Özgür Özel Kırklareli'de: Emekli, Kılıçdaroğlu sayesinde ikramiye alıyor

Özgür Özel Kırklareli'de: Emekli, Kılıçdaroğlu sayesinde ikramiye alıyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli’de; “Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifakı Cumhur İttifakı. Yanında MHP var. Düne kadar buna ağzına geleni söylerdi. Düne kadar herkesten olur, senden olmaz derdi. Düne kadar hainsin...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli’de; “Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifakı Cumhur İttifakı. Yanında MHP var. Düne kadar buna ağzına geleni söylerdi. Düne kadar herkesten olur, senden olmaz derdi. Düne kadar hainsin derdi. İp atıyorlardı birbirlerine. Şimdi birbirlerine attıkları iple birbirlerine sıkı sıkı bağlanmışlar, milleti tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli’de; “Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifakı Cumhur İttifakı. Yanında MHP var. Düne kadar buna ağzına geleni söylerdi. Düne kadar herkesten olur, senden olmaz derdi. Düne kadar hainsin derdi. İp atıyorlardı birbirlerine. Şimdi birbirlerine attıkları iple birbirlerine sıkı sıkı bağlanmışlar, milleti tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar” dedi. Özel, yurttaşlara da “Bakın 1 Nisan olduysa, Tayyip Erdoğan dersini almadıysa, sen ona sarı kartı göstermediysen, kırmızı ışığı yakmadıysan, sen ona ‘hakkımı yiyemezsin’ demediysen yapacak bir şey yok. O acı reçete boğazını da yakar, mideni de deler ama ona dur demek için 1 Nisan’ın ertesi günü yapacak bir şey yok. Bir şey yapacaksan 1 Nisan’dan bir gün sonra değil, bir gün önce yapacaksın, 31 Mart’ta sandıkta yapacaksın. Hesabı soracaksın” diye seslendi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçim çalışmaları kapsamında bugün Kırklareli’de düzenlenen mitingde konuştu. Yeniden aday gösterilen Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu için oy isteyen Özel, şunları söyledi:

“Bugünlerde Recep Tayyip Erdoğan bizimle kavga etmek istiyor, bizimle kavga edecek bahaneler arıyor. Kendisi güya, sözde çok milli, herkes gayri milli. Ağzına geleni söylüyor, bizimle kavga etmek istiyor. Efendim sabah kalkıyor, her ürüne zam, zam, zam; akşam oluyor, televizyona çıkıyor, DEM, DEM, DEM. Ben Tayyip Erdoğan’ı demli çayı ile baş başa bırakıyorum. Onunla kavga edecek miyim? Edeceğim ama onunla kavgayı onun dediği yerde yapmayacağım. Onunla kavgayı emekliler için yapacağım, esnaflar, işsizler, yoksullar için yapacağım. Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde, 3 Kasım 2002’de en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Bugün asgari ücret 17 bin lira. Basit bir hesapla en düşük emekli maaşının 25-26 bin lira olması gerekir. Oysa bugün en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Tayyip Erdoğan geldiğinde bir emekli en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alabiliyordu, bugün en düşük emekli maaşı alan 10 bin lira. Sadece 2,5 çeyrek altın alıyor. Yani geldiği günden bugüne kadar Tayyip Erdoğan, emeklinin cebine elini sokup, emeklinin cebinden, kesesinde, mutfağından, buzdolabından 5,5 çeyrek altını çalmıştır. Elbette seninle kavga edeceğim. Emeklinin hakkını sende bırakmayacağım.

"Emekli, Kılıçdaroğlu sayesinde ikramiye alıyor"

Burada kocaman bir alkış yollamak lazım. Emekli ne alıyor, emekli bayrak ikramiyesi alıyor. Kimin sayesinde, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde. Kemal Bey, 2015’te emekliye birer bayram iki maaş ikramiye dedi, bunlar veremezsin dedi. 1 Kasım’da baktılar, seçim gidiyor. 7 Haziran’ı kaybettiler. Biz de vereceğiz dediler. 3 sene vermediler, 2018 seçimlerine bir ay kala verdiler. Ne verdiler, bin lira. O gün biz dedik ki bin lira olmaz, asgari ücret ver. Yok dedi, bin lira vereceğim. Beğenmediğimiz bin lira o gün 24 kilo kıyma alıyordu, o bin lirayı 3 sene sonra 2 bin lira yaptılar. Bu sene 5 bin yapacağız diye söz verip 3 bin lirada bıraktılar. Bakın, ilk kez 2018’de emeklinin bayram ikramiyesi bin lira, 24 kilo kıyma alırken şu anda 3 bin lira, sadece 6 kilo kıyma alabiliyor. Yani sadece 2018’den bugüne 6 yılda emeklinin sofrasından, buzdolabından, kursağından tam 18 kilo kıymayı çaldılar, sadece emekli ikramiyesiyle. Emekli, hakkını yiyenden 31 Mart’ta hesap soracak mı? Eğer 31 Mart’ta emekliler, emekçiler, esnaflar, çiftçiler, yoksullar hesap sorurlarsa her şey mümkün. Yok bırakırlar da ne hâli varsa görsün derlerse 1 Nisan tarihinden itibaren ne diyorlar, acı reçeteyi içireceğiz, kemerleri sıktıracağız, sıkı para politikası uygulayacağız.

"Erdoğan'a cevabı sandıkta ver"

Bakın 1 Nisan olduysa, Tayyip Erdoğan dersini almadıysa, sen ona sarı kartı göstermediysen, kırmızı ışığı yakmadıysan, sen ona ‘hakkımı yiyemezsin’ demediysen yapacak bir şey yok. O acı reçete boğazını da yakar, mideni de deler ama ona dur demek için 1 Nisan’ın ertesi günü yapacak bir şey yok. Bir şey yapacaksan 1 Nisan’dan bir gün sonra değil, bir gün önce yapacaksın, 31 Mart’ta sandıkta yapacaksın. Hesabı soracaksın. Buradan Tayyip Erdoğan’a teklifte bulunuyorum. Hodri meydan. Eğer emekliler halinden memnunsa, geçim sıkıntısı yoksa, onları ben tahrik ediyorsam sana oy versinler ama emekliler eğer ayın sonunu getiremiyorsa, emekliler o parayla çarşı, pazarı gezip de fileyi dolduramıyorsa, karnının doyuramıyorsa, torunun yüzünü güldüremiyorsa o zaman bütün emekliler bize oy versinler. Var mısın, yok musun? Hodri meydan. AKP’ye oy veren Memduh amca sana sesleniyorum. Eğer Tayyip Bey’in dediği gibi sıkıntın yoksa ona oy ver. Canın sağ olsun, ellerinden öpüyorum. ‘Özgür Efendi emeklileri tahrik ediyor’ diyen Tayyip Erdoğan’a bu sefer cevabı sandıkta sen ver Memduh amca.

"Utanmadan vatan haini diyor"

Bakın bunlar, Recep Tayyip Erdoğan, 2023’ün Mayıs ayında öyle bir şey yaptı ki; sahte videolar yaptı, montaj videolar yaptı ve insanları şöyle kandırdı. ‘Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük, bana oy vermelisin. Yoksa ezanı dindirecekler, bayrağı indirecekler, vatanı böldürecekler’. Çoğu kimse bunun ne büyük sahtekarlık olduğunu biliyordu ama bazı vatandaşlar, sadece bazı televizyonları izleyenler bu yalanlara inanıverdi, tekrar hak etmediği şekilde birinci turda değil ama ikinci turda yüzde 1 oyla tekrar başımızda kaldı. Şimdi tekrar tekrar aynı yalanlara sarılıyor ama artık insanların yalanlara karnı tok, çünkü karnı aç. İnsanların böyle kandırmacalara karnı tok. Dönüyor, dolaşıyor, utanmadan sana, bana vatan haini demeye kalkıyor. Ey Tayyip Erdoğan, hepimiz biliyoruz ki senin o çok sevdiklerin bu ülkeye 200 yıl matbaayı getirmediğinden, şanlı donanmayı 30 yıl Haliç’te tuttuğundan, bilime önem vermediğinden bütün dünya ilerledi, biz yerimizde kaldık.

Bu güzelim ülkeyi işgale geldiler. O gün seninkiler işgal donanmasına kırmızı halı seriyordu, bizim peşinden gittiğimiz Kartal istim botunun ucuna çıkmış, yanındaki yaverine ‘Korkma evlat. Geldikleri gibi gidecekler’ diyordu. Şimdi, o kahramanın kurduğu partinin mensuplarına utanmadan ‘hain’ diyor. Utanmadan beka sorunu var diyor. Bir beka sorunu olduğunda kimin kahraman, kimin kaçak olduğunu bu millet bir daha görür. Allah vermesin, bir beka sorunu olursa Tayyip Erdoğan çağırınca havaalanına gidip kot üstüne perdelik kumaştan kefen çekenler değil, dedesi Conkbayırı’nda kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi. Bomboş konuşuyor. Sen değil misin ‘Keşke Yunan kazansa’ diyen Fesli Deli Kadir’in elini öpen. Sen değil misin ‘Kurtuluş Savaşı hiç olmadı’ diyene methiyeler düzen. Sen değil misin, Gazi Paşa’ya ‘iki ayyaştan biri’ diyen. Şimdi çıkmış bana milliyetçilik taslıyor. Onun için buradan açıkça söylüyorum, bu Recep Tayyip Erdoğan’ın ittifakı Cumhur İttifakı. Yanında MHP var. Düne kadar buna ağzına geleni söylerdi. Düne kadar herkesten olur, senden olmaz derdi. Düne kadar hainsin derdi. İp atıyorlardı birbirlerine. Şimdi birbirlerine attıkları iple birbirlerine sıkı sıkı bağlanmışlar, milleti tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar.

"Muhafazakar demokratlara inanıyorum"

Hataylı depremzedeye ‘Oy vermezsen hizmet yok’ diyorlar. ‘Orduya oy vermezsen doğal gaz yok’ diyorlar. Sakarya’ya gidip ‘Hizmet getirmeyiz’ diye tehdit ediyorlar. Bir de yanlarına Hizbullahçıları, domuz bağcıları, kadın düşmanlarını almışlar. Buradan hepinize çağrımdır. Cumhur İttifakı var, o bir korku, tehdit ittifakıdır. O bir şantaj ittifakıdır. O sizi yoksullaştıran, yalnızlaştıran bir ittifaktır. Karşısında çok büyük bir ittifak var. O ittifakın adı Türkiye ittifakıdır. Türkiye ittifakında sosyal demokratlar var, milliyetçi demokratlar var. Türkiye ittifakında muhafazakar demokratlar var. Türkiye ittifakında Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar, hepimiz varız. Bu ülkeyi seven herkes var. Hep birlikteyiz. Türkiye ittifakının renkleri ay yıldızlı al bayrağın renkleridir. Türkiye ittifakının rengi kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Türkiye ittifakı kazanacak. Geçen sefer nasıl kazandıysak çok daha büyük şekilde kazanacağız. Ben size inanıyorum. Ben muhafazakar demokratlara inanıyorum; haramdan, yalandan korkanlara, israftan bıkanlara, bu gördüklerine inanamayanlara inanıyorum.” (ANKA)