Sera Kadıgil'den 1 Mayıs için 'Kadıköy' çağrısı eleştirilerine yanıt

Sera Kadıgil'den 1 Mayıs için 'Kadıköy' çağrısı eleştirilerine yanıt
TİP Milletvekili Sera Kadıgil, 1 Mayıs için Taksim yerine Kadıköy’e çağrı yapmalarına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Kadıgil, “19 Mart’ta biriken enerjiyi sönümlemeyi kendimizde hak olarak görmedik” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, İzmir’de “Gençlik biat etmez” sloganıyla düzenlenen Gençlik Buluşması’na katıldı.

Kültürpark’ta gerçekleştirilen buluşma şiddetli yağış nedeniyle yarıda kesildi. Gençlere yağmur altında seslenen Kadıgil, umut ve mücadele mesajı verdi.

Kadıgil ayrıca TİP’in 1 Mayıs için Taksim değil Kadıköy’e çağrı yapmasına gelen eleştirilere de yanıt verdi.

"19 Mart'ta bir darbe yaptılar"

19 Mart operasyonları sonrasında başlayan gençlik hareketinin tüm halkta umudu canlandırdığını ifade eden Kadıgil, şöyle konuştu:

“19 Mart'ta bir darbe yaptılar. Benim hiç bu kadar gürültü çıkacağına dair bir umudum yoktu. Bunlar iktidara geldiğinde on yedi yaşındaydım. Oy bile kullanamadım. Son 23 senemi AKP'yle Recep Tayyip Erdoğan'la mücadele etmek için harcadım. Benimki hiçbir şey değil. On yıllardır hapis yatan, hayatını, kolunu, bacağını, gözünü kaybeden insanlar oldu bu uğurda. Ve geldiğimiz yaş itibariyle şöyleydik biraz.... Bir şey de olmayacak gibi artık. Sanki biz kayıp mı ettik galiba artık. ‘Olsun kaybetsek de esir düşsek de teslim olmayacağız’ diyorduk. Ama 19 Mart'ta öyle bir şey oldu ki. 19 Mart'ta bu ülkenin hiç yok sandıkları, kaçırdık sandıkları, dindar ve kindar yapacağız diye üstünü örttük, gömdük sandıkları gençliği ayaklandı, hepimizi de ayaklandırdı. İyi ki de öyle yaptı.”

1 Mayıs eleştirilerine yanıt

Kadıgül, TİP’in 1 Mayıs çağrısının neden Taksim’e değil Kadıköy’e olduğunu şu sözlerle açıkladı:

“Bu ne benim kararım ne tek başına Erkan Baş'ın kararı. Biz bir örgütüz. Örgütümüzle birlikte tartışırız. Gençlik örgütümüze sorarız, il örgütümüze sorarız, parti meclisimize sorarız. Ve onun cevabı bize şöyle geldi: Kitlesel bir biçimde mümkün olan en ciddi duruşla gönül isterdi ki Taksim'de olalım. Ancak sendikalar ve diğer siyasi partilerin bu yönde bir eğilimi olmadığında bu 19 Mart’ta biriken enerjiyi sönümlemeyi kendimizde hak olarak görmedik. Bu sebeple de Kadıköy'e bir çağrı yaptık. Umut ediyorum ki bu sene olmasa da seneye o Taksim'i söke söke alırız. Ama bu mücadelenin bana 22 senede öğrettiği bir şey var. Ne zamanki kitleden ayrı düşüyoruz ne zamanki birbirimizden ayrı düşüyoruz, ne zamanki sarı öküzü veriyoruz, biz o gün kaybediyoruz. Ne zaman bir arada duruyoruz, ne zaman farklılıklarımıza rağmen ‘bu memleket bizim’ diyoruz. Biz o zaman kazanıyoruz ve biz kazanmak mecburiyetindeyiz. Şu anda 19 Mart darbesine direndiği için Bakırköy Cezaevi'nden yoğun bakıma kaldırılan Esila Ayık için direnmek mecburiyetindeyiz. Sadece İzmir'de beş arkadaşımız tutuklu. Onlar için direnmek mecburiyetindeyiz. İstanbul'da, Ankara'da işkenceyle gözaltına alınan sonra da valiliklerin utanmadan ‘ama o da kadın değilmiş’ diye açıklama yaptığı tüm kadınlar, tüm erkekler, tüm LGBTİ+’lar için direnmek mecburiyetindeyiz."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar