Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu AKP ve Beştepe ayrışmasını ortaya koydu

Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu AKP ve Beştepe ayrışmasını ortaya koydu
Yargıtay’ın Can Atalay ve hakkında ‘hak ihlali’ hükmü veren Anayasa Mahkemesi kararının ardından AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması AKP'li isimler ile Cumhurbaşkanı danışmanlarını da ayrı düşürdü. Bazı...

Yargıtay’ın Can Atalay ve hakkında ‘hak ihlali’ hükmü veren Anayasa Mahkemesi kararının ardından AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması AKP'li isimler ile Cumhurbaşkanı danışmanlarını da ayrı düşürdü. Bazı isimler Yargıtay'ın hamlesine tepki gösterirken, bazı isimler AYM'nin kararına tepki gösterdi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Yargıtay’ın Can Atalay için “hak ihlali” kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi.

“Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur” diyen Yazıcı, hiç ve asla olmaması gereken bir olayı yaşadıklarını ifade ederek “Yazık, çok yazık” ifadesini kullandı.

Yazıcı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın devamında şu ifadelere yer verdi:

“Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.”

Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.

"Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak..."

AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül ise “Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir. Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir” açıklaması yaptı.

"AYM'nin kararına uymamak ayrıdır"

Şamil Tayyar ise şunları söyledi:

“AYM’nin kararını eleştirmek/yanlış bulmak ayrı, karara uymamak ayrıdır.

Eleştirebilir, yanlış bulabilirsiniz ama uymamazlık edemezsiniz. Anayasa hükmü açık, karar bağlayıcıdır.

Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir.

Kaldı ki AYM’nin benzer mahiyetteki Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven hakkındaki ‘hak ihlali’ kararına uyulmuştu.

AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise garabettir.

Yargı eliyle hortlatılan bu tür hukuk dışı uygulamalar askeri vesayet dönemini hatırlatıyor, çok üzücü.”

AYM’nin kararını eleştirmek/yanlış bulmak ayrı, karara uymamak ayrıdır.

Eleştirebilir, yanlış bulabilirsiniz ama uymamazlık edemezsiniz. Anayasa hükmü açık, karar bağlayıcıdır.

Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir.

Kaldı ki AYM’nin benzer…

"Yargıda çatı ile çatı katı arasında çekişme var"

AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Maalesef Yargıda, Çatı ile Çatı katı arasında bir çekişme var. Çatının kararlarını beğenmeyebiliriz, karşı çıkar hatta kendi içimizde isyan da edebiliriz. Tıpkı geçmişteki 367 kararında olduğu gibi. Ancak, sorunları hukuk içinde çözme makamlarını çözümün değil de anlamsız kavgaların adresi yaparsanız, şu soruya muhatap olursunuz:Meşru çözümlerin adresi neresi olacak? Devlet düzen ister, düzen de hukuk." dedi.

Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Oğan kararı savundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Ayhan Oğan da açıklama yaptı. Ogan, “Yargı hiyerarşisinde en üst yetkili mahkeme Yargıtay’dır. AYM yargısal aktivitede bulunamaz. Esas itibarıyla AYM kanunların anayasaya uygunluğunu şeklen denetleme yetkisi dışında yargı yetkisi yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, TİP Hatay Milletvekili seçilen Gezi Parkı davası tutuklusu Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını destekleyen bir açıklama yaptı.

Yargıtay’ın AYM ihlal kararına uymama kararının "doğru" olduğunu savunan Uçum bir de turnusol benzetmesi yaptı.

Yargıtay kararı için "bir turnusoldur" diyen Uçum'un, "kim Milli Yargıdan yana kim değil belli olur" ifadelerini kullanması dikkat çekti.

AYM'nin tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı vermesini MHP'li Feti Yıldız ile aynı sözlerle eleştiren Uçum, "Ne yazık ki AYM’nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir" dedi.

Uçum, Anayasa Mahkemesi'nin mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda "ısrarla Anayasa’yı tanımadığını" savundu.

Uçum, "Yargıtay'ın suç duyurusu milli yargıya saldırılara karşı bir cesarettir" dedi.

Varank'tan Özel'e tepki: Anlamadığı konularda sokağı işaret edip altında kalmasın

AKP Bursa milletvekili Mustafa Varank, CHP lideri Özgür Özel'e tepki gösterdi. Varank, şöyle dedi:

"AYM verdiği kararlarla uzunca bir süredir bireysel başvuru hakkını Anayasa ve yasalara aykırı biçimde yorumluyor. Yetkisi olmamasına rağmen hak ihlali başlığı altında kendini mahkemelerin, yüksek yargının yerine koyuyor. Hatta ve hatta Yargıtay ve Danıştay üzerinde hiyerarşik bir vesayet kurmaya çalışıyor.

Bu hukuki tartışmanın nasıl şekilleneceğini elbette göreceğiz. 

Ama CHP'nin çiçeği burnunda genel başkanı Ecz. Özgür Özel’e tavsiyem; aman ha anlamadığı konularda sokağı işaret edip altında kalmasın.
 
Hukuk ve yasama mekanizması içinde sonuçlanabilecek bir meseleyi darbe diye nitelendirip üstüne sokağı işaret edip yeni Alpaslan Arslan'lar türetmek isteyenler unutmasın ki artık eski Türkiye yok!"

MHP’li Feti Yıldız: Anayasa Mahkemesi  yargısal aktivizmde bulunamaz

MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise şu açıklamayı yaptı:

“Ceza kanunlarının yorum tekeli ceza hakimlerine bırakılmıştır.  Hakim yargı faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.  Hakim, soruna ölçülü duygusallıktan uzak ve soğukkanlı yaklaşarak gerek metne bağlı dar yorumla, gerekse kanun koyucu‘nun iradesini ortaya koyan amaca yönelik yorumla , meseleyi çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışır.

AYM kararları gücünü, bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının  elinde değişmemelidir. Hakimler ne diyorlarsa anayasa odur denebilir mi.?.

Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de yargısal aktivizmdir.

Yargısal aktivizm, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptaline, bazen yargının yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkar.

Anayasa Mahkemesi  kararlarına karşı kontrol mekanizmasının bulunmaması önemli bir eksikliktir.

Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi  yargısal aktivizm de bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz.

Suç ve ceza politikasını belirlemek , Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça  ifade edildiği gibi kanun koyucunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir.”

Bahçeli’nin ‘AYM’ ifadeleri yeniden gündemde

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AYM ile ilgili seçim öncesi ifadeleri yeniden gündem geldi.

HDP için açılan kapatma davasındaki kararları nedeniyle AYM’yi hedef alan Bahçeli, “Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasını gerekli görüyoruz. Bu kapsamda mahkemenin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları ile üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulmasını hedefliyoruz. Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız” ifadelerini kullanmıştı.