Memetcan Demiray

Memetcan Demiray

Milli irade seks robotlarına hazır mı?

Enteresan gelişmeler yaşanıyor dünyada ama haberimiz olmuyor. Örneğin yeryüzü nüfusunun 2064’te 9,7 milyara ulaşacağını, sonra hızla 8,8 milyara gerileyeceğini duymuş muydunuz? Ya da akıllı seks robotlarının insanlarla birçok konuda sohbet edebildiğini biliyor muydunuz? İyi de bunların milli birlik ve bütünlüğümüzle ilgisi ne?

Efendim malumunuz, yabancı ülkeler bizim gibi renkli gündemleri olmadığından ha bire Türkiye’yi bölme planları yapar, kalan zamanlarında da “bilim” gibi abidik gubidik işlerle uğraşırlar. Geyikleri ve dağ keçilerini avlamak için ihale açmak yerine uzay teknolojisiyle, yapay zekâyla vakit harcarlar.
Seattle’da bulunan Washington Üniversitesi’nin bilim insanları da canları çok sıkılmış olmalı ki oturmuşlar, dünya nüfusunun 2100 yılında ne olacağını hesaplamışlar. İngiltere’nin saygın bilim dergisi Lancet’te yayınlanan araştırmaya göre dünya nüfusunun 2064’te 9,7 milyara ulaşması, sonra kısa süre içinde 8,8 milyara gerilemesi bekleniyormuş. Ve elbette Avrupa’da insan sayısı hızla azalırken, Sahra Altı Afrika ülkelerinin nüfuslarını katlaması öngörülüyormuş.
Peki Türkiye’nin hali nice olacak? Washington Üniversitesi’nin tahmini, Türkiye’nin 2068’de 112 milyon nüfusla zirve yapacağı, 2100 yılına ise 101 milyon kişiyle gireceği yönünde… Bu da Türkiye’nin zaman içinde dünyanın en büyük 9. ekonomisi olacağı anlamına geliyor. Bir “mehter” çalsak, kutlasak mı bu şanlı haberi?
NİCELİK Mİ? NİTELİK Mİ?
Viyana’daki Wittgenstein Merkezi’nden Profesör Wolfgang Lutz’a göre öyle pek de kutlanacak bir durum yok ortada zira Lutz, Washington’daki meslektaşlarının “kelle hesabı” yaptıklarını düşünüyor. Rakamları doğru bulmakla birlikte Lutz, “Önemli olan kafa sayısı değil, kafanın içindekiler” diyerek eğitimin önemini vurguluyor. Ve nüfusu 2100 yılında neredeyse 800 milyonu bulacak Nijerya’yı örnek vererek “Nijerya yeni süper güç olacak” iddiasını eleştiriyor.
YA ROBOTA ÂŞIK OLURSAK?
Lutz, Batı ülkelerinin nüfusu azalacağı halde eğitimde kaliteyi koruduğu için güç kaybetmeyeceğini belirtiyor. Hatta akılcı bir göçmen politikasıyla, eğitimli ve potansiyelli mültecileri kabul ederek Avrupa’nın daha da güçleneceğini ileri sürüyor. Bu da bazı mülteciler için 21. yüzyıl bulunmaz bir nimet, bir tür “altın çağ” olacak anlamına geliyor. Bak sen elin gâvuruna, kalkmış 80 yıl sonranın toplumunu şimdiden dizayn ediyor!
İşi gücü bırakıp boş işlere kafa yoranlardan biri de çalışmalarını İsviçre’de sürdüren Prof. Dr. Oliver Bendel…
“Makine etiği” üzerine yoğunlaşan Bendel, Almanya’dan Die Welt gazetesiyle yaptığı söyleşide günümüz “akıllı seks robotları” üzerine düşüncelerini açıklıyor. Böylece fiyatı 9000 avroyu bulabilen yeni nesil seks robotlarının bir insanla saatlerce sohbet edecek kapasiteye sahip olduğunu öğreniyoruz! Üstelik konuşurken tekrara düşmeden ve özgün konular açarak!..
Bendel’in asıl tartıştığı ise robotla sohbetlerimizin, yani “mahrem”imizin nereye kaydedileceği… Öyle ya, kim yatak odasının Google gibi dev firmalar tarafından dinlenmesini ister ki? Peki bu robotların ahlaki hakları olacak mı? Örneğin robota “tecavüz” suç sayılmalı mı? Bendel’e göre robotların herhangi bir “insani” hakları yok. Kaldı ki Bendel’in araştırmaları, tecavüzcülerin “zarar verme” motivasyonuyla gerçek insanları tercih ettiklerini söylüyor.
Şu durumda son bir soru var: Ya insan, bir robota kendini fazla kaptırır, hatta âşık olursa?..
Bendel için bunun çözümü robota yüklenecek bir yazılım. Yani “sahibine” sürekli “Ben bir insan değilim, lütfen bunu unutma!” diyen robotların “aşk sorunu”nu en aza indirgeyebilecekleri düşünülüyor.
YERLİ SEKS ROBOTU 2030’DA YATAKLARDA!
İşte ibadete açacak bir Ayasofya’sı, kentsel dönüşümle abat edecek bir Hasankeyf’i bulunmayan Batı’nın gündeminde böyle sabun köpüğü, ipe sapa gelmez meseleler var.
Biz ki patlayan havai fişek fabrikasının atıklarını da yolda patlattıktan sonra olaya acil müdahale edebilen, lider bir ülkeyiz… Biz ki üniversitelerde psikoloji eğitimini “açık öğretim”le vermeye ve milyonlarca Freud yetiştirmeye talibiz! Bunları “gelişme” diye yemeyiz!
Hele şu robotlar bize bir gelsin, gümrük vergisi ve ÖTV’siyle onların hakkını asıl biz veririz! Diyanet Holding’den “helaldir” fetvası çıkarır, robotla cimanın hangi saatlerde caiz olduğunu Nihat Hoca’ya sorarız!
Robot dediğin nedir ki?!.. Olmadı ihale açar, birbirinden nezih inşaat firmalarımıza Yap-İşlet-Devret modeli ve düşük krediyle yerlisini bile yaptırırız!
Şahlanışımızı kimse durduramaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Memetcan Demiray Arşivi