TİP Hatay'dan Ankara'ya yürüyor; Can Atalay'ın ailesi de katılacak: Sosyal medya ile demokrasi mücadelesi olmaz

TİP Hatay'dan Ankara'ya yürüyor; Can Atalay'ın ailesi de katılacak: Sosyal medya ile demokrasi mücadelesi olmaz
Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tutukluluğunu ve Yargıtay'ın Gezi Davası'nda 5 kişiye verilen cezaları onamasını yarın Hatay'dan Ankara'ya başlatacakları yürüyüşle protesto edecek. Yürüyüşe...

Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tutukluluğunu ve Yargıtay'ın Gezi Davası'nda 5 kişiye verilen cezaları onamasını yarın Hatay'dan Ankara'ya başlatacakları yürüyüşle protesto edecek. Yürüyüşe Can Atalay'ın annesi, babası ve amcası da katılacak.

TİP milletvekili Can Atalay'ın babası Mustafa Atalay ve amcası Abdurrahman Atalay, yürüyüş öncesinde Artı Gerçek'ten Mehmet Menekşe'ye konuştu.

"Gezi’de milyonlar vardı, çağrım bu milyonlaradır"

Mustafa Atalay, yarınki yürüyüş öncesi kamuoyuna şu çağrıyı yaptı:

"Hatay’dan Ankara’ya başlattığımız yürüyüşe ama, fakat demeden bütün yurttaşları, yürüyüş güzergahındaki halkımızı bu mücadeleye destek vermeye çağırıyorum. Gezi’de milyonlar vardı, çağrım bu milyonlaradır. Demokratik haklarımızı kullanmazsak çember daralıyor, yürüdüğümüz yol çıkmaza gidiyor. Yan yola atmak istiyorlar bizi. Yan yola gitmeyeceğiz, hakkımız olan demokrasi mücadelemizi yapacağız. Kararlıyız, inançlıyız. Şunu söylüyorum, yürürlükte olan kanunları uygulasınlar. Gezi eylemlerine katılan 80 ildeki duyarları vatandaşlarıma, kardeşlerime sesleniyorum; sosyal medya ile demokrasi mücadelesi olmaz. Salonlarda, açık alanlarda, demokratik, anayasal haklarımızı kullanalım.

Gezi eylemlerini sadece sekiz kişinin organize etmesi mümkün değildir. 80 ilde aynı gün, aynı saatte eylemler düzenlendi. Bunu en güçlü siyasi partiler bile yapamaz. 80 ildeki protestolarda, herkes kendi duyarlılığı ile kendi itirazlarını dile getirdi. Milyonlara çağrım; demokrasiye, Cumhuriyet'e ve Gezi eylemlerine sahip çıksınlar.

"Anayasal haklarını kullanmak isteyenlerin başlarında 'devleti, hükümeti devirmek' diye bir kılıç sallanıyor artık"

Salonlarda ikişer, üçer kişi ile konuşarak bu sorunlar çözülmez, tepkilerimizi dışa verelim. Bu davanın önemli bir özelliği var, toplantı ve gösterileri 312. maddeye sokuyorlar. Bundan sonra gösteri ve toplantı yapmak, anayasal, demokratik haklarını kullanmak isteyenlerin başlarında 'devleti, hükümeti devirmek' diye böyle bir kılıç sallanıyor artık."

"Hüküm ardı ardına onaylanarak geliyor"

Can Atalay'ın avukat olduğu davada sanık haline getirildiğine dikkat çeken amca Abdurrahman Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birinci davada Can Atalay davanın avukatıydı ve dava beraatla sonuçlandı. Aynı suçtan açılan ikinci davada Can Atalay kendi müvekkillerini savunmak için mahkemeye gittiğinde sanık olduğu tebliğ edildi ve sanık olarak yargılandı. Dava, Çarşı Davası ile birlikte görülürken, mahkeme hiçbir gerekçe göstermeden Çarşı Davası'nı ayırdı. Yargıtay’ın bant ve kayıtları iyi inceleyin talebini hiç dikkate almadı, hiçbir şahit, müşteki dinlemedi. Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 'Bizim Gezi ile ilgili bir şikayetimiz yok, müşteki değiliz' diye dilekçe verdiler, iradeleri dışında yazılmış olan müştekiliklerini kaldırdılar. Ama buna rağmen hiçbir yargılama yapmayan mahkeme dokuz celsede hükme gitti. Bu hüküm ardı ardına onaylanarak geliyor şimdi.”