'Torbacılar' anlattı: A4 kağıdına uyuşturucuyu yedirip cezaevlerine sokuyorlar

'Torbacılar' anlattı: A4 kağıdına uyuşturucuyu yedirip cezaevlerine sokuyorlar
Türkiye uluslararası uyuşturucu çete liderlerinin yakalandığı, öldürüldüğü bir ülke haline geldi. Transit ülke olmanın yanı sıra pazar ve kaynak ülke konumu nedeniyle uyuşturucu operasyonları hız kesmeden devam ederken...

Türkiye uluslararası uyuşturucu çete liderlerinin yakalandığı, öldürüldüğü bir ülke haline geldi. Transit ülke olmanın yanı sıra pazar ve kaynak ülke konumu nedeniyle uyuşturucu operasyonları hız kesmeden devam ederken farklı cezaevlerinden infaz düzenlemesiyle açık cezaevlerine geçen bazı torbacılar uyuşturucunun boş A4 kağıdı ile cezaevlerine sokulduğunu iddia etti.

Ahmet Ayva

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya uyuşturucuyla mücadele kapsamında ‘’son 120 günde uyuşturucu ile mücadele kapsamında 80 bin 572 operasyon düzenlendiğini 98 bin 198 şüphelinin gözaltına alındığını, 8 bin 379'unun tutuklandığını ve 3 bin 422'sinin ise hakkında adli kontrol kararı verildiğini’’ açıklasa da Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğunda olan cezaevlerinde durum ne?

31 Temmuz genelgesiyle açık cezaevlerine geçen hükümlü 'torbacılar' cezaevlerine uyuşturucunun nasıl sokulduğunu anlattı.

Farklı açık cezaevlerinden izne çıkan 'torbacılarla' İstanbul'da Sultanbeyli, Kurtköy ve Zeytinburnu'nda yüz yüze görüştüm.

Uyuşturucu trafiğinde en alt kategoride yer alan, 'torbacı’ olarak nitelenen satıcılar cezaevlerine uyuşturucunun nasıl ve hangi yöntemlerle sokulduğunu anlattılar. 'Güvenlik' gerekçesiyle isim ve soyadlarının baş harflerini sadece paylaşmama izin verdiler.

‘’Kokain hapishanede’’

Farklı tarihlerde iki ayrı cezaevinde kalan Z.M, ismini neden vermediğini ve cezaevinde yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

‘’Cezaevlerindeki tüm torbacılar birbirini tanır. Sonunun ölüm olacağını bile bile ismimi neden vereyim? 15 yaşında hem içmeye hem satmaya başladım. İki kez tutuklandım. 16 yaşındayken  sübyan cezaevinde  (çocuk cezaevi) kaldım. Orada güvenlik üst seviyedeydi ve bize iyi bakılıyordu. Tahliye olduktan sonra satmaya devam ettim. Satıcılıktan tutuklandığım zaman kapalı cezaevinde yetişkin koğuşunda kaldım. Dışarıda elinin altında çok sayıda torbacısı olan bir kokain satıcısı ile tanıştım. İçeri kokain sokuyordu. İki sefer içeride kokain çektim. Satıcılıktan aldığım ceza 31 Temmuz 2023 yılında çıkan infaz düzenlemesiyle yarı yarıya düştü ve açık cezaevine geçtim. Kaldığım cezaevinden Bolu’ya sürgün edildim.’’

‘’Ya susacaksın ya içeceksin ’’

Yüksek güvenlikli kapalı cezaevlerine girmesi imkansız olan uyuşturucunun nasıl girdiğini sorduğum Z.M’nin iddiasına göre işin içinde gardiyanlar ve avukatlar var:

‘’Gardiyansız içeri girmesi mümkün değil. Gardiyana 15 bin lira vererek gramajı düşük kokaini, 5 bin lira da malzemeye vererek kapalı cezaevine soktular. Gardiyan olmuyorsa avukat var. Bunu sadece biz kullanmıyoruz. Dışarıda kullanan gardiyan da var, avukat da var. Her meslekten insan var. Yeter ki rahat ulaşabilsin. Yeter ki parası olsun. Zaten içeride içmediğin zaman ya susacaksın, göz yumacaksın ya da içeceksin.’’

"Torbacılar cezaevi içinde koğuş koğuş geziyor"

İddiayı ortaya atan isimlerden biri de T.B. Bonzai satıcısı olarak tutuklanmış, uyuşturucu kullanımını da bırakmış. Konuyla ilgili şu iddialarda bulundu:

"Uyuşturucunun girmediği cezaevi yok. Hele ki açık cezaevleri; en rahat oralara giriyor. Zaten kapalı cezaevlerinde parası olan, tezgahı büyük olan rahat buluyor. Bulamayan ise halüsinasyon etkisi yapan ağrı kesici ilaçlar kullanıyor. Ben en son Maltepe  açıkta (cezaevi) gördüm. Torbacılar oda oda geziyor. Eğer kullanmayı, satmayı bırakmamışsa izin dönüşleri içeri sokuyor. Bonzai’yi pantolonun paçalarına toz halinde dikişleyerek, kemerinin içini boşaltıp yapıştırarak getiriyor. Gardiyanların koğuşlarda yaptığı aramalarda üzerinde  çıkıp, ceza alıp kapalı cezaevine gönderilenler de oluyor. Bunu açık cezaevinde yatan kime sorsanız söylerler. İçeri en zor giren madde hap olmasına rağmen ekstazi bile sokuluyor."

"Boş A4 kağıdı uyuşturucu olarak geliyor"

40 yaşında olan C.S ise Adana, Antalya ve İzmir cezaevlerinde kalmış. O ise belki de Türkiye’nin ilk kez duyacağı sentetik cannabinoid (bonzai) maddesini sıvı hale getirilerek cezaevine nasıl girdiğini şu sözlerle anlattı:

‘’En son abimin oğlu uyuşturucu nedeniyle Adana’da öldü. Ben 6 yıldır ne kullanırım ne de satarım. Hem evimden oldum hem de çocuklarımdan... Şimdi denetime çıkmayı bekliyorum. İçişleri Bakanı mücadele ediyor ama uyuşturucu Türkiye’ye her türlü girer, çıkar, bunu yapma ve satma yöntemi değişir. Türkiye’de yeni yeni duyulan ama çok eski olan bir satış var:

Sentetik cannabinoid yani bonzai maddesini sıvı hale getirerek A4 kağıdına sprey yöntemiyle üzerine  (yediriyor) serpiyor ya da ince oje fırçası ile sürüyor kurumaya bırakıyorlar. Dışarıda bir A4 kağıdının piyasa değeri nedir bilmiyorum ama cezaevine bir adet A4 kağıdı 500 liraya geliyordu. İnce ince kağıdı kesip sigaranın ucuna koyup içiyorlar. Genelde satıcılar ya mektup olarak yolluyor bu A4 kağıtlarını ya da bu işten para kazanan gardiyanlar, avukatlar dosyalar halinde getiriyor bu kağıtları.

Artık kağıda işlemesine de gerek yok. Yöntem o kadar değişti ki, sentetik uyuşturucuyu sıvı hale getirip elbisesine emdirip izin dönüşlerinde içeriye normal elbise ile sokuyor. Onu da küçücük parçalar halinde kesip sigaranın ucuna koyuyor.’