İzlerin Anlattığı Hikâyeler: Mehveş Beyidoğlu ile Geçirgen

İzlerin Anlattığı Hikâyeler: Mehveş Beyidoğlu ile Geçirgen
“Geçirgen” sergisinde pas, boya ve beden izlerini sanata dönüştüren Mehveş Beyidoğlu, kusuru ve geçiciliği kutluyor; izleyiciyi yaşamın izleriyle yüzleşmeye davet ediyor.

Sanatçı Mehveş Beyidoğlu'nun eserleri, Girne Art Rooms Galeri’de sanatseverlerle buluştu. Beyidoğlu, “Geçirgen” sergisinde kusursuzluk takıntısına karşı pası, lekeyi ve rastlantıyı estetik bir dile dönüştürüyor; izleyiciyi kendi yaşam izleriyle bağ kurmaya çağırıyor. Gazete Pencere olarak sanatçıyla hem sergisini hem de Kıbrıs'ın sanatla ilişkisini konuştuk.

  1. “Geçirgen” sergisinde pas, boya, beden izleri ve gündelik yaşamın lekeleri üzerinden bireysel bir anlatı inşa ediyorsunuz. Bu malzemeleri tercih etmenizin ardındaki kişisel ya da kavramsal motivasyon neydi?

‘Geçirgen’ sergisinde kullandığım malzemeleri seçerken hem kişisel hem de kavramsal motivasyonlarım vardı. Kişisel olarak, kendi yaşanmışlıklarımı ve içsel deneyimlerimi doğrudan ifade etmek istedim. Bedenin taşıdığı izler, paslı metallerin dokusu, rastlantısal boya lekeleri… hepsi benim için zamanın, mekânın ve hayatın küçük izlerini taşıyan hikâyeler gibiydi. Bu malzemelerle çalışmak, gözlemlerimi, ruh hâlimi ve yaşamın içinden geçen anları görselleştirmeme olanak tanıdı.

Kavramsal motivasyonum ise, kusurların, geçiciliğin ve rastlantısal oluşumların estetiğini keşfetmekti. Pasın sabırla oluşması, boya lekelerinin kontrol dışı renk oyunları, her kan lekesinin taşıdığı yoğun duygular… Bunlar, mükemmellik takıntısına karşı duran bir estetik dil oluşturdu. İşler, hem planlı hem de beklenmedik bir şekilde şekillendi; malzeme ve süreç bir araya geldiğinde, ortaya sadece bir yüzey değil, zamanın, doğanın ve yaşanmışlığın sessiz tanıkları olan bir anlatı çıktı.

Kısacası, kullandığım her malzeme, hem kişisel dünyamı hem de kavramsal sorgulamalarımı taşıyan bir araç oldu; izlerin, lekelerin ve kusurların kendine has bir değer taşıyabileceğini gösterdi.

mehves-beyidoglu-gecirgen-5.jpg

  1. Serginizin merkezinde yer alan ‘iz’ kavramı hem fiziksel hem de duygusal bir derinliğe sahip. İzlerin taşıdığı anlamları keşfetme süreci sizin için nasıl bir içsel yolculuktu?

Geçirgen’ sergisi için geliştirdiğim işler, benim için kişisel bir yolculuk oldu. Bedenin, malzemenin ve yaşamın bıraktığı izler, yalnızca fiziksel bir işaret değil; ruh hâlimin, düşüncelerimin ve duygularımın sessiz bir yansımasıydı. Çalışırken malzemenin beklenmedik şekilleri ve lekeleriyle karşılaştığımda, içsel gelgitlerimin görsel bir dile dönüştüğünü görmek beni şaşırtmış ve etkilemişti.

Paslı metallere, rastlantısal boya lekelerine veya gündelik yaşamın izlerine baktığımda, geçmişin ve gündelik yaşamın sessiz tanıklarıyla karşılaştım; her bir iz, küçük bir hikâyeyi fısıldıyordu. Bu süreç, hem kendimi hem de malzeme ile kurduğum ilişkiyi derinlemesine gözlemlememi sağladı. İçimdeki karmaşa ve beklenmedik güzellikler, izler aracılığıyla ortaya çıktı; her biri kendi sessiz anlatısını yarattı.

3. Kusursuzluk takıntısının hâkim olduğu bir dünyada rastlantıyı, kusuru ve geçiciliği kutlamak cesur bir duruş. Bu yaklaşım sizin sanata ya da hayata bakışınızı nasıl şekillendiriyor?

Geçirgen’ sergisinde rastlantıyı, kusuru ve geçiciliği kabul etmek, işlerin ortaya çıkış şeklini tamamen değiştirdi. İşlerimde, izlerin ve lekelerin kendi yollarını bulmasına izin verdim; her malzeme, her renk ve her dokunun kendi hikayesini anlatmasını izledim. Bu süreçte, minimalizmden soyut sanata, kavramsal yaklaşımlardan malzemeye dair deneysel yöntemlerden ilham aldım ama her şeyi kendi içimden ve sürecin içinde geliştirdim.

Bana göre, mükemmel olmaya çalışmak yerine sürecin ve beklenmedik anların içindeki güzelliği görmek çok önemli. Kusur ve geçicilik, sadece görsel bir değer taşımıyor; aynı zamanda işler aracılığıyla yaşanmışlık ve zamanın izlerini de ortaya çıkarıyor. Böylece sanatım, hem malzeme hem de süreçle birlikte, izleyiciye farklı bir bakış ve deneyim sunuyor

mehves-beyidoglu-gecirgen-sergisi-acildi-4.jpeg

  1. ARUCAD’ın ilk mezunlarından biri olarak Kıbrıs’taki sanat ortamında nasıl bir dönüşüm gözlemliyorsunuz? Bu sergiyi Girne’de, Art Rooms Galeri’de açmak sizin için ne ifade ediyor?

Art Rooms benim için her zaman çok değerli bir galeri oldu. Orada işlerimin sergilenmesi beni gerçekten çok mutlu etti. Çünkü sanata değer veren, saygı duyan ve bizzat sanatla uğraşan profesyonel bir ekiple çalışmak çok kıymetliydi. Üstelik Art Rooms yılda yalnızca 5-6 sanatçıya ev sahipliği yapıyor ve bunların önemli bir kısmı yurt dışından geliyor. Her bir sergi, küratör Oya Silbery’nin olağanüstü vizyonu, emeği ve yönlendirmesiyle büyük bir özenle hazırlanıyor. Bu sürecin bir parçası olmak benim için onur vericiydi.

ARUCAD’da aldığım eğitim de aynı şekilde çok kıymetliydi. Güçlü bir sanat eğitimi verdiğine inanıyorum ve bunu birebir deneyimledim. Bugün Kıbrıs’taki sanat ortamının giderek zenginleştiğini görmek beni çok heyecanlandırıyor. Özellikle sonraki mezunların işlerine baktığımda, bu gelişimin ne kadar umut verici olduğunu daha net görüyorum.

mehves-beyidoglu-gecirgen-sergisi-acildi-1.jpeg
Mehveş Beyidoğlu

5. Serginiz izleyiciyi sadece bakmaya değil, izlerin içinden sızan yaşanmışlıkla yüzleşmeye davet ediyor. Ziyaretçilerin serginizden nasıl bir duygu ya da düşünceyle ayrılmasını hayal ediyorsunuz?

Benim için en önemlisi, izleyicinin işlere bakarken sadece yüzeyde gördüğü şeyle yetinmemesi, biraz durup kendi hayatındaki izlere, kusurlara ve yaşanmışlıklara da dönüp bakabilmesi. “Geçirgen” sergisinde kullandığım malzemeler zamanın, bedenin ve gündeliğin izlerini taşıyordu. Bu izler aslında hepimizin hayatında var; sadece çoğu zaman görmezden geliyoruz.

İzleyicinin sergiden ayrılırken mükemmelliğin tek ölçüt olmadığını, kusurun ve geçiciliğin de kendi içinde bir güzellik taşıdığını hissetmesini hayal ediyorum. Kendi bedeninde, anılarında ya da gündelik hayatında bıraktığı izlerle yeniden bağ kurması, onları silmek ya da yok etmek yerine sahiplenmesi benim için çok değerli olurdu. Eğer işlerim bu sorgulamayı tetikleyebildiyse, serginin asıl amacına ulaştığını düşünüyorum.

mehves-beyidoglu-gecirgen-sergisi-acildi-5.jpeg

Kaynak:Nilay Can

Öne Çıkanlar