yapmaya. Hep beraber önce Saraçhaneye sonra geleceğe yürüyoruz arkadaşlar.

Ayrıntılar geliyor...

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar