Uluslararası Kadın Liderler Zirvesi, Çeşme'de start aldı

Uluslararası Kadın Liderler Zirvesi, Çeşme'de start aldı
Çeşme Belediyesi ve Kamu Teknoloji Platformu'nun iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası Kadın Liderler Zirvesi, kadınların sanat, Teknoloji, siyaset ve toplumda seslerini yükselttikleri etkileyici bir buluşma oldu. Açılışta Lal Denizli, 'Kadınların görünmez değil, belirleyici olduğu bir Türkiye hayaliyle çalışıyoruz' dedi.

(İZMİR) - Çeşme Belediyesi ve Kamu Teknoloji Platformu'nun ortaklığıyla gerçekleşen Uluslararası Kadın Liderler Zirvesi, kadınların sanat, teknoloji, siyaset ve toplumsal alanlardaki seslerini yükseğe çıkardığı ve deneyimlerini paylaştığı önemli bir platform olarak öne çıktı. Zirvenin açılış konuşmasında Lal Denizli, "Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında gerçekleşen bu zirvede, kadınların artık görünmez değil, belirleyici olduğu bir Türkiye hayaliyle yaşıyoruz, yanıyoruz ve çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.

24–25 Ekim tarihlerinde düzenlenen zirve, kadınların görünürlüğü, eşitliği ve dayanışması temaları çerçevesinde başladı. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ve Afrika Birliği'nin ilk gençlik elçisi Aya Chebbi'nin yaptıkları konuşmalar, zirvenin en fazla ilgi gören anları arasında yer aldı. Çeşme'nin ilk kadın belediye başkanı olarak Lal Denizli ve Tunuslu aktivist-diplomat Aya Chebbi, açılışta kadınların toplumsal, ekonomik ve politik alanlardaki mücadelesinin önemine dikkat çekti. Zirvede yerel yönetim temsilcileri, uluslararası aktivistler, akademisyenler, sanatçılar ve iş dünyasından kadın liderler bir araya geldi.

Lal Denizli, etkinlikteki konuşmasında kadınların dayanışmasının ve görünürlüğünün ne denli önemli olduğuna vurgu yaptı. Uzun bir hazırlık sürecinin ardından gerçekleştirilen etkinliğin büyük bir çaba ile hayata geçirildiğini belirten Denizli, "Kadınların gündelik hayattaki rolü ve görünürlüğü, tam ve mutlak eşitliği sağlamak adına kritik bir noktadır" yorumunu yaptı.

"Kadın Kadının yurdudur"

Erkek egemen bir toplumda kadınların arasının bozulmaya çalışıldığına dikkat çeken Denizli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kadınların arasını bozmak için "kadın kadının kurdudur" diyerek nifak tohumları ekmeye çalışanlar var. Oysa hayır, "kadın kadının yurdudur'. Kadının hâlinden en çok kadınlar anlar. Kadınların günlük yaşamlarında çektikleri sıkıntıları, toplumsal baskıyı, iş yaşamındaki zorlukları, eğitimdeki eşitsizlikleri ancak kadınlar anlayabilir. Biz burada onlara biçilen hikâyelere boyun eğmemiş, kendi hikâyelerini yazma iradesini göstermiş kadınların hikâyelerini dinleyeceğiz. Bugün sesini duyuramayan, bu kürsülerde kendi hikâyelerini anlatmaya henüz erişememiş kadınların sesi olabilmek için buradayız. Burada bizler, ortak hikâyelerimizi, hayat mücadelelerimizi, meslek alanlarımızda verdiğimiz emekleri dinleyeceğiz.

" "Asıl mesele konuşmak değil, duymaktır" "

Kadının görünürlüğünü ufuk çizgisinden alıp daha görünür noktalara taşıyacak iradeye ve güce sahip olduğumuz bir ülke hayalimizi anlatacağız. Birbirinden kıymetli konuşmacılarımız ve katılımcılarımızla, deneyimlerimizi paylaşacağımız bu zirvede aslında hepimizin hikâyelerinin birbirinden çok da farklı olmadığını göreceğiz. Dinleyerek, anlayarak ve birbirimizi duyarak... Çünkü asıl mesele konuşmak değil, duymaktır. Bence toplumumuzda yaşadığımız en büyük sıkıntının temeli de tam olarak buradan kaynaklanıyor. Konuşuyoruz, ama birbirimizi ne kadar duyuyoruz? Aslında bütün mesele buradan başlıyor. İşte bu yüzden, sesini duyuramayan herkesin sesi olmak ve cinsiyet eşitliğini konuşabilmek için bugün bu kürsüyü kurduk. Biliyorsunuz, ülke olarak oldukça zor günlerden geçiyoruz. Hem ekonomik sıkıntıların hem toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin had safhada olduğu, toplumsal şiddetin her alanda hissedildiği bir dönemdeyiz. Kadınlar, bu şiddeti gerek sözel, gerek fiziksel, gerekse ekonomik olarak daha yoğun hissediyorlar. Biz, aydınlık bir geleceğe yürürken, dayanışmanın ve örgütlü mücadelenin esas olduğuna inanıyoruz. Bugün burada yalnızca sesini duyuramayan kadınlarımız için değil, aynı zamanda sesleri kısılmaya çalışılan, hapsedilen, tutsak edilen ve kaderlerine mahkûm edilmeye çalışılan ama o gücü bir gün kendilerinde mutlaka bulacak herkes için bu kürsüyü kurduk.

" "Kadınların görünmez değil, belirleyici olduğu bir Türkiye hayaliyle yaşıyoruz" "

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında gerçekleşen bu zirvede, artık kadınların görünmez değil, belirleyici olduğu bir Türkiye hayaliyle yaşıyor, yanıyor ve çalışıyoruz. Çeşme, her yönüyle kadın emeğiyle büyüyen bir kent. Sabah erkenden tepelere gidip kendi işletmeleri için emek veren kadınlardan, geceleri meydanlara tezgâhlarını dizip el emeğini toplumla buluşturan kadınlara… Ev emeği veren kadınlardan, çocukları için emek sarf eden kadınlara, çalışan kadınlara kadar tüm emekçi kadınlarla gurur duyuyoruz. Çeşme Belediyesi olarak kadınların yalnızca görünür değil, aynı zamanda karar verici olduğu bir kent yaratma arzusundayız. Bu nedenle müdürlüklerimiz ve belediye başkan yardımcılıklarında eşit temsiliyet ilkesini benimsiyoruz. Ve büyük bir gururla söylüyorum ki: İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde kadın çoğunluğuyla mecliste temsil edilen tek ilçe Çeşme Belediyesi'dir. "Kadınlar için değil, kadınlarla birlikte çalışma" ilkesini benimsiyoruz. Kadınların birbirine yoldaşlığı büyük laflarla değil, küçük icraatlarla başlar. Biz de büyük sözlerle değil, küçük adımlarla önce kendi yaşam alanlarımızı dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu sayede birbirimizden güç alarak, daha geniş kitlelere ulaşabileceğimiz bir dayanışma ağı örüyoruz. Ve bu yolda yürürken, birbirimizin yoldaşlığından asla vazgeçmeyeceğiz. Sevgili dostlar, bu zirve belki yalnızca iki gün sürecek ama bizler burada konuşulan fikirleri uzun yıllar toplumumuza yansıtacağız. Aynı zamanda Ulusal Hırsı Çeşme Kadın Zirvesinin bir gelenek haline gelerek her yıl birbirinden kıymetli kadınların serbest kürsüsü olmasını hedefliyoruz."

Zirvenin uluslararası konuk konuşmacısı olan Aya Chebbi, kadın görünürlüğü ve liderliği üzerine etkileyici bir konuşma yaptı. Chebbi, "Bugün dünyada hiçbir yerde kadınlar erkeklerle eşit fırsatlara sahip değil. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, insanlığın en büyük sorunu" şeklinde ifade etti.

Chebbi, kadın görünürlüğünü üç aşamada ele aldığını söyleyerek, "Birinci görünürlük sesine sahip çıkmak, ikinci görünürlük alan kaplamak, üçüncü görünürlük ise toplumsal normları yeniden tanımlamaktır" dedi.

Chebbi, Tunus Devrimi sırasında yaşadığı deneyimleri de katılımcılarla paylaştı:

"Kadınların sesi sadece kişisel değil, siyasidir. Ne zaman konuşsak, yüzyılların sessizliğini kırıyoruz. Kızlara öz güven öğretmeliyiz; çünkü değerini kimse vermez, sen müzakere ederek alırsın. Liderlik yolculuğu kadınlar için zorluklarla dolu. Bu nedenle toplumsal normların kökten değişmesi gerekiyor. Kadınlar ailelerin bel kemiği ama servetin sahibi değiller. Yönetim kurullarında daha fazla kadın olduğunda şirketler daha iyi performans gösteriyor. Kadın liderliği sadece bir hak meselesi değil, aynı zamanda ilerleme meselesidir."

İki gün sürecek zirve boyunca sanat, teknoloji, siyaset, akademi ve iş dünyasından birçok kadın lider deneyimlerini paylaşacak. Katılımcılar, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların liderlik alanlarında daha görünür hale gelmeleri için somut adımlar atmayı amaçlıyor.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar