Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

Kurtuluş Savaşı’nın ekonomi cephesi

“Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” sergisi Türkiye İş Bankası Müzesi’nde

Çok yaşasın Cumhuriyet! İyi ki varsın Mustafa Kemal Atatürk!

Ne zaman umutsuzluğa düşsem Atatürk’ü düşünür ve tarihin sayfalarında bir yolculuk yaparım. Cumhuriyetimizin ne kadar büyük zorluklarla ve fedakârlıklarla kurulduğunu hatırladıkça sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğu gelir aklıma.

İşte o noktada Cumhuriyetin ışığı aydınlatır yüzümü ve emin adımlarla hiç durmadan yürümemiz gerektiğinin bilinciyle hareket etmeyi sürdürürüm.

Öyle ki Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bir zamanın içine girdik. Şimdi; geçmişte yapılanları iyi öğrenerek dünü, bugünü daha iyi anlama ve geleceğe bu ışıkla yürüme zamanı.

Bu noktada yolculuğuma Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle Türkiye İş Bankası tarafından hazırlanan “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” başlıklı sergi eşlik etti.

İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde ziyarete açılan sergiyi gezdim. Sergi beni o kadar çok etkiledi ki dönemin koşullarında yapılanlar karşısında saygı duruşuna geçtim.

Cumhuriyetin ilk yıllarında atılan adımlar olmasa şimdi bu durumda olmazdık. Her alanda yapılan çalışmalar bir devrim niteliğinde ve bizi bugünlere taşımış ve ayakta tutmuş.

Bu önemli sergiyi herkesin gezmesi hatta defalarca ziyaret etmek gerekir. Nereden nereye geldiğimizi anlamamız açısından Türkiye İş Bankası Müzesi’nde açılan sergi çok anlamlı ve önemli.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlanmazsa sonuç kalıcı olamaz” sözünden alınan ilhamla hazırlanan sergide, iktisadi ve sosyal hayatın kalkınması mercek altına alınıyor.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen ve İş Sanat’ın koordinasyonunda hazırlanan serginin küratörü, 19. ve 20. yüzyıl Türkiye iktisadi ve sosyal tarihi, kurum ve girişimcilik tarihi konularında yaptığı çalışmalarla bilinen, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Murat Koraltürk ile sergiyi konuştum.


Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen: “Sergi, devralınan mirası ve bir ülkenin temellerinin atılışını anlatıyor”

● “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” sergisinin sizin için anlamı ve önemi nedir?
Yaşasın Cumhuriyet Sergisi, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak amacıyla hazırladığımız, bir ulusun, ardı ardına yaşadığı savaşlardan sonra siyasi bağımsızlığını kazanmasının ardından iktisadi bağımsızlığını inşa etmesinin ilk adımlarını, Cumhuriyetimizin ilk 15 yılının ruhunu anlatmaya gayret ettiğimiz bir sergi. Serginin bizim için ayrıca bir anlamı, önemi var. Cumhuriyet ile neredeyse yaşıt ve 2024’te 100 yaşına girecek olan bankamızın kuruluş fikrinin temelleri, 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde atıldı. Dolayısıyla bu yıl, esasen İş Bankası’nın da fikir olarak doğuşunun 100. yılı… Hem Cumhuriyetimizin hem bankamızın ikinci yüzyılına adım attığı bir dönemde böyle bir serginin kapılarını açmış olmak bizler açısından çok kıymetli.

ÜLKEMİZİN KURULUŞ HİKÂYESİ

● Sergiyi gezerken zor koşullarda ne kadar önemli projeler gerçekleştirildiğini ve bir ülkenin kalkınması için her şeyin ne kadar detaylı bir şekilde projeye dönüştürüldüğünü adım adım görüyorsunuz. Siz sergiyi gezerken neler hissettiniz ve Atatürk’ün dehasına dair neler söylersiniz?

Sergi öncelikle, Cumhuriyetimizin ne kadar büyük fedakârlıklarla ve zorluklarla kurulduğunu hatırlatıyor. Devralınan mirası ve bir ülkenin temellerinin atılışını anlatıyor. Bizleri ülkemizin kuruluş hikâyesine götürüyor, o dönemi zihinlerimizde tekrar canlandırıyor. Duygu olarak bende bıraktığı en belirgin iz ise tüm sıkıntılara ve son derece kısıtlı imkânlara rağmen, siyasi bağımsızlığın elde edilmesinden sonra Atatürk’ün çağının çok ilerisindeki öngörülü ve vizyoner yaklaşımının liderliğinde ülkemizin iktisadi bağımsızlığının temellerinin atılması ve bunu bir ulusun birbirine kenetlenerek başarmasıdır. Daha önce Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı vesilesiyle “Derinlerden Siperlere: Çanakkale 1915”, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının yüzüncü yılında her iki müzemizde eş anlı olarak açtığımız ve büyük ilgi gören “Milli Mücadele’nin 100. Yılında İstiklal”, Milli Mücadele’nin kahramanlarını yâd etmek üzere hazırladığımız “Bir Asrın Ardından” adlı süreli sergiler gerçekleştirdik. Gerek önceki sergilerimizde gerekse “Yaşasın Cumhuriyet” sergimizde yaşanılanların, olayların dönem fotoğraflarıyla, objeleriyle tüm gerçekliğiyle aktarılmasını, serginin, ziyaret edenlerin hafızasında somut bir şekilde karşılık bulması açısından değerli buluyorum. Tarihimizle ilgili belli zaman dilimlerine dair kesitleri aktarmaya çalıştığımız tüm sergilerimiz, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin tüm kahramanlarına saygı duruşu niteliği taşıyor.



“EL ELE VERDİĞİNDE HER ZORLUĞUN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEK BİR ÜLKE”

● Sergide sizi en çok etkileyen belge, hikâye, kişi, olay, proje hangisi oldu ve neden?
Sergide yer alan, ziyaretçileri zaman yolculuğuna çıkaran tüm belgeler, aktarılan hikâyeler, fotoğraflar çok etkileyici. İlk sanayi kuruluşlarımıza dair fotoğraf ve objelerden tutun eğitim, tarım, ulaşım altyapısındaki atılımlarımıza dair fotoğraflar, belgelere; dönemin gazete kupürlerinden ülkemizin ilk şirketlerinin kuruluş hikâyelerine, el işçiliği oyuncaklardan ilk yerli üretim cam, kumaş gibi objelere, maketlere kadar hepsi de ayrı ayrı kıymetli… Sergimizin “Önce İnsan” başlıklı bölümünde bulunan, eğitim ve sağlıkla ilgili modernleşmeye tanık olduğumuz fotoğrafların, özellikle bu konuların günümüzde de hâlâ o günlerdeki kadar güncelliğini koruması nedeniyle son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm dünyada hâlâ kadınların üretim hayatına, ekonomik yaşama daha fazla katılması, çocuklarımızın nitelikli eğitim alması öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyorken, tartışılıyorken 20. yüzyılın başlarında ilerici, öngörülü bir yaklaşımın ortaya konmasını çok değerli buluyorum. Aslında bunları ayırmak, birisine diğerinden fazla önem atfetmek doğru değil. Bununla birlikte o dönemin fotoğraflarında, özellikle sıradan insanların gözlerindeki büyük bir savaştan zaferle çıkmış ve şimdi bir ülkeyi kurmak için birlik olmuş olmanın haklı gururunu, mutluluğunu görmenin çok etkileyici olduğunu düşünüyorum. El ele verdiğinde her zorluğun üstesinden gelebilecek bir ülkenin insanlarını görmenin müthiş bir duygusu var.

“BANKAMIZI TÜRKİYE’NİN BANKASI YAPAN DEĞERLER”

● İş Bankası’nın da fikir olarak doğuşunun 100. yılı dolayısıyla sizin için bu yılın başka bir anlamı da var. 100 yıldır ayakta kalmayı başaran ve ilkelerinden, duruşundan ödün vermeden yolunda ilerleyen bir bankanın yöneticisi olarak bu başarıya dair neler söylersiniz?
İş Bankası, Atatürk’ün “siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferle taçlandırılmadığı sürece kalıcı olamayacağı” vizyonuyla kuruldu. Kurulduğu tarihten bu yana da bu kurumu dimdik ayakta tutan, “Türkiye’nin Bankası” yapan en önemli değerler, ülkemize dair taahhütlerini içeren misyonu, vizyonu ve hiçbir zaman taviz vermeden devam ettirdiği kuruluş değerleri oldu. Yaklaşık bir asır önce ülkemizin iktisadi bağımsızlığının sağlanmasında önemli bir rol üstlenen, tarihi boyunca en zor zamanlarda hep ülkesinden yana tavır koyan bankamız, ikinci yüzyılına hazırlanırken de ülkemiz için değer yaratmaya devam ediyor.

Dr. öğretim üyesi Murat Koraltürk: “Bu iktisadi mirası toplu olarak izliyor olmak çok heyecan verici”

● “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” sergisi için nasıl bir çalışma yapıldı, sergiye hazırlık ne kadar bir zamanı kapsıyor?
Ben Eylül gibi ekibe katıldım; ancak benden aylar önce çalışmalar başlamıştı. Zengin bir koleksiyon birikmiş ve çeşitli kurumlarla işbirlikleri yapılmıştı. Müze’nin tarih araştırmaları ekibi, tasarımı yapan Pattu ve tabii İş Sanat’ın koordinasyonuyla oldukça profesyonel biçimde çalıştığımızı söyleyebilirim.

“SERGİ SEKİZ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR”

● Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 15 yılında atılan adımlar serginin içeriğini oluşturuyor. Sergi kaç bölümden oluşuyor ve ziyaretçiler nasıl bir gezi içinde kendilerini bulacaklar?
Sergi sekiz bölümden oluşuyor. İlk bölümde Cumhuriyet’in devraldığı iktisadi mirası anlatıyoruz. Bu bölümü “Tam Bağımsızlık İçin Milli Egemenlik, Milli Ekonomi” başlığını taşıyan ikinci bölüm izliyor ve İzmir İktisat Kongresi ile Lozan Barış Antlaşması’nın iktisadi sonuçlarından söz ediyoruz. “Önce İnsan: Sağlık ve Eğitim” başlığı altında nüfus politikası, sağlık ve eğitim alanında yapılanları, takip eden “Çiftçinin Emeği Modern Tekniklerle Değerleniyor” bölümünde aşâr vergisinin kaldırılmasını ve tarım alanında atılan adımları ele alıyoruz. “Milli Sermayenin Yükselen Gücü” bölümünde ise yerli girişimci yaratma, milli bankacılık ve sigortacılık girişimlerini, yurt içi ve dışı tanıtım faaliyetleri kapsamında fuarları anlatıyoruz. “Gidemediğin Yer Senin Değildir” başlığını taşıyan altıncı bölümde demiryolları, denizyolları ve başlangıç aşamasında olan havayolu ulaşımına değiniyoruz. “İlk Sanayileşme Çabaları, Kriz ve Korumacılık” başlıklı bölümde 1929 krizi ve alınan önlemler, Merkez Bankası’nın kurulması, korumacılık ve ilk sanayileşme adımları olarak çimento ve şeker sanayi alanında atılan adımlar yer alıyor. Serginin “Kalkınmanın Lokomotifi: Modern Sanayi Kuruluyor” başlıklı sekizinci ve son bölümünde ise devlet eliyle sanayileşme çabasını özetliyor ve bu bağlamda Sümerbank, Etibank ve İş Bankası’nın sanayi alanındaki girişim ve yatırımlarından bahsediyoruz. Ziyaretçiler, bu başlıklar altında Cumhuriyet’in bu ilk döneminde ekonomide yapılanları, özellikle iktisadi bağımsızlık ve kendi kendine yeten bir ekonomi yaratma çabasını, sanayileşme ve buna dayalı olarak kalkınma perspektifini görme şansını bulacaklardır.



“KURUMLAR VE KOLEKSİYONERLERE SUNDUKLARI KATKI İÇİN MÜTEŞEKKİRİM”

● Sergide yer alan arşiv, belge, fotoğraf, film ve objelerden bahseder misiniz? Kurumsal ve kişisel arşiv ve aile yadigârları kimlerden alındı, serginin oluşumu için bu katkıların önemi nedir?
Sergiye malzeme temininde pek çok yerle iletişime geçildi; sonuçta 30’a yakın kişi ve kurumun koleksiyonundan malzemeler sergide yer buldu. Projenin başlangıcında kamuoyuna yapılan çağrıya ve kurulan işbirliklerine verilen olumlu dönüşler sonucunda üç bine yakın belge, fotoğraf ve nesne birikti. Mekânların sınırı olduğu için bunların arasından bir seçki yapabilmek oldukça zor oldu. Kurumlar ve koleksiyonerlere sundukları katkı için müteşekkirim. İçlerinden örnek vermek gerekirse Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Müzesi, afişler, fotoğraflar, eğitim materyalleri ve tarım aletlerini sergilenmek üzere verdi. Bugün Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’ne ait bir yerleşke olan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nda yer alan üretim araçları ve fabrikanın kurulmadan önce yapılmış maketi sergimizi süslüyor. Bursa Merinos Fabrikası’ndan yün yumakları, Celal Bayar Vakfı Müzesi’nden eşsiz zarafette nesneler, özel koleksiyonerlerin bugüne dek gün yüzüne çıkmamış çok kıymetli belge ve nesneleri ve çok daha fazlası ziyaretçilerin ilgisine sunulmuş durumda; herkesi sergiye bekliyoruz.

“CUMHURİYET’İN İLK ON BEŞ YILINDA EKONOMİNİN FOTOĞRAFINI ÇEKMEYE ÇALIŞTIK”

● Bu konularda araştırmalar yapan uzman bir isim ve serginin küratörü olarak “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” sergisinin önemi ve anlamı nedir?
Bugün, küreselleşmenin ve neoliberal iktisat anlayışının etkisi altında iktisadi bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik birçok insan için bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak yüzyıl sonra dönüp geriye baktığımızda Cumhuriyeti kuran kadronun özellikle Osmanlı Devleti’nin acı deneyimlerinden ders çıkarmış ve bu nedenle siyasal alanda olduğu gibi ekonomide de bağımsızlık vurgusu yaptığını görüyoruz. Biz Cumhuriyet’in ilk on beş yılında ekonominin fotoğrafını çekmeye çalıştık.

"BİRÇOK BELGE VE OBJE ŞAŞIRTTI BENİ

● Sizi sergide en çok şaşırtan bilgi, belge vb gibi ne oldu ve neden?
Birçok belge ve obje şaşırttı beni ve eminim ziyaretçi için de öyle olacak. Ama esas bunları bir sergi akışı içinde, aynı çatı altında görebiliyor olmak, bu iktisadi mirası toplu olarak izliyor olmak çok heyecan verici.

{{unknown}}

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi