Uyuşturucu operasyonunun perde arkası: Adalet Bakanı boşa mı düşürüldü?

Uyuşturucu operasyonunun perde arkası: Adalet Bakanı boşa mı düşürüldü?
Nefes yazarı Deniz Zeyrek, günlerdir Türkiye gündeminden düşmeyen ve ünlü isimleri kapsayan uyuşturucu operasyonunun perde arkasını kaleme aldı.

Nefes yazarı Deniz Zeyrek, günlerdir Türkiye gündeminden düşmeyen ve ünlü isimleri kapsayan uyuşturucu operasyonunun perde arkasını kaleme aldı. Zeyrek’in AKP kulislerinden aktardığı bilgiler, operasyonun sadece narkotik bir mesele değil, iktidar içi dengeleri sarsan ve Erdoğan sonrası dönemi dizayn etmeye yönelik siyasi bir hamle olduğu iddiasını güçlendiriyor.

İşte Zeyrek’in AKP kulislerine dayandırdığı o üç kritik soru ve çarpıcı yanıtları:

Adalet Bakanı boşa mı düştü

Zeyrek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un İstanbul yargısı üzerindeki kontrolünün sorgulandığına dikkat çekiyor.

Fenerbahçe Başkanı Saadettin Saran ve yönetiminin Bakan Tunç’u ziyaret edip forma hediye ettiği günlerde, Saran’ın yurt dışı yasağı kalkmıştı. Ancak Saran yurt dışına çıkar çıkmaz, İstanbul merkezli yeni bir kararla tekrar yasak konulması ve gözaltı kararı çıkarılması kulislerde "Bakan Tunç boşa düşürülüyor" şeklinde yorumlandı.

Haberler sızdırılıyor

Soruşturma gizli olmasına rağmen bilgilerin önceden iktidara yakın belirli medya kuruluşlarına (özellikle Sabah gazetesi) sızdırılması dikkat çekiyor.

Haberlerin servis ediliş biçiminin Mehmet Akif Ersoy ve Saadettin Saran gibi isimlerle bir "hesaplaşma" havası taşıdığı belirtiliyor.

İktidar medyasının bir kısmının bu haberleri öncülerken, diğer bir kısmının ise Mehmet Akif Ersoy’a destek vermesi, operasyonun medya ayağındaki çatlağı da gözler önüne seriyor.

İsimler bir yere bağlanıyor

Zeyrek, dosyadaki isimler üzerinden kurulan bağlantıların doğrudan AK Parti’nin önemli figürlerini hedef aldığını öne sürüyor:

Fahrettin Altun ve İletişim Başkanlığı: Altun'un eski çalışma arkadaşı Furkan Torlak’ın dosyaya girmesi ve Kübra Nur Uslu’nun adının geçmesiyle okların İletişim Başkanlığı'na döndüğü savunuluyor.

Sızdırılan gizli tanık ifadelerinde Mehmet Akif Ersoy ile yakınlığı vurgulanan Süleyman Soylu ve Ömer Çelik gibi isimlerin yıpratılmak istendiği iddia ediliyor.

Erdoğan sonrası liderlik için adı geçen Hakan Fidan’ın da bu süreçte benzer bir yıpratma operasyonuna maruz kaldığı, ancak Fidan cephesinin bu duruma tepki göstererek Ersoy ile mesafesini koruduğu ifade ediliyor.

Deniz Zeyrek, yazısını çok konuşulacak bir ipucuyla bitirdi. Ersoy’un profilinin "karartılmasına" karşılık, aynı mahalleden başka bir ismin profilinin "parlatıldığını" belirten Zeyrek, bu ismin "geleceğin lideri" olarak sunulmaya hazırlandığını ima etti. Kulislerde bu ismin kim olduğu sorusu şimdiden tartışılmaya başlandı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar