Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN TALİMATIYLA

Balıklı Rum Hastanesi’nin çatısında çıkan yangın değil sadece, ciğerlerimizi yakan orman yangınları da onun talimatı olmadan söndürülememişti.

Çok şükür orman yangınlarında olduğu gibi fazla beklenmedi.

Balıklı Rum Hastanesi’ndeki yangın işitilince, “Bay Kemal devreye girer Ekrem’i, itfaiyeyi arar” endişesiyle talimat itfaiyeye erken verildi.

Tam donanımlı İstanbul İtfaiyesi, bu talimatı alınca daha büyük bir şevkle imdada yetişti.

Çatıyı söndürdü. Sonra hortumu bir kenara bırakıp hastaların tahliye edilmesine de yardım etti. Allah hepsinden razı olsun.

Ama yangının büyüğü esas ekonomide. Epeydir cayır cayır yanıyor.

Şimdi hemen yanlış anlamayın. Sayın Cumhurbaşkanı bu yangının söndürülmesi için talimat üzerine talimat veriyor. Hazine Bakanı’na, Çevre Bakanı’na, Spor Bakanı’na, danışmanlarına, Kasımpaşalılara, Rize Güneysu’daki köylülerine, Merkez Bankası Başkanı’na, Futbol Federasyonu’na, Büyük Beşiktaşlılar Derneği’ne, Mali Müşavirler Odası’na…

Liste uzun, daha da uzatıp zam bekleyen mürettibin (dizgici) tepesini attırmayayım.

Demem o ki, enflasyon düşsün, milletin ağzının tadı yerine gelsin diye talimat vermediği kimse kalmadı.

En son İstanbul’da evine yakın Tarım Kredi Kooperatifleri’ne bağlı markette yaptığı alışverişte fark etmiş olmalı ki bu markete talimat vermemiş.

Alışveriş biter bitmez fişi eline alınca Allah için bir talimat vermişti kapının önünde. Demişti ki, “Bu marketleri yurt geneline yayacağız, zincir marketlerin oyununu bozacağız.”

Epey süre geçti.

Bu talimatın ciddiyetini anlamayan birtakım odaklar görevden alındı.

“Kooperatifler kâr amacı gütmez” diyerek, indirimli satış çağrısına bu kez gereken önemi veren market idarecileri hafta başında tam 40 ürünü eskisine göre hesaplı satmaya başladı.

Başta bizim gazetemiz olmak üzere haberci basın daha dikkatli davrandı. Ama talimattan iyi anlayanlar bu meseleyi övecek manşet atmakta zorlandı. Gazete büfelerinde hüzünle satılmayı bekleyen ama kimsenin aldırış etmediği o gazetelere göre kahraman süpermarket enflasyonu yenmişti.

Bu milleti tanımıyorlar. Biraz daha hesaplı alışveriş yapmak için sabah akşam gezen ahali indirime giren 40 ürünün nerede kaç lira olduğunu market müdüriyetinden daha iyi biliyor.

Bu yüzden ahali iki gün içinde “Galiba bizimle dalga geçiyorlar” demeye başladı.

Durdurulamayan dövizi, rakamları ayarlama enstitüsü TÜİK’in bile gizleyemediği enflasyonu, Merkez Bankası’nın gözlerden kaçıramadığı bilançosunu, Kur Korumalı Mevduat’ın Hazine’ye yaptığı yıkımı, fukaralaşmayı, 80 milyonluk ülkede bin 400 markete verilen talimatla çözmek sadece necip Türk basını ile harikalar diyarında yaşayan birtakım ekonomistlerin aklına gelirdi.

Kutlamak gerek.

Oysa bir talimat yeterdi. Bozulan her şeyin düzelmesine.

Bizzat şahsına, yine şahsının vereceği talimatla;
“Ekonomiye de Merkez Bankası’na da TÜİK’e de yargıya da artık karışmayacağım…”

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatlarıyla, Sayın Cumhurbaşkanı’na” diye başlayan bir balkon konuşması çok güzel olmaz mıydı?

Böyle bir konuşma için geç mi değil mi bilmem.

Ama böyle bir konuşmayı bize pazarlayacak necip Türk basınının kıymetli kalemlerinin dansını merak eder dururum.

İsrail, BAE, Mısır, şimdi de Suriye… “Meğer Esat ne iyi adammış” demeye bile başladılar.

Şakası bir yana… Çünkü yaşanan pahalılığın, yoksulluğun hiç şakası yok.

Ekonomideki hiçbir veri talimatla düzeltilmez. Talimat aldıkça bozulur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi