Rojin Kabaiş’in ölümü hâlâ aydınlatılmadı: 107 günde hangi sorular yanıtsız kaldı?
Gazete Pencere - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü üzerinden 107 gün geçti. Ancak soruşturma sürecinde halen birçok belirsizlik var. Dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle detaylara erişemediklerini belirten Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, soruşturmada kayda değer bir ilerleme olmadığını ve taleplerinin yanıtsız kaldığını ifade etti.
15 saatlik gecikme ve yurt yönetiminin ihmali
Rojin Kabaiş, 27 Eylül’de Van’daki öğrenci yurdundan ayrıldı ve üniversitenin göl kıyısındaki sahiline gitti. Ancak o andan itibaren kendisinden haber alınamadı. Ertesi gün sahilde bulunan misafir öğrenciler, Rojin’in eşyalarına rastladı ve durumu yurt yönetimine bildirdi. Ancak olayın üzerinden yaklaşık 15 saat geçmesine rağmen aileye ve kolluk kuvvetlerine bilgi verilmedi.
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, yurt görevlilerinin Rojin’in yurda dönüp dönmediğini zamanında kontrol etmediğini ve kaybolduğunu öğrendikten sonra polise ve ailesine geç haber verdiğini vurguladı. Özaraz’a göre, bu ihmaller zinciri arama çalışmalarının da gecikmesine neden oldu. İlk günlerde dosyaya bir savcı atanmadı ve süreç nöbetçi savcı üzerinden yürütüldü.
Arama çalışmaları yetersiz kaldı
Rojin’in kaybolduğu bölgenin Van Gölü kıyısına yakın olması nedeniyle ilk etapta su altı aramaları yapıldı. Ancak Van Barosu ve Kadın Hakları Merkezi’nin gözlemleri, bu çalışmaların sınırlı olduğunu ortaya koydu. Özellikle kırsal alanda ve gece saatlerinde yeterli araştırma yapılmadı. Ailenin ve avukatların yoğun itirazları sonrası köylerde ve üniversite çevresinde de arama faaliyetleri başladı. Ancak bu süreçte elde edilen delillere dair bilgiler aile ve avukatlarla paylaşılmadı.
13. günde eşyalar, 18. günde cesedi bulundu
Rojin’in kayboluşundan 13 gün sonra ona ait olduğu iddia edilen bazı eşyalar bulundu. 18. günde ise Molla Kasım mevkiinde bir site görevlisinin ihbarı üzerine cesedine ulaşıldı. Cenaze otopsi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Van Barosu, otopsi sürecine gözlemci katılmasını talep etti ancak bu talep önce reddedildi. Israrlar sonucu bir uzman gözlemci sürece dahil olabildi.
Otopsi raporuna dair ilk bulgular basına yansıyınca "intihar" iddiası öne çıkarıldı. Ancak Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, soruşturmanın şeffaf yürütülmediğini belirterek, otopsi sürecinin tam anlamıyla kamuoyuna açıklanmadığını ifade etti.
Gizlilik kararı soru işaretlerini artırıyor
Soruşturma dosyasına getirilen gizlilik kararı nedeniyle avukatlar ve aile dosyaya erişemiyor. Özaraz, Rojin’in cesedinin bulunduğu yer ile kaybolduğu yer arasında 21 kilometre mesafe olduğuna dikkat çekerek, gölün akıntısı ve hava koşullarının bu mesafeyi açıklamaya yeterli olmadığını söyledi. Ayrıca kaybolan terlikler, eksik kamera kayıtları, cesette tespit edilen erkek DNA’sının kime ait olduğu ve vücudundaki darp izleri gibi kritik soruların hâlâ cevapsız olduğunu vurguladı.
“Şüpheli ölüm aydınlatılana kadar mücadele sürecek”
Yaşananların “intihar” olarak lanse edilmesini gerçekçi bulmayan Van Barosu, soruşturmanın derinleştirilmesi için girişimlerini sürdürüyor. Özaraz, Rojin’in kaybolmadan önce arkadaşını çakıl taşları toplamaya çağırması ve olayın kalabalık bir bölgede gerçekleşmesi gibi detayların, intihar ihtimalini zayıflattığını ifade etti.
Kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerin aydınlatılmasında yaşanan zorluklara dikkat çeken Özaraz, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi ve tüm sorumluların cezalandırılması için mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
“Şeffaflık yok, ilerleme yetersiz”
Dosyaya ikinci bir savcı görevlendirilmesine rağmen gizlilik kararı nedeniyle soruşturmanın hangi aşamada olduğu konusunda net bilgi alınamıyor. Aile ve avukatlar, yetkililerden sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini talep ediyor.
Kaynak:Haber Merkezi