TİP, Özgürlük Yürüyüşü'nün 13'üncü gününde barınma sorununa dikkat çekti: Kent merkezlerinden sürülüyoruz

TİP, Özgürlük Yürüyüşü'nün 13'üncü gününde barınma sorununa dikkat çekti: Kent merkezlerinden sürülüyoruz
Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yargıtay tarafından Gezi Davası'nda aldığı hapis cezası onanan Hatay Milletvekili Can Atalay için başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nü 13. gününde sürdürüyor. TİP Genel Başkanı Erkan...

Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yargıtay tarafından Gezi Davası'nda aldığı hapis cezası onanan Hatay Milletvekili Can Atalay için başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nü 13. gününde sürdürüyor. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 13 Ekim Dünya Konut Günü dolayısıyla barınma sorununa dikkat çekerek, “Maalesef şu anda ülkenin herhangi bir kent merkezinde bir konut kiralayabilmek dahi işçiler için emekçiler için büyük bir lüks haline geldi. İşçiler, emekçiler, memurlar kent merkezinden sürülüyoruz" dedi. 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası kapsamında hapis cezasına mahkum edilen Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden'in mahkumiyetlerini onadı. TİP, Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutuklularının tahliye edilmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya yürüyüş başlattı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Özgürlük Yürüyüşü’nün 13. gününde 13 Ekim Dünya Konut Günü dolayısıyla barınma sorununa dikkat çekti. Baş, şunları söyledi:

“Biz bugün memleketin her yerinde yoğun biçimde yaşanan barınma krizini özgürlük yürüyüşümüzün gündemine taşıyacağız. Türkiye an itibarıyla bu mesele ile ilgilenen önemli uluslararası kuruluşların verilerine göre dünyada kira fiyat artışında açık ara birinci durumda. Türkiye’de kiracı sayısı her geçen gün artıyor. Maalesef şu anda ülkenin herhangi bir kent merkezinde bir konut kiralayabilmek dahi işçiler için emekçiler için büyük bir lüks haline geldi. İşçiler, emekçiler, memurlar kent merkezinden sürülüyoruz. Üstelik yine elimizde yüz binlerce boş konut mevcut bu ne yaman çelişki? Bunun adı kapitalizm. İnsanların insanca yaşayacakları basit, sade bir evi, insanların hayatta kalmak için alacakları sağlık hizmetini, temel eğitimi, suyu alınır satılır bir şey haline çeviren bu temel ihtiyaçlardan bir avuç para babasının kar etmesini isteyip hepimiz krize sokan bu sistemin adı kapitalizm. Neden öğrenciler yurtsuz kalsın? Bu hak mı adalet mi? Üçten, dörtten fazla ev sahibi olmayı ve bu işten para kazanmayı, bu işin ticarileşmesini ortadan kaldırabiliriz. Artan oranlı vergilerle bu sorunu ilk adımda çözebiliriz.” (ANKA)