Hayalleri gerçeğe dönüştüren cesaret: Elif Sanchez...

16 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Senfoni Orkestrası’nda çalmaya başlayan ve Cemal Reşit Rey, Aya İrini Müzesi ve Yerebatan Sarnıcı gibi Türkiye’nin ve dünyanın birçok tarihi ve önemli salonunda konserler veren Elif Sanchez kendi adını taşıyan ilk albümünü ve kendisini anlattı.

● Duyguların parmak izinde söylediğiniz şarkılar kendinizi anlatmaya yetiyor mu?
Zaten kendimi ifade edebildiğim, kendim olabildiğim tek an şarkı söylediğim an. Anı yaşadığım, hislerimle yüzleştiğim tek an. Konuşarak kendimi anlatabilen bir insan pek değilim. Çok konuşkan bir insan da değilimdir. O yüzden şarkı söylemek benim tek ifade şeklim.

● Söylediğiniz şarkılar hissettiğiniz duyguların bir vurgusu mudur, öyleyse eğer; kurduğunuz hayallerinizi şarkılarınıza nasıl yansıtıyorsunuz?
Ben çok empati kurabilen ve karşımdakinin duygularını ve enerjisini hemen hissedebilen bir insanım. Bu benim sanatım için çok değerli ama nerede duracağımı bilmezsem normal yaşantım için çok kötü bir “yetenek”. Ben oğlunu askere yollayıp bir daha görememiş bir ananın yaktığı bir türküyü söylediğimde bir oğlum olmuşçasına ve onu kaybetmişçesine o acıyı yaşayarak söylerim. Hatta bazen fazla gerçekçi yaşayıp o duygunu içinden çıkabilmem birkaç saatimi alıyor. Hayaller de böyle dışa vuruluyor. Bazen gerçek bazen yalan fakat her zaman küçük de olsa bir gerçeklik oluyor ardında.

● Türkü, Klasik Batı Müziği, Caz, Blues gibi müzik tarzlarını ve farklı kültürlerin müziklerini harmanladığınızda bazen sade bazen çılgın ve bazen de tutarsız melodiler dinleyicilerinize nasıl yansıyor, sizce?
Beni dinleyen ve seven insanlar kendinden birçok şey buldu bence albümde. Ben genel olarak drama sevmem ve düz bir insanımdır, fakat herkes gibi çılgın ve tutarsız zamanlarım da oluyor. Ben dinleyicilerimle aramda bu bağı iyi kurabildiğimi düşünüyorum. Bana gelen bütün güzel mesajlar duygular ve hisler üzerine. Bu beni çok sevindiriyor. Demek ki birbirimizi iyi anlayabiliyoruz.

● Elif Sanchez, türkülerin melodik yapılarını sazın, neyin tınısını manevi duygularla bütünleştirdiğinde aşkı, sevdayı nasıl tanımlar?
Herkes farklı yaşar aşkı, sevdayı. Benim aşk duyduğum birçok şey var hayatta ve hepsinin bana yasattığı ortak duygu huzurdur.

● Kurşun adres sormaz ki düetinizden biraz bahsetsek… Nasıl gelişti bu proje?
Bu albümde 7 tane Javier Limon şarkısı söylüyorum. Javier İspanya’nın en iyi şarkı yazarlarından bir tanesi. İki tane de cover var. Dos Gardenias ve Perfidia. Bu şarkılar da yine Latin Amerika’nın çok bilinen ve sevilen şarkı yazarlarına ait. Ben de Türkiye’den bizim için çok önemli şarkı yazarlarından birisinin olmasını istedim, albümde. Ben nasıl bu albümle İspanyol müziğini bilmeyenlere tanıttıysam onlar da bizim şarkılarımızı dinlesin istedim. Aklıma Sezen Aksu şarkıları geldi, Kenan Doğulu şarkıları geldi. Kursun Adres Sormaz ki ’ye oturduk, İspanyolca söz yazdık ve aranjman yaptık nasıl olacak diye. Biz çok sevdik. O hafta tesadüfen bir partide Kenan Doğulu’yla tanıştık ve ona bu fikrimi söyledim. Yaptığım aranjmanı gösterdim ve çok beğendi. Bu şekilde böyle bir şarkı çıktı ortaya. İspanya’da da çok sevildi. Sevgili Kenan bu süreçte bize çok destek oldu. Ona da ne kadar teşekkür etsem az.

● Caz müziği hakkında neler söylersiniz?
Yani caz müziğin hayatımdaki yeri belli. Yaptığım her şeyde etkileşimi var. İyi ki tecrübe ettiğim müzik türlerinden biri.

● Caz müziğinde müzikal doruk noktalarının dışında en etkileyici şey nedir, sizce… çalınan stiller mi, yoksa kendine uymayanları yargılayan standartların kategorize edilmesini protesto etme biçimi mi?
Caz müziğin bana en cazip gelen kısmı özgür oluşudur. Doğaçlama yaptığımda her yoldan geçer her şeyi tecrübe ederim. Batı’dan Anadolu’ya giderim oradan da başka bir yere giderim. O bir yolculuktur ve kimse de ne yapıyorsun demez. Yargısız.

● Müzik yasağı Danıştay’a taşındı. 1134 sanatçı "müzik susturulamaz, müzisyenler susmaz, " başlığıyla açıklama yayınladı. "Sanat hepimiz için" denildi. Müzik yasağı ile ilgili düşünceleriniz?
"Sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" demiş, Atamız.
Ne kadar o damarlar kesilmeye çalışılsa da kesilemeyecektir. Bazı şeyler kolay kopmaz.