Rönesans Rezidans’taki 54 kişinin hala enkaz altında olabileceği iddia edildi

Rönesans Rezidans’taki 54 kişinin hala enkaz altında olabileceği iddia edildi
Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Depremde en çok hasar alan illerden bir tanesi de Hatay. Hatay’daki Rönesans Rezidans’ta 54 kişi hala kayıp. Kızı ve eşi de kayıp olan Mehmet Şirin, enkazdan çıkan...
Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Depremde en çok hasar alan illerden bir tanesi de Hatay. Hatay’daki Rönesans Rezidans’ta 54 kişi hala kayıp. Kızı ve eşi de kayıp olan Mehmet Şirin, enkazdan çıkan hafriyatın 600 metre ileride boş bir alana döküldüğünü iddia ederek arama yapılırsa kayıplara ait kemik ya da bir iz bulunabileceğini belirtti.

Hatay’ın Antakya ilçesi Ekinci mahallesinde 'Cennetten bir köşe' sloganıyla satılan Rönesans Rezidans, 6 Şubat depremlerinde yıkıldı, binden den fazla kişinin yaşamını yitirdiği rezidansta, 54 kişi ise hala kayıp. Rönesans Rezidans'ın yakınlarında oturan ve depremin ilk günlerinden itibaren rezidansın arama kurtarma çalışmalarında yer alan Mehmet Şirin, enkazdan çıkan hafriyatın 600 metre ileride boş bir alana döküldüğünü iddia etti. Şirin, bu bölgede tekrar bir arama yapılırsa kayıplara ait kemik ya da bir iz bulunabileceğini düşünüyor.

[caption id="attachment_547089" align="alignleft" width="600"]Mehmet Şiirn Mehmet Şirin[/caption]

'Enkazda demir bile ayıklanmamış'

Gazete Duvar'dan Burcu Özkaya Günaydın'ın haberine göre, Rönesans Rezidansta aileler de, Mehmet Şirin de depremden 6-7 gün sonra arama-kurtarma çalışmalarının durdurulduğunu, yıkıma geçildiğini belirtti. Rönesans'ta yıkım başladığında yolların kapalı olduğunu, kamyonların çok uzağa gidemediğini vurgulayan Şirin, olayı şu sözlerle anlattı:

“Depremin ilk günlerinde enkaz yıkım alanları belli değildi. Yolların durumu, trafiği göz önünde bulundurursak enkazın neden rezidansın 600 metre ilerisine getirildiğini anlarız. Ben kamyonları sürekli takip ettim, özellikle gece çalıştılar. Rezidanstan çıkan hafriyat şu an size gösterdiğim yere döküldü. İddia ediyorum üzerine başka hafriyat da dökülmedi. Enkazda kıyafet, yatak, ayakkabı her şey var. Normalde bir binada yıkımdan sonra demir ayıklanır ama bu enkazda demir de ayıklanmamış, olduğu gibi buraya döküldü.”

'Bu enkaz bir şans olabilir'

Mehmet Şirin, hafriyatın üzerine yakın zamanda toprak atıldığını, yaz boyunca sıcağın etkisiyle hafriyatın koktuğunu, çevredeki sağlam binalarda oturanların da kokudan şikâyet ettiğini söyledi. Bu hafriyatta yeniden bir arama yapılması gerektiğini dile getiren Şirin, “Enkazdan kayıplara dair bir şeyler çıkacağına inanıyorum. Biz büyük bir felaket yaşadık ama en kötüsü kayıp olan birini beklemek ve ona dair bir parça aramak. Diğer enkazlar üst üste döküldü, kayıpların burada bir şey bulması daha zor. Rönesans için bu enkaz bir şans olabilir” dedi.

Şirin, Rönesans hafriyatının döküldüğü yerde yer alan taş, beton tipi ile Rönesans rezidansın olduğu yerde yer alan betonun aynı olduğunu, bu betonda bir analiz yapılabileceğini söyledi.

'Savcılara sesleniyoruz: bu enkazı yeniden arayın'

Rönesans Rezidans'ta aralarında çocukların olduğu kayıp 54 kişi var. Aileler neredeyse bir senedir kayıplarını hastanelerde, mezarlıklarda arıyor. 16 aylık kızı Esila ve 32 yaşındaki eşi Meryem Özgür kayıp olan Bulut Özgür, Mehmet Şirin’in iddiasını bir kayıp yakınından da duyduğunu belirtti. Özgür aylardır gitmediği hastane, çalmadığı kapı kalmadığını ne kızına ne de eşine dair bir ize ulaşabildiğini söyledi. Şirin’in iddiasıyla bir umut doğduğunu vurgulayan Özgür, “Ben savcılardan harekete geçip, söz konusu enkazın yeniden aranmasını istiyorum. Biz aylardır yaşamıyoruz. Belki bir iz buluruz. Devletimizin burada arama yapmasını istiyoruz. Gerekirse biz kayıp yakınları birleşelim, kepçe mi başka bir şey mi lazım biz aratalım” diye konuştu.

'Bir kemiğe muhtaç haldeyiz'

Suna Öztürk’ün kızı Tuğba Koşar ile torunları üç yaşındaki Mustafa Kemal ve bir yaşındaki Mehmet Akif Koşar, Rönesans Rezidans’ta enkaz altında kaldı ve hâlâ bulunamadı. Aylardır iki torunu ve kızını arayan Öztürk, “Rönesans’ta birkaç gün içinde arama-kurtarma bitirildi, yıkım başladı. Mehmet bey bana da ulaştı ve enkazın götürüldüğü yeri söyledi. Şu an Aksaray’dayım. 6 Şubat’ta Hatay’da olacağım, söylenen yere de gideceğim. Bu bizim için bir umut olabilir. Biz bir kemiğe muhtaç haldeyiz. O kemiği bulabileceğim her umudun peşindeyim. Bir sene dolacak ve hepsi öldü sayılacak, hiç olmamış gibi. Bir mezarları bile yok. Savcılara, devlete, Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Burada yeniden arama yapılsın. Tuğbamın, torunlarımın kemikleri belki buradadır.”

'İki hafta sonra ölü kabul edilecekler'

Cemile İncili, oğlu ve gelinin cenazesinin çıktığını ancak 3 yaşındaki torunu Ömer Kutay Bozdemir'e ait hiçbir iz bulamadıklarını vurgulayarak “İki hafta sonra kayıplar ölü kabul edilecek adalet mi bu” dedi. Cumhurbaşkanı’na seslenen İncili: “Büyük bir acı yaşıyoruz. Bu acı hiç dinmiyor, bitmiyor. Oğlumun, gelinimin bedenine ulaştık ama torunum yok ortada. Nerede, kiminle, sağ mı, öldü mü belli değil. Depremden 5-6 ay sonra da enkazda kemikler bulundu. Gelinimin mezarını yaptırmadım belki oğlunun kemiğini bulup koynuna koyarım diye. Enkazın döküldüğü yeri bilen beyefendinin sözleri bir umut bizim için. Söylenen yerde arama yapılsın. Belki bir şey çıkar.”

Hatay Valiliği yanıt vermedi

Öte yandan konuya ait bilgi almak için aradığımız Hatay Valiliği, konuya ilişkin bilgi vermedi. Valilik’ten dönüş yapılacağına dair bir cevap verilmesine rağmen herhangi bir dönüş yapılmadı