Stoltenberg NATO’da yaşananları yazdı: Erdoğan sandviç ikramına 'o kadar ucuz değilim' dedi
Eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yeni anı kitabı “Nöbet Bende: Savaş Zamanında NATO'yu Yönetmek,” görev süresi boyunca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığı gerilimleri ve kapalı kapılar ardındaki pazarlık anlarını detaylarıyla ortaya çıkardı.
Kitapta, özellikle İsveç’in NATO üyeliği veto krizinin kilitlendiği bir anda, Stoltenberg’in Erdoğan’ı masada tutmak için kahve, kek ve sandviç teklif ettiğini ancak Erdoğan’dan aldığı cevabın görüşmelerin seyrini değiştirdiğini itiraf etmesi dikkat çekti.
İsveç krizi
Stoltenberg, 2022'de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Erdoğan tarafından veto edilmesiyle yaşanan süreci, en zorlu sınavı olarak niteliyor. Haftalar süren pazarlıkların kilitlendiği bir anda, Erdoğan ile baş başa kaldığı anı şöyle aktarıyor:
"Tek endişem sıkılıp, acıkıp ya da yorulup toplantıyı terk etmemesiydi." Erdoğan’a "Bir şey ister misiniz? Kahve? Kek? Sandviç?" diye sorması üzerin Erdoğan "manidar bir gülümsemeyle" cevap verdi: “O kadar ucuz değilim.”
Bu cevabın ardından odaya "üç beş göstermelik kanepe" geldiği ve Erdoğan'ın bunları iştahla yerken pazarlığın sürdüğü belirtiliyor.
Stoltenberg, saatler süren görüşmelerin sonunda metin üzerinde anlaşma sağlandığını ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun son anda yeni bir talepte bulunması üzerine sabrının taştığını ve Çavuşoğlu’nu susturmak zorunda kaldığını da anlattı.
Stoltenberg, Türkiye ile ilk büyük krizin Kasım 2015'te Rus Su-24 savaş uçağının düşürülmesiyle yaşandığını belirtiyor.
NATO resmi olarak Türkiye’yi desteklese de, Stoltenberg perde arkasında ittifakın derin bir anlaşmazlık yaşadığını itiraf etti. Türkiye’nin koşulsuz destek talebine Doğu Avrupa ülkeleri destek verirken, Fransa ve İtalya açıkça desteklemeye karşı çıktı.
Almanların, "Sınır ihlalini kınamak başka, 17 saniyelik bir ihlal için uçağı düşürmeyi haklı çıkarmak bambaşka bir şey" diyerek daha nüanslı bir pozisyon sergilediği kaydedildi.
Mısır ve kestane
Stoltenberg, Erdoğan’ı "kendini işine adamış, bilgili, detaylara hakim ve iletişim kurulması kolay" biri olarak tanımlasa da, görev süresi boyunca kendisi için "büyük bir meydan okuma" olduğunu ekledi. Kitapta, Suriye harekatı hakkındaki sert tartışmaların ortasında yaşanan ilginç bir diyalog da yer aldı:
Stoltenberg’in Türkiye’nin Suriye harekatından duyduğu endişeyi dile getirmesi üzerine Erdoğan, YPG’nin terörist olduğunu vurguladı ve ABD’nin Afganistan’daki hatasını tekrarlamamasını istedi.
Bu sert tartışmanın ortasında Erdoğan’ın aniden “Mısır sever misin?” diye sormasıyla odaya dev bir tepside mısır koçanları ve közlenmiş kestane geldi. Erdoğan’ın bu an için “Taliban ile protokol departmanı arasındaki farkı biliyor musun? Taliban ile müzakere etmek mümkün” dediği aktarıldı.
Stoltenberg ayrıca, Erdoğan'ın sivilleri vurmama uyarısına, "Rakka ve Musul'da IŞİD'i bombalarken sivilleri vuran sizsiniz. Buna kimse itiraz etmiyor" cevabını aldığını ve bu noktada "Yine Erdoğan'ın haklı bir noktası vardı" diye itiraf ettiğini yazdı.
Gerginlikler
Kitap, Erdoğan’ın dönemin ABD Başkanı Donald Trump ile olan samimi ilişkisine de değindi. Bir NATO toplantısında Trump’ın, Erdoğan’ı överek, "Türkiye'nin harika yanı, Erdoğan ne isterse söyleyebilir, onu kontrol eden kimse yok" dediği ve yüzde 61 oy oranı aldığında "Neden yüzde 80 demiyorsun? Kulağa daha iyi geliyor" diye espri yaptığı anlatıldı.
Stoltenberg, Erdoğan'ın "Avrupa'yı göçmenlerle sele boğacağı" tehditleri nedeniyle yaşanan krizin, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" açıklamasını yapmasına neden olduğunu da belirtti.
Kaynak:Haber Merkezi