Saadet-Gelecek Grubu | Davutoğlu, Filistin için Erdoğan'a seslendi: 10 gündür susuyor olmasını yüreğim kabul etmiyor

Saadet-Gelecek Grubu | Davutoğlu, Filistin için Erdoğan'a seslendi: 10 gündür susuyor olmasını yüreğim kabul etmiyor
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye'nin İsrail-Filistin konusunda yapması gerekenleri sıralayan Davutoğlu, "İsrail büyükelçisi derhal Türkiye'den gönderilmelidir. Kendisi...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye'nin İsrail-Filistin konusunda yapması gerekenleri sıralayan Davutoğlu, "İsrail büyükelçisi derhal Türkiye'den gönderilmelidir. Kendisi dün bana sataşmış, beni tehdit etmiş üstü örtülü. Biz sizin ağababalarınızı gördük. Diplomatik kurallara uy, haddini bilerek otur" dedi.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun ardından haftalık grup konuşmasını yapmak için kürsüye geldi. Davutoğlu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da Filistin konusunda seslenerek "Ben bir lider tanıdım. Beraber olmaktan gurur duyduğum. 'One minute' dediğinde yüreğimin kıpır kıpır olduğu ve herkes onu tehdit ederken 'Sayın Başbakanım merak etmeyin. Bugün tarih yazdınız. Bunun gereğini yaparız' deyip Şimon Peres'e özür dilettiğim bir lider tanıdım. Bugün o liderin 10 gündür susuyor olmasını yüreğim kabul etmiyor. Ey İsrail diye çıkıp haykırmamasını yüreğim kabul etmiyor." dedi.

TIKLAYIN Saadet-Gelecek Grubu | Karamollaoğlu:  Dün soykırımdan şikayet edenler; tarihin en acımasız katliamından birini gerçekleştirdiler

Davutoğlu'nun satırbaşları şöyle:

Dün gece Gazze'de yaşananları izlerken yürekleri parçalanan ve muhtemelen bütün gece dualarla ve hüzünle geçirip bugün bu salona teşrif eden değerli kardeşlerim, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Gazze kuşatması tam 17 yıldır sürüyor. 17 yıldır bir halk, dünyayla iletişimi kesilmiş, her türlü baskıya, her türlü hava saldırısına açık halde vicdanlara seslenmeyi bekliyor.

Hastane bombalamak da mı terörle mücadele? Gazze’de hastane bombalayarak 500 masum canı katleden eli kanlı İsrail’i lanetliyorum. Bunun adı savaş suçudur, bunun adı katliamdır, bunun adı devlet terörüdür. Son nefesime kadar Filistinli kardeşlerimin yanındayım.

Gazze'yi bir terör devleti gibi görenlere sesleniyorum: Stalingrad kuşatmasının kahramanlarını ananlar; Nazilere Hitler'e karşı, Bosna'da hep beraber yüreği çarpanlar, neden Gazze'ye sessiz kalıyor?

Gazze kuşatmasını içinde yaşadım 22 Kasım 2012'de bir takım benzerlikleri gösterip, bazı sorular soracağım. Vicdanları kararanlara soracağım. Gazze'de bir terör mü var, direnen bir şehir mi var? Ya da Saray Bosna gibi. 

Benzerliklere bakınız; Alman hava kuvvvetleri Stalingrad'ı bombaladığında binlerce insanı öldürdü. Aynen Gazze'yi havadan bombalayan Gazze uçakları gibi. Stalingrad savunmasını yapan general çok temel bir prensip söyledi. 'Volga'dan gerisi yok' Sırtını Volga'ya vermiş. Volga'nın etrafında dar bir alana sıkışmış Stalingrad savunucuları tam 5 buçuk ay o muazzam Alman ordusuna direnirken tek düşünceleri vardı 'Volga'dan gerisi yok'...

Gazze'dekilerin ise Volga'sı da yok. Arkasını verdiği devletler desteklerini çekmiş, kaderlerine terk etmiş. Stalingrad savunması kanalizasyon sistemini kullanarak yapıldı biliyor musunuz?. Kanalizasyon, alanları şehir içindeki geçişleri sağladı. Aynen bir şehrin savunması için yerin altında bir şehir inşa eden Gazze'lilerin yaptığı savunma gibi. Bir halka empati yapılmasını istiyoruz. Bir farkı var Gazze'nin Stalingrad'dan. Stalingrad savunulurken arkalarında bir koalisyon kuvvetleri vardı. Kızılordu, İngilizler, Fransızlar yani bir ittifak vardı. Saraybosna'yı küresel güçler ihmal ettiler ama en sonunda yine de Bosna'nın arkasında durmak zorunda kaldılar. Şimdi ise küresel güçler de islam dünyası da ip gibi dizildiler İsrail'in arkasında.

İsrail'i ziyaret ederek arz-u hürmet eden Amerikan Başkanı Joe Biden, "Ben kalben bir siyonistim" dedi. BM'nin kararı var siyonizmi ırkçılık olarak tanımlayan. Gazzeliler yalnız, Gazzeliler suçlu muamelesi gören masumlar... Amerikan donanması dizildi Doğu Akdeniz'e. Küçücük bir koridora, Yalova'dan daha küçük bir alana sıkışmış 2 buçuk milyon insan için 2 uçak gemisi geldi Doğu Akdeniz'e. İngiliz Kraliyet Donanması geldi, İngiliz başbakanı gitti ve dün hastane bombalanırken Almanya başbakanı İsrail'deydi. Bir haber gelince havaalanında bomba geliyor diye başbakan ve bütün heyet yere yattılar. Peki ya Gazzeliler ne yapsın sayın Alman başbakanı?

Batı'da gizli bir suçluluk duygusu vardır Yahudilere karşı. Çünkü defalarca onları katlettiler, defalarca onları gettolara hapsettiler. Onlar için İsrail'e karşı konuşmak kolay değil. Ama biz asla böyle bir suçluluk duygusuna sahip değiliz. Hiçbir İslam şehrinde Yahudi gettosu yoktur. İslam tarihinin hiçbir yerinde Yahudi katliamı yoktur. Biz Osmanlı torunları 1492'de İspanya'da yok edilmek üzere olan Yahudileri Selanik'e İzmir'e kabul eden bir tarihin temsilcileriyiz. Herkes çekinebilir İsrail'e karşı ama biz Türkler, biz Müslümanlar asla bu duyguya sahip değiliz. Onlara üstün ırk olmadıklarını söyleyecek yegane millet biziz. Geçmişte olsaydık Nazilere karşı Stalingrad'ın yanında olur isek şimdi de Gazzelilerin yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Uluslararası hukukta diyor ki; tarih 1947 BM kararı: Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. BM'nin ilk kararlarından biridir. Peki Gazzelilere kendi kaderlerini tayin etme hakkı verildi mi? Filistinlilere verildi mi? Hayır. 75 yıldır kendi kaderi için mücadele eden yiğit bir halktan bahsediyoruz Gazze'den bahsederken.

"İsrail büyükelçisi derhal Türkiye'den gönderilmelidir"

İçişleri Bakanlığı'na sesleniyorum; dün yapılan Filistin'e destek için toplanan vatandaşlarımıza sıkılan biber gazı ahirette hesabı sorulacak bir eziyettir. Hiçbir gösteri engellenmesin. Burası İngiltere değil, Almanya da değil. Türkiye derhal insani yardım koridoru açılmasına öncülük etsin. Mısır'la derhal görüşülsün ve Vefa kapısından koridor açılsın.

İsrail büyükelçisi derhal Türkiye'den gönderilmelidir. Kendisi dün bana sataşmış, beni tehdit etmiş üstü örtülü. Biz sizin ağababalarınızı gördük. Diplomatik kurallara uy, haddini bilerek otur. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanını da harekete geçmeye çağırıyorum. Bir ülkenin eski bir başbakanına, siyasi partinin genel başkanına ya da herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına hitap eden bir tweet atamaz. Attırmayız. Git senin selefin olan büyükelçiye sor.

Biz arabuluculuk yapmayı da biliriz. 3 savaşta da arabuluculuk bizzat benim üzerimden yürütüldü. Bugün de resmi görevimiz olmasa da arabuluculuk görevimizi sürdürüyoruz.