İKİ YARI İKİ TAKIM HANGİSİ MİLLİ TAKIM?

İKİ YARI İKİ TAKIM HANGİSİ MİLLİ TAKIM?
Almanya maçındaki fantastik geri dönüşler Rusya maçında beklentileri öne çıkarmıştı ister istemez.Çağlar’ın sakatlığı defans planlarını bozdu. Orta sahaya Mahmut eklendi, Yusuf ve Emre yedeğe geçti, Kenan ve Burak birlikte...

Almanya maçındaki fantastik geri dönüşler Rusya maçında beklentileri öne çıkarmıştı ister istemez.
Çağlar’ın sakatlığı defans planlarını bozdu. Orta sahaya Mahmut eklendi, Yusuf ve Emre yedeğe geçti, Kenan ve Burak birlikte çıktı sahaya. Almanya maçının dinamosu Efecan Karaca yine 11’deydi.
21 kez karşı karşıya gelmişiz Sovyetler dönemi dahil Ruslarla. Sadece üçünü kazanmışız iki kez de yenişememişiz. 1992’den beriyse galibiyetimiz yok.
Ama yeni bir milli takım, yeni bir oluşum var.
Kadrolara bakıldığında Rusya’nın birlikte oynama alışkanlığı bizden fazla. İki takım da 4-2-3-1 şeklinde dizildi sahaya. Bizim yedek kulübemiz en az ilk 11’deki kadar ışıl ışıldı.
Oyuna kontrollü başladık. Melih’in çıkarken yanlış pası ile gelişen atağın golle sonuçlanmasını Mert önledi. Topu yeterince hızlı paylaşamadığımız için pozisyon bulmakta hayli zorlandık. Mahmut Tekdemir’in 27. dakikadaki pozisyonuna kırmızı çıksa itiraz eden az olurdu. Aman dikkat!

  1. dakikaya kadar kalemize tek isabetli şutu bulunan Rusya, ikinci şutunda golü buldu. Zobnin’in pasıyla ceza sahamızda buluşan Miranchuk net vuruşla affetmedi.
    İlk yarı kanatları hiç kullanamadık. Zeki Çelik’in sağ bekten çıkışlarıyla, Burak’a şişirilen toplarla ilk yarıyı harcadık. Orta sahada Ozan ve Mahmut uyumsuzluğu da top yapmamıza engel oldu.
    Rusya’nın güçlü kondisyonu da buna eklenince milliler 45 dakika boyunca kendi oyununu bir türlü kuramadı. Rusya kendi oyununa bizi mahkum etti.
    İkinci yarıda Efecan’ın yerine oyuna giren Cengiz’in 52. dakikadaki ortasına Burak’ın kafa vuruşu direkten dışarı çıktı. Bu ilk tehlikeli atağımızdı. Cengiz’in oyuna girmesi kanatlarımızdan birinin olduğunu da hatırlattı.
    10 dakika sonra beraberliği bulduk. Oyuna bir türlü giremeyen Kenan’ın golüyle geri döndük. Bu golde Melih Demiral’ın katkısını vurgulamamız lazım.
    Golün ardından Cengiz Ünder’in nefis füzesini Rus kaleci Anton Shunin’in ters eliyle son anda çıkarması nefis bir enstantane idi. Aynı Cengiz’in bir başka füzesinin de gol sayılmasına üst direk engel oldu.
    Mahkumiyetten çıktığımız dakikalarda, kendi oyunumuzu nihayet sergilemeye başladık. Fakat hızlı oynama ile telaşlı oynama arasındaki ölçüyü kimi zaman tutturamamanın da sıkıntısını gördük. Kaleci Mert günündeydi ve böyle anlarda kalede büyüdü.
    Maçın son bölümlerinde abluka altına aldığımız Rus kalesinde Burak Yılmaz’ın nefis asistini Zeki Çelik değerlendirebilseydi maçtan galibiyetle ayrılabilirdik.
    Olmadı.
    Kaybedilen 45 dakikanın ardından ikinci yarı ortaya konan futbola yazık oldu. Sahanın tek hakimi olmamıza rağmen 1 puana razı olduk.
    Şimdi ister istemez ikinci yarıdaki oyunumuza bakınca hangi yarı hangi takım sorusu soruluyor. İkinci yarıda Almanya maçından daha da iyi oynamamız Milli Takımımızın iyi yolda değil çok iyi yolda olduğunu gösteriyor, o yüzden enseyi karartmayalım.
    Maçın hakemi Matej Jug maçın kaderiyle oynamadı ama taktir haklarında hep Moskova’nın yanında durdu.