PKK’nın çatışmalı tarihi: 40 yılı aşan savaşın bilançosu
Gazete Pencere- Bugün barış adına önemli bir adım atılıyor. Çözüme dair umutların yeniden filizlendiği bir gün. Ancak bu duruma kolay gelinmedi. PKK ile TÜrkiye arasında süren çatışmalar 40 yılı aştı.
1984’ün 15 Ağustos’unda, PKK (Kürdistan İşçi Partisi), Eruh (Siirt) ve Şemdinli (Hakkâri) ilçelerinde jandarma karakollarına düzenlediği saldırılarla Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı mücadeleye resmen başladı.
Bu saldırılar, Türkiye ile PKK arasında sürecek uzun ve kanlı çatışmaların başlangıcı oldu.
Resmî verilere göre 40 binden fazla insan hayatını kaybetti
Türkiye İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 1984’ten bu yana güvenlik güçleri, PKK mensupları ve siviller dâhil olmak üzere 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bağımsız araştırmalara göre ise toplam kayıp sayısı 50 binin üzerine çıkıyor. Bunların arasında 7 binden fazla güvenlik görevlisi, 30 binden fazla PKK mensubu ve 5 binden fazla sivil yer alıyor.
Köy boşaltmaları ve faili meçhuller
1990’lar, çatışmanın en yoğun olduğu yıllar olarak kayıtlara geçti. Güneydoğu Anadolu’da 3 bine yakın köy boşaltıldı, yüz binlerce insan yerinden edildi. Aynı dönemde binlerce faili meçhul cinayet işlendi. Devletin yürüttüğü “özel harp” uygulamaları ve JİTEM yapılanması bu dönemin karanlık sayfaları arasında yer aldı.
Öcalan'ın yakalanması ve ilk ateşkes
PKK lideri Abdullah Öcalan, 1999 yılında Kenya'da yakalanarak Türkiye’ye getirildi. Öcalan, yargılama sürecinde örgüte silah bırakma çağrısı yaptı. Bu çağrıyla birlikte PKK, Türkiye sınırları dışına çekildi ve 2004’e kadar sürecek görece bir ateşkes dönemi başladı.
2004 sonrası yeniden çatışma
2004 yılında ateşkesin sona erdiği ilan edildi. PKK, yeniden eylemlere başladı. Bu süreçte özellikle dağlık bölgelerde Türk Silahlı Kuvvetleri ile örgüt arasında yoğun çatışmalar yaşandı. Türkiye, Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyonlar düzenledi.
Çözüm süreci: umutlar ve çöküş
2013’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti, Abdullah Öcalan’la yürütülen görüşmeleri kamuoyuna açıkladı. İmralı, Kandil ve BDP (şimdi HDP/DEM) arasında yürütülen müzakereler sonucu silahların sustuğu bir dönem yaşandı. 2015’te Dolmabahçe Mutabakatı ile siyasi çözüm yolunda önemli bir adım atılmıştı. Ancak aynı yıl 20 Temmuz’da Suruç’ta gerçekleşen IŞİD saldırısı ve ardından 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da iki polisin evlerinde öldürülmesiyle süreç sona erdi. Çatışmalar yeniden başladı.
2015 sonrası kent savaşları
2015’in sonlarında PKK, Türkiye’nin güneydoğusunda bazı il ve ilçelerde "öz yönetim" ilan etti. Devlet, Sur, Cizre, Nusaybin ve Yüksekova gibi kent merkezlerinde operasyonlar düzenledi. Aylar süren sokağa çıkma yasakları ve çatışmalarda çok sayıda sivil, güvenlik görevlisi ve militan yaşamını yitirdi. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, bu süreçte 350 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Bugün: Yeni bir kırılma mı?
2025 yılı itibarıyla PKK, silah bırakma yönünde ciddi bir adım atmaya hazırlanıyor. Süleymaniye’ye bağlı Dokan ilçesinde, aralarında gazeteciler ve hukukçuların da bulunduğu uluslararası bir heyetin tanıklığında, örgütün silah bırakma süreci başlatıldı. P
KK yöneticilerinin de hazır bulunduğu bildirilen bu süreç, çatışmalı geçmişe son verilmesi yönünde önemli bir eşik olabilir.
Kaynak:Haber Merkezi