Tuncer Bakırhan'dan 'üniter devlet' çıkışı: 'Yerel demokrasiyi kabul eden Mustafa Kemal...'

Tuncer Bakırhan'dan 'üniter devlet' çıkışı: 'Yerel demokrasiyi kabul eden Mustafa Kemal...'
Meclis’teki bütçe görüşmelerinde söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "1921 Anayasası’nı kaleme alırken yerel demokrasiyi kabul eden Mustafa Kemal’i tarihin tozlu raflarından indirmek gerek" dedi.

2026 bütçe kanunu teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda başlayan görüşmelerinde DEM Parti Eş Tuncer Bakırhan, çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu.

Tuncer Bakırhan sözlerine, TBMM Başkanvekilliği görevini yürütürken hayatını kaybeden DEM Partili Sırrı Süreyya Önder’i anarak ve İstanbul’da bir uyuşturucu operasyonu sırasında yaşamını yitiren polis memuru Emre Albayrak’a rahmet dileyerek başladı.

Bakırhan bütçede savunma ve güvenlik kalemlerine ayrılan payın önceki yıla göre yüzde 34 oranında artırıldığını söyleyerek “Savunma ve güvenlik harcamaları artırılırken sosyal devletin, adaletin, yerel demokrasinin, barışın ve hukukun bütçesi kısılıyorsa orada bir tercih konuşuyoruz demektir” ifadelerini kullandı.

“Üniter devlet için risk değil, güvence”

Konuşmasında tarihsel değerlendirmelere geniş yer veren Bakırhan, askeri darbeleri, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL’i ve eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın tutuklanmasını hatırlattı.

Ülkeyi yönetenlerin Kürt meselesini yanlış teşhis ettiğini söyleyen Bakırhan “Kürt meselesi, eşit yurttaşlık, demokratik haklar meselesidir. Kürtlerin eşit yurttaşları olarak hakkını savunması üniter devlet için bir risk değil, aksine bir güvencedir” dedi.

“Yerel demokrasiyi kabul eden Mustafa Kemal’i silen resmî anlatıyı bırakmalıyız”
Cumhuriyetin kuruluşuna uzanan ve 1921 Anayasası’na göndermeler yapan Bakırhan şöyle konuştu:

“1920, 1921, 1922’deki Mustafa Kemal tarihin tozlu raflarına gönderilirken 1923 sonrasının Atatürk’ü resmî alıntının baş köşesinde tutuluyor. 1921 Anayasası’nı kaleme alırken yerel demokrasiyi kabul eden Mustafa Kemal’i tarihten silmemek gerek. Tarihin tozlu raflarından indirmek gerek. Bu hakikati silen resmî anlatıyı artık bir tarafa bırakmalıyız. Gerçeğe odaklanmalıyız. 1921’in yerelliği önceleyen o kurucu ufku bugün unutulmuş bir imkân olarak karşımızda duruyor. Tam 106 yıl önce Erzurum Kongresi’nin sonuç bildirgesinde Türk-Kürt ortaklığına atfen şunlar yazılır: Saadet ve felakette tam ortaklığı kabul eder ve gelecek hakkında aynı amacı hedef alır. Yani daha kuruluş aşamasında ortak vatan fikri ile hukuk fikri yan yana duruyor. Sonra hukuk kısmı unutuluyor. Cumhuriyet Kürtlerin omuz verdiği bir kurtuluşun ardından ilan ediliyor ama Kürt’ün hukuku kurucu metinlerin dışına itiliyor.”

Anadolu’da birlik sağlanamadığı için Balkanlarda yenilgi yaşandığını söyleyen Bakırhan “Kürt tehlikede ise Türk de tehlikededir. Kaderleri iç içe geçen iki halkız. Millî mücadelenin kazanılmasının sırrı ise Anadolu’da sağlanan birlikteliktir” dedi.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar