Yaşar Aydın: MHP dümene o kadar güçlü sarıldı ki Erdoğan’a manevra yapma şansı bırakmadı

Yaşar Aydın: MHP dümene o kadar güçlü sarıldı ki Erdoğan’a manevra yapma şansı bırakmadı
Gazeteci Yaşar Aydın bugünkü yazısında Cumhur İttifakı cephesindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Yaşar, “Erdoğan bile içerideki kavganın bu kadar erken başlayacağını ve bu kadar sert olacağını tahmin edememişti. MHP...
Gazeteci Yaşar Aydın bugünkü yazısında Cumhur İttifakı cephesindeki son gelişmeleri değerlendirdi. Yaşar, “Erdoğan bile içerideki kavganın bu kadar erken başlayacağını ve bu kadar sert olacağını tahmin edememişti. MHP dümene o kadar güçlü sarıldı ki Erdoğan’a santim manevra yapma şansı bırakmadı” ifadelerini kullandı.

BirGün Gazetesi yazarı Yaşar Aydın, “Erdoğan’ın başı Cumhur’la dertte” başlıklı bugünkü yazısında, Cumhur İttifakı cephesindeki son gelişmeleri değerlendirdi.  Yaşar yazısında, “Cumhur İttifakı çoktan miadını tamamlamış, rafa kaldırılmış olması gerekirken ona duyulan ihtiyacın devamı birçok şeyin önüne geçti” dedi.

Yaşar’ın yazısında öne çıkanlar şu şekilde;

Erdoğan’ın başını ağrıtan sorun sadece halkın güvenoyu olsa çok dert etmezdi. Halkı ikna kabiliyetinin olduğuna çok inandı ve her defasından bunu başardı. Ama sorun başka yerdeydi. Yani turpun büyüğü heybede kalmıştı. Cumhur İttifakı çoktan miadını tamamlamış, rafa kaldırılmış olması gerekirken ona duyulan ihtiyacın devamı birçok şeyin önüne geçti.

28 Mayıs seçimin hemen ertesi gün Cumhur İttifakı içinde yer alan tüm partilerin ve siyasi aktörlerin kafasında aynı soru vardı: Şimdi ne yapacağız?

Erdoğan 2014-2023 döneminin bir daha tekrarlanmayacağının farkındaydı ve son bir beş yıl için yetki istemişti. Bu durum olası kriz başlıklarını kaçınılmaz kılacaktı ve nitekim öyle oldu. Ama Erdoğan bile içerideki kavganın bu kadar erken başlayacağını ve bu kadar sert olacağını tahmin edememişti.

MHP dümene o kadar güçlü sarıldı ki Erdoğan’a santim manevra yapma şansı bırakmadı. Erbakan liderliğinde YRP ise süratle Erdoğan’ın gölgesinden kurtulmaya çalıştı-çalışıyor. BBP ve Hüda-Par bile pozisyon almak için el yükseltti. Biri eyalet sistemi önerirken diğeri muhalefet cenahında yer alan onlarca partiyi terörle ilişkilendirdi. Cam bir evin içinde oturup etrafı taşlayan Destici’nin bu davranışı ancak Cumhur İttifakı’nın içinde yaşananlarla açıklanabilir.

Muhalefet yine yapamazsa

Tüm bu yaşananlar ülkenin tamamını etkileyen sonuçlar üretmiyor olsa bir partinin ya da ittifakın içinde yaşananlar der geçerdik. Ama Erdoğan’ın merkezde olduğu bu saltanat kavgası milyonların acil sorunları çözümsüz kıldığı gibi toplumu çürüten sonuçlar üretiyor. Meclis dahi tüm kurumları işlevsiz hele getiriyor. Üstelik bu durumun yakında zamanda sona ermesi gibi bir durumda yok. 2028’e kadar periyodu sıklaşan sert sancılar şeklinde yaşayıp duracağız.

Bu durumun ilacı iktidarda yok. Ellerinde ağrı kesici dışında halka verecekleri bir hap bile kalmadı. Çözerse halk yapacak, muhalefet yapacak. Ama nasıl ve hangi muhalefet yapacak.

Bu meselenin özü olduğunu düşündüğümüz Hatay meselesine kısaca değinip bitirelim.

İlk kez BirGün gazetesinde bir adayla ile ilgili tavır belirledik. Neden aday olmazın haberini de yaptık. Hatay ve diğer deprem illeri ülke için başka bir anlam taşıyor. Yıllarca uygulanan politikaların en somut ve en acı sonucudur orada yaşanalar. Bu yüzden kimsenin sorumluluktan kaçma şansı yok. Gerekçe ne olursa olsun.

Diğer önemli yanı da nasıl bir muhalefet sorusuna verilecek yanıtın Hatay’da saklı olmasından kaynaklı. Ya bildik isimler üzerinden siyaset izleyeceksiniz (ki bunun starı Türkiye’de Erdoğan’dır) ya da sonucu hemen alınmasa bile halkla birlikte yeni ve örgütlü bir yola çıkma cesareti göstereceksiniz. CHP bu şansını Hatay’la yakaladı ama kullanamadı ya da kullanmadı. Partinin bu tercihini değiştirmek için yapacak çok şey yok.

Ama Saray’ın içinde dönen dolapların ülkeyi uçuruma sürüklemesine razı olmayanların sözü de bu sözü eyleme dönüştürecek kuvveti de cüreti de mevcut. Düğümü de burada çözülecek.