İmamoğlu, inanç gruplarıyla iftar yaptı: İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanların yolu doğru değil

İmamoğlu, inanç gruplarıyla iftar yaptı: İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanların yolu doğru değil
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında bir araya geldi. İmamoğlu, “İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanlar, bu yolla kendilerine bir ikbal yaratma hevesine kapılanlar...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında bir araya geldi. İmamoğlu, “İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanlar, bu yolla kendilerine bir ikbal yaratma hevesine kapılanlar şunu iyi bilmelidir ki; gittikleri yol doğru değildir" diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında buluştu.

Haliç Tersanesi’nde gerçekleştirilen buluşmada, din görevlisi Fuat Yıldırım, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Nurtepe Cemevi Dedesi Zeynel Şahan, Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, İstanbul Rum Patriği Bartholomeos da birer konuşma yaptı. Farklı inançlara mensup din insanları; Türkiye ve dünya barışına yönelik iyi niyet dileklerini dile getirdi.

İmamoğlu, “İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanlar, bu yolla kendilerine bir ikbal yaratma hevesine kapılanlar şunu iyi bilmelidir ki; gittikleri yol doğru değildir, Hakk’ın yolu değildir. Hakk'ın yolunun bu şekilde olması mümkün değildir. İftar sofralarına bile sirayet etmiş, zaman zaman kibir ve israf anlayışından, mutlaka kurtulmalı ve arınmalıyız” dedi.

"'Bizimkiler ve ötekiler’ toplumumuza zarar verir"

''11 ayın sultanı Ramazan her yönüyle çok özel ve mübarek bir aydır'' diyen İmamoğlu da konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:

''Topluma olan sorumluluğumuzu yerine getirmenin ilk şartı, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevebilmektir. Kendimizi nasıl görüyorsak, başkalarını da öyle görebilmeliyiz. Kendimiz için ne istiyorsak, başkaları için de aynısını isteme olgunluğuna erişebilmeliyiz. Bilhassa, kamu gücünü ve kaynağını kullanan yöneticiler bu olgunluk içerisinde davranmak zorundadır. Yönetici, herkesin halinden, dilinden anlamak, herkesi kendisiyle bir tutmak mecburiyetindedir. Hiç kimseyi ayırmadan hizmet etmeli, herkesin inanç ve ibadet özgürlüğünü rahatça yaşayabilmesi için gerekli imkanları sağlayabilmelidir. İftar sofralarının bile ‘bizimkiler ve ötekiler’ diye ayrılabildiği bir siyasi atmosfer, inancımıza da toplumumuza da zarar verir.