Prof. Dr. Sözbilir'den kırılmayan faylar uyarısı: 6,8 büyüklüğünde deprem üretebilirler

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında, kırılmamış fayların sismik riskleri konusunda yapılan bilimsel araştırmalar hız kazandı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Maraş, Bingöl ve Ölüdeniz fayları üzerinde yürütülen çalışmaları değerlendirdi.

Prof. Dr. Sözbilir, bu fayların kırılmadığı takdirde büyük depremler üretebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle Maraş Fay Zonu üzerinde yapılan kazı çalışmalarından elde edilen bulgulara dikkat çeken Sözbilir, "Maraş Fay Zonu'nun en güneyindeki parça oldukça aktif. Bu bölge, 6,8 büyüklüğüne kadar deprem üretebilir" dedi.

Maraş Fay Zonu'nun potansiyeli

Prof. Dr. Sözbilir, Maraş Fay Zonu üzerinde 5 hendek açarak fayın geçmişini incelediklerini ve bölgedeki yapılaşmanın dikkatlice planlanması gerektiğini vurguladı. "Son 10 bin yıl içinde bu fayda 3 deprem meydana gelmiş. Deprem aralığı ise yaklaşık 3 bin yıl" diyen Sözbilir, bu nedenle bu bölgenin yapılaşma açısından kapatılmasının önemli olduğunu belirtti. Fayın en son 1500'lerde kırıldığını ve Doğu Anadolu Fayı'ndan kaynaklanan depremlerle etkilenebileceğini aktardı.

"Fay parçaları hâlâ aktif ve kırılmamış durumda"

Sözbilir, Bingöl bölgesindeki Yedisu Segmenti ve Doğu Anadolu Fayı'nın hala kırılmadığını ifade etti. "Bingöl tarafındaki kırılmayan faylar sismik boşluk sınıfına giriyor. Bu bölgede deprem üretme olasılığı yüksek" diye belirten Prof. Dr. Sözbilir, bu fayların deprem bekleyen bölgeler olduğunu vurguladı.

Ölüdeniz Fayı ve Sakçagöz-Parçalanmış Faylar

Bölgedeki diğer kritik faylardan biri de Ölüdeniz Fayı. Prof. Dr. Sözbilir, "Pazarcık'tan güneye doğru inildiğinde Ölüdeniz Fayı da 6 Şubat depremlerinde kırılmadı. Sakçagöz, Yesemek, Hacıpaşa gibi fay parçaları hâlâ aktif ve kırılmamış durumda" dedi. Bu faylar üzerinde de araştırmaların devam ettiğini belirten Sözbilir, bölgede büyük bir deprem üretme potansiyeli olduğunu belirtti.