Liderlerle 10 soru 10 yanıt: Davutoğlu anlatıyor
Türkiye belki de tarihinin en önemli seçimlerine gidiyor. 14 Mayıs’taki kritik seçimlere günler kala siyasi partilerin liderleri seçmeni ikna etmek için son şehir şehir dolaşıyor.
Tam da tarihi seçilere giderken biz de Gazete Pencere olarak, liderlerin bu yoğun programında sorular yönelttik. Fakat alışılagelmişin dışında siyasi değerlendirmeler için değil; hayatlarına dokunan sorular sorduk.
Hayatlarında unutamadıkları anıları neydi, hayatlarına kritik yön veren olaylar hangileriydi ve tabi ki 14 Mayıs seçimlerinin ertesi günü ne yapacaklarını…
Bugünkü Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu.
TIKLAYIN - Liderlerle 10 soru 10 yanıt: Erkan Baş anlatıyor
İşte Davutoğlu’na yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar:
1- Hayatınızdaki dönüm noktası dediğiniz olay neydi?
İnsan hayatında birçok dönüm noktası oluyor. İlkokul beşinci sınıfta bir gazetede yayınlanan ilk köşe yazım, ilk makalemin akademik çevrelerde yer alması, ilk kitabımın yayınlanması, bakanlık ve başbakanlıktaki ilk günlerim, ilkelerim için başbakanlığı bırakmam, Gelecek Partisini kurmam gibi.
Ama en önemlisi hiç şüphesiz eşim Sare hamımla tanışıp evlenmem ve ilk çocuğumu kucağıma almamdır.
2- Unutamadığınız çocukluk anınızı paylaşır mısınız?
Ben esnaf bir babanın çocuğuyum. İstanbul Yeşildirek Gürün handa dükkanımız vardı. Helal rızkın ne demek olduğunu o esnaf ortamında öğrendim. Anı olarak değil belki ama bir duruş olarak şunu söyleyebilirim; çok sayıda diploma sahibi oldum ama ahlak eğitimimin pratiğini o ortamda yaptım. Esnaf arasında öylesine bir güven vardı ki, komşu esnaflar bir yere gitmeleri gerektiğinde dükkânı küçük bir çocuk olamama rağmen bana bırakırlardı. Bu bende emanet duygusunu geliştiren en temel amil oldu.
Hatta komşularımızdan Fahri amca vardı. Namaza giderken emanet ederdi dükkânı. Başbakanlık döneminde bir gün Umredeyken, orada bizi görmüş. Yaklaşmak istemiş. Tabi izin vermemişler. Oradan bağırıyor “Ahmet, Ahmet..” diye. Diyorlar ki, “ne yapıyorsun? Başbakan O.” Sesini yükselterek bağırdığını duydum: “Ne Başbakanı? Bizim Ahmet O” Sesin geldiği tarafa döndüm ve “bırakın o benim baba dostumdur; manevi babamdır” dedim ve elini öptüm. Birlikte tavaf yaptık.
3- Sizi en çok ne heyecanlandırıyor?
Mutluluktan gülen bir çocuk yüzü.
4- Kendinizde "burayı bir türlü tamamlayamadım" dediğiniz yönünüz nedir?
Aynı anda birçok işi yapabileceğim inancıyla bazılarına yetişememek.
5- Sizi en çok ne sinirlendirir ve en çok ne mutlu eder?
En çok sinirlendiren kadına ve çocuğa uygulanan şiddet ve kul hakkı yenmesi.
En çok mutlu eden kitap kokusu ve neşeli çocuk cıvıltısı ile dolu bir ortam
6- Siyasete atılmasaydınız yapmak isteyeceğiniz meslek ne olurdu? Neden?
Tabi ki ilim adamı olmak. Öğrenciler ile birlikte olmak, onların bir fidan gibi kök salıp, yetişmelerine katkı sağlamak, tarifsiz bir duygu. Arkanızda bir eser bırakmaktan daha çok hayata anlam kafan bir şey olabilir mi?
7- Kullanmayı en sevdiğiniz ve sevmediğiniz kelimeler hangileridir?
Umut en sevdiğim kelimedir. Sevmediğim ise nefret ve karamsarlık
8- Hayatınızı yazsanız manşet cümlesi ne olur?
“İlkeli duruş."
9- Siyasi hayatınızda unutamadığınız olumlu ve olumsuz anılar nedir?
Çok var elbette. Olumlu olarak; 1 Kasım 2015 seçimi yüzde 49,5 oy ile siyasi tarihimizin en yüksek oyunu almak ve herkesin korkuyla kenara çekildiği bir dönemde Gelecek Partisini kurarak yeni bir siyasi çığır açmak.
Olumsuz olarak, AB ile vatandaşlarımız için vize muafiyeti kararını tam almak üzereyken, parti içi bir darbeye maruz kalmak diyebilirim.
10- Seçimin ertesi günü ne yapacaksınız?
“Nerede kalmıştık” diyerek çalışmaya koyulacağım.
Yarın: Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü İbrahim Akın.
Editör notu: Liderlerle yaptığımız 10 soru 10 yanıt serisinin yayımlanma sıralamasında liderlerin yanıtlara geri dönüşleri dikkate alınmıştır.
