Herkes girişimciliği öğrenmeli mi?

Herkes girişimciliği öğrenmeli mi?
Girişimcilik eğitimi, iş planı kavramını bir kenara bırakarak yalın ve hızlı yaratıcılığa odaklanan yeni bir dönemi deneyimliyor!Üniversiteler gözle görülür bir artışla girişimcilik dersini her öğrencinin almasının...

Girişimcilik eğitimi, iş planı kavramını bir kenara bırakarak yalın ve hızlı yaratıcılığa odaklanan yeni bir dönemi deneyimliyor!
Üniversiteler gözle görülür bir artışla girişimcilik dersini her öğrencinin almasının zorunlu olduğu Türkçe veya Tarih dersleri gibi temel ders olarak konumlandırıp, müfredatlarına ekliyor. Kurumlar e-öğrenim kütüphanelerine girişimcilik bölümünü ekliyorlar. Ayrıca KOSGEB her yıl uygulamalı girişimcilik eğitimi ile 1 milyondan fazla girişimci adayını eğitiyor.
Ancak eğitim alan herkes girişimci olmuyor. İngiltere’de, HESA 2016 çalışmasına göre, yeni mezunların sadece %4.7’si serbest meslek sahibi veya serbest çalışandı ve sadece %0.6’sı kendi işini kurmuştu. KOSGEB tarafında 2018 yılında girişimcilik eğitimi alan 1 milyon kişiden sadece 47.000 iş kurulmuştur.
Peki, o zaman neden herkes girişimcilik eğitimi alıyor? Gerçekten gerekli mi?
Girişimcilik, yeni bir iş kurmaktan çok daha fazlasıdır. Girişimcilik bireyin, fikirlerini eyleme dönüştürme yeteneğidir. Hedeflere ulaşmak için projeleri planlama ve yönetme yeteneğinin yanı sıra yaratıcılık, inovasyon ve risk alabilme becerisi ister. İnovasyonu, ekonomik büyümeyi ve rekabet gücünü teşvik etmek oldukça önemlidir.
Bu nedenle girişimciliğin her koşulda uygulanabilecek bir düşünme sistemi ve bir yetkinlik seti olarak öğretilmesi gerekir. Geleceğin ekonomisinde yer alacak, yeni işler geliştirmek için beş kritik yetkinlik söz konusudur:

  1. Fırsatların Tanımlanması: İş fırsatları nasıl tespit edilir ve bu fırsatlar iyi fikirlere nasıl dönüştürülür?
  2. Fırsat Doğrulama: Bir iş fikrinin potansiyeli nasıl tahmin edilir ve pazarda nasıl doğrulanır?
  3. Çözüm Prototipleme ve Test Etme: Yeni bir fikrin uygulanabilirliğini test etmek için basit prototipler nasıl oluşturulur?
  4. Yalın Proje Yönetimi: Belirsizlikler içinde yeni çözüm geliştirmek için iteratif (çevik) süreçler nasıl yönetilir?
  5. Fizibilite Ölçümü: Varsayımlar doğrulandıkça veya reddedildikçe izlenen ve güncellenen yeni bir çözümün finansal fizibilitesi nasıl tahmin edilir ve ölçülür?
    Değişen sektör dinamiklerine uyum sağlamak ve yeni iş fırsatlarını keşfetmek ve harekete geçmek isteyen, büyük-küçük, kamu-özel fark etmeksizin tüm kuruluşlarda bu yetkinlikler gereklidir.
    Çevik (agile) metodoloji, girişimlerin ve teknoloji şirketlerinin ötesine, kurumsal ana akıma geçti. Kurumlar girişimlerle çalışmayı öğrenirken inovasyon çabalarını da sürekli hale getirmeye ve yalınlaştırmaya çalışmaktadır. Hatta kurum içi girişimcilik, kurumsal girişim kurmanın artmasıyla birlikte profesyonel bir meslek haline geliyor. Bu nedenle sadece kendi işimizi kurmak için değil, içinde yer alacağımız herhangi bir organizasyonun yarının ekonomisinde rekabet etmesine yardımcı olmak için girişimciliği öğrenmemiz şart.