Eski TUSAŞ İHA Sistemleri Direktörü Remzi Barlas: Bayraktar bizim alanımıza girdi, müdahale olmasaydı ANKA'yı şu an daha fazla ülkeye satıyorduk

Eski TUSAŞ İHA Sistemleri Direktörü Remzi Barlas: Bayraktar bizim alanımıza girdi, müdahale olmasaydı ANKA'yı şu an daha fazla ülkeye satıyorduk
ANKA'yı geliştiren mühendis ekibinin direktörlüğünü yapan Remzi Barlas, geçen hafta sosyal medya platformu LinkedIn'de yayımladığı yazının ardından bu akşam KRT TV'de canlı yayına katıldı. Barlas, Bayraktar ailesine ait...

ANKA'yı geliştiren mühendis ekibinin direktörlüğünü yapan Remzi Barlas, geçen hafta sosyal medya platformu LinkedIn'de yayımladığı yazının ardından bu akşam KRT TV'de canlı yayına katıldı. Barlas, Bayraktar ailesine ait olan Baykar firmasının devletle olan ilişkisi üzerinden açıklamalarda bulundu. Barlas, "Bayraktar'a devlet desteği verilmek üzere çıkmış bir kararname var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde geleceğin İHA projelerinin artık Bayraktar firmasında gerçekleşeceği anlaşılıyor" dedi.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) İnsansız Hava Aracı (İHA) Sistemleri mühendis ekibinin eski direktörü olan Remzi Barlas, 2020'nin mart ayında resen izne çıkarıldı. İzinde olduğu süre içinde kendi bilgisayarındaki bazı belge ve dosyaları kopyaladığı gerekçesiyle önce hakkında disiplin kurulu toplandı, daha sonra savcılık soruşturması başlatıldı. 22 Temmuz 2020'de tutuklanan Barlas, 22 Eylül 2020'de serbest kaldı. Barlas hakkındaki suçlama ise devam ediyor.

Barlas, KRT canlı yayınında İnan Demirel'in Asıl Mesela isimli programında Türkiye'nin ilk insansız hava aracı ANKA'yı üreten ekibin başı olarak, aynı alanda çalışma yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu "Baykar A.Ş. firmasının hiç bir devlet yardımı almadığı" iddialarıyla ilgili bazı açıklamalarda bulundu.

Barlas'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil'in göreve başladıktan bir iki hafta sonra Yönetim Kurulu'na, "ANKA'nın devamı niteliğindeki bir projede görev almayacağız" kararı aldırmasıyla ben zor bir duruma düştüm. Benim mühendislerim gelecek kaygısı duymaya başladılar.

Öyle günler yaşadık ki Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından "Siz de TB2 fiyatına inerseniz sizden alırız, yoksa almayız" gibi muamelelerle karşılaştık.

ANKA'DAN SONRAKİ İLERİ TEKNOLOJİ ÇİFT MOTORLU AKSUNGUR, BAYRAKTARLAR'DA RAHATSIZLIK MI YARATTI?

AKSUNGUR'un, rekabeti çok sevmediğini düşündüğüm Bayraktar ailesinde bir rahatsızlık yarattığını hissettim. Genel Müdür Yardımcımız, "Bu konuda Genel Müdürümüzü çok sıkıştırıyorlar" diye bana birkaç kere ifade etti. AKSUNGUR, Bayraktar'ın AKINCI'sından önce uçtu.

Bundan sonraki İHA projelerinin Bayraktar tarafından yapılacağının işareti olan bir takım ifadeler Cumhurbaşkanı Kararnamelerinde geçmeye başladı.

TUSAŞ'ın ANKA ve AKSUNGUR'da uğradığı bir mağduriyet var.

"TUSAŞ'IN İHA GRUBUNUN GELECEĞİ TEHLİKEYE DÜŞÜRÜLDÜ"

Bayraktar'a devlet desteği verilmek üzere çıkmış bir kararname var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde geleceğin İHA projelerinin artık Bayraktar firmasında gerçekleşeceği anlaşılıyor. Bu benim yorumum değil. Bu, "ANKA'dan sonra siz ne yaparsanız yapın" anlamına geliyor. TUSAŞ'ın İHA grubunun geleceği tehlikeye düşürüldü.

"ANKA'NIN İHRACATINA MÜDAHALE EDİLDİ"

Haluk Bayraktar'ın mesai sonrası TUSAŞ'a geldiğini biliyorduk.

Bayraktar firmasının yaptığı ihracatın tamamı TB2 İHA'sına ait. Ve biz o sektörde zaten yoktuk. TUSAŞ olarak operatif ve stratejik sınıftaydık. Bu görevlendirme vakti zamanında Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yapılmıştı. Müsteşar Murat Bayar'ın değişmesinden sonra bu ayrım giderek kayboldu ve Bayraktar'ın bizim alanımıza girmesiyle sonuçlandı. Eğer böyle bir müdahale olmasaydı ANKA'yı şu anda daha fazla ülkeye satıyor olurduk ve Bayraktar da TB2'sini yine aynı sayıda ülkeye şimdiki gibi satıyor olurdu. Aslında toplam ihracatımız daha fazla olurdu.

Sonuç olarak ANKA şu anda ihracatını yeni gerçekleştirmiş bir ürün olarak karşımızda ama biraz geç oldu. Bazı ihalelerde tekliflerin geri çektirilmesi gibi durumlarla karşılaştık. O ihalelerin bir kısmı kaybedildi çünkü istenilen ürün ANKA mertebesindeydi. TB2 tarafından karşılanması mümkün değildi. AKINCI da yoktu ortada.

"CAN GÜVENLİĞİMDEN ENDİŞE EDİYORUM"

Yargılandığı davanın beraatle sonuçlanması gerektiğini de kaydeden Barlas, şöyle devam etti:

Ben suçsuz olduğumu biliyorum, mahkemeye elimizden gelen kanıtları da sunduk. İstinaf bunu bozmaz devam ettirirse Yargıtay’a gideceğiz. Burada bir zaman geçiyor. 2020 martında bu olaylara maruz kaldım, üç sene oldu. Meslek hayatımın en verimli günlerini yaşıyorum. 55 yaşında emekli olmayı hiç planlamıyordum.

Geçtiğimiz 30 yılda vermiş olduğum emekler ve kişisel ödünlerin karşılığında çok sert ve üzücü bir değerlendirmeye tabi oldum. Açıkçası bu haberler ayyuka çıktıktan sonra biraz fazlaca mercek altına alındığımı hissediyorum. Değerlendirmeler arkadaşlık teklifleri bağlantılar. Güvenlik açısından da biraz rahatsız ediyor açıkçası. Şu an kendimi rahat hissedemiyorum açıkçası. Giderek olay dalga dalga büyüyor inşallah hayırlara vesile olur. Ama ben can güvenliğimden de endişe ediyorum açıkçası.

Barlas'ın geçen hafta yayımladığı yazılı açıklama ise şöyle: