"Kına"mayın, Kına yakın

"Kına"mayın, Kına yakın
Geçmiş olsun size Halil Umut Meler hocam. Size atılan o yumruk, sistemin çarpıklığı… Umarım bu çarpıklık bir gün düzelme yoluna girer. İşte o gün, Türk Futbolunun kurtuluşunun başlangıç günüdür.Lafı hiç uzatmaya,...

Geçmiş olsun size Halil Umut Meler hocam. Size atılan o yumruk, sistemin çarpıklığı… Umarım bu çarpıklık bir gün düzelme yoluna girer. İşte o gün, Türk Futbolunun kurtuluşunun başlangıç günüdür.

Lafı hiç uzatmaya, eveleyip gevelemeye gerek yok. Pazartesi gecesi itibariyle, bu ülkede futbol, bitmiştir. Kendini kulüp başkanı zanneden bir canlı türü, ülkenin BİR NUMARALI FUTBOL HAKEMİ, Halil Umut Meler'i saha içinde darp ederek, futbolumuzun selasını verdi. Hepimizin başı sağolsun….

Zaten hakem, "günah keçisi"… Futbolcusu da teknik direktörü de seyircisi de başkanı da küfür edebilir, darp edebilir… Amatöründen, profesyoneline, özel maçından, lig maçına ülkemizde futbol adına, ne kadar "rezalet" yaşanıyorsa sebebi hakem zaten… Vurun abalıya…

Daha önceki yazılarımda da bahsettim. Eski bir futbol hakemiyim ben. Bu camiayı bilirim. O yüzden, çuvaldızı batırarak başlayayım anlatmaya.. Yıllardan beri süregelen yanlışlar, adamcılık, eyyamcılık, liyakatsizlikliğin geldiği son noktadır bu hadise… Türk futbolunun son yirmi, yirmi beş yılında kimler söz sahibiyse, başkanından yöneticisine, Halil hocaya atılan yumrukta onların payları da var. Adamcılıkla, liyakatsizlikle, futbol ve hakem camiasını dolduranların yumruğudur, Umut Meler'in gözünü morartan… Buyrun, eserinizle gurur duyun…

Kamuoyunun çok dikkatini çekmez ama alt liglerde - özellikle de amatör liglerde-, kelle koltukta maç yönetir hakemler. Bazen polis var, bazen yok… "Polis yok." diye maçı oynatmazsan İl Hakem Kurulu basar fırçayı; "maçı niye oynatmadın oğlum, korktun mu?" Polis olmadan maçı oynatır da başına bir iş gelirse de yine suçlu hakem olur; “size demedik mi polis yoksa oynatmayın diye?" Değneğin iki ucu da pistir, tutamazsın… Ankara'da bir il hakemi kardeşimiz, tıpkı Halil Umut Meler hocası gibi, darp ediliyor. Kardeşimizi hastaneye kaldırıyorlar. Ankara İl Hakem Kurulu üyeleri, "geçmiş olsun" demek yerine, "şimdi hakem oldun koçum " diyerek, teselli (!) ediyorlar, hakem kardeşimizi…

Bu olay futbolumuzun kurtuluşu için milat olabilir mi, emin değilim. Çünkü Ekim 2015'de Çağatay Şahan ve ekibini, dönemin Trabzonspor başkanı, hakem odasından çıkartmamıştı. Ertesi gün, sırf 'yayıncı kuruluş istiyor' diye, maçları paşa paşa yönetti hakemler. Tepki koyamadılar. Çünkü arkalarında duran, sahip çıkan yoktu… Hakem derneği, "KINADI" olayı … Sahaya taraftar girip, hakemi tartakladı, bir şey olmadı… Hakemin elindeki kartı alıp, hakeme gösteren futbolcunun heykeli dikildi… Bir kulüp başkanı hakemleri hedef gösterdi, herkes sus pus… Diyeceksiniz ki; tüm futbol karşılaşmaları durduruldu. Halil Hoca'nın da üyesi olduğu İzmir Bölgesi hakemleri başta olmak üzere, tüm illerdeki hakemler, kendi inisiyatiflerini kullanarak"mazeret" gösterip, maç almak istemediklerini Merkez Hakem Kurulu'na (MHK) bildirmeselerdi, Federasyon Başkanı Sayın Büyükekşi ligleri tatil eder miydi acaba? Yazımı yazmadan MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu ile konuştum. Ankara'da Halil Umut Meler'in yanına gidiyorlardı. Başkana ;"Hocam, ligler tatil edildi ama siz MHK Başkanı olarak, maçlar oynanacağı zaman hakem atamama gibi eylemlerde bulunmayı düşünüyor musunuz?" diye sorduğumda, cevap olarak "süreci takip edeceklerini" söyledi. Şimdi sorarım size; tüm verilere göre bu hadise, Türk Futbolunun kurtuluşu için milat olabilir mi?

Olaya müdahil olması gereken, Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) ise yazıyı yazdığım saate kadar, "kınama" yayınlamıştı. Derneğin Genel Başkanı Dr. Abdurrahman Arıcı'ya, whatsApp üzerinden şu soruyu yönelttim ; "Hocam Gazete Pencere yazarı Uğur Temel ben. Dün akşam yaşanan olayla ilgili "kınama" dışında ne yapmayı düşünüyorsunuz?" Halen cevap yok… Sanırım, "kınama" metnini daha sert yapmakla meşgul sayın başkan…

Peki ne olur şimdi? İki hafta maçlar oynanmaz. Süper Kupa finali zaten -ve nedense- Suudi Arabistan'da…. O maçın hakemini de Suudi Arabistan Futbol Federasyonundan isterler. Sahaya girip hakemi darp eden kulüp başkanı ve yanındakiler, yalandan ceza alırlar. Bol bol kınama olur, maçlara tekrardan başlandığında tüm hakemlere çiçekler verilir ve beş dakika sonra küfürü yerler… Halil Umut Meler, darp edildiği ile kalır ve Türk Futbolu, güllük gülistanlık (!) devam eder…

Keşke bir gözü karalık yapıp, ilk oynanacak Ankaragücü maçına hakem göndermeseler… Ama nerde o yürek… "Kınama" gibi çok etkili (!) bir önlem varken, ne gerek var bu tip hareketlere?

Geçmiş olsun size Halil Umut Meler hocam. Size atılan o yumruk, sistemin çarpıklığı… Umarım bu çarpıklık bir gün düzelme yoluna girer. İşte o gün, Türk Futbolunun kurtuluşunun başlangıç günüdür.