Stres, uyku düzensizliği ve ekranlar... Migren artık çocuklarda bile görülüyor
Modern yaşamın stresi, şehir gürültüsü ve ekran başında geçen uzun saatler, migreni sadece yaygın değil, neredeyse kaçınılmaz bir hale getirdi. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Esma Kobak Tur, migrenin sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da giderek arttığına dikkat çekiyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda, dijital ekran maruziyeti ve sınav stresi migren ataklarını tetikleyebiliyor.
Migrenin; başın bir tarafında zonklayıcı ağrı, mide bulantısı, ışık ve sese duyarlılıkla kendini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Tur, “Hastalar ağrıyı tarif ederken genellikle ‘sanki başımda bir baskı var’ veya ‘zonklayan bir ağrı’ şeklinde anlatıyor” diyor. Migren hastalarının bir kısmında ağrıdan önce “aura” adı verilen görsel ya da duyusal bozukluklar da görülebiliyor.
Migren çağın görünmez salgınına dönüştü!
Migrenin tetikleyicileri arasında yanlış beslenme alışkanlıkları da yer alıyor. Özellikle çikolata, peynir, tütsülenmiş etler, kırmızı şarap ve kafein gibi gıdaların bazı kişilerde migren ataklarını başlattığına dikkat çeken Dr. Tur, bu yiyeceklerdeki tiramin, nitrat ve histamin gibi maddelerin sorumlu olabileceğini söylüyor.
Migren tanısı, hastanın öyküsüne ve nörolojik değerlendirmelere dayalı olarak konuluyor. Ağrıların en az beş kez yaşanması, 4 ila 72 saat sürmesi ve fiziksel aktiviteyle kötüleşmesi tanı kriterleri arasında yer alıyor. Baş ağrısına bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti eşlik ediyorsa, migren ihtimali güçleniyor.
Migrenin yaşam kalitesini düşüren ama erken tanı ve uygun tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tur, “Migren belirtileri yaşayan herkesin bir nöroloji uzmanına başvurması ve yaşam tarzını yeniden gözden geçirmesi gerekir” uyarısında bulunuyor.
Kaynak:Haber Merkezi