CHP lideri Özel DEM Parti ile görüşmesine dair konuştu: 'Kürt sorununun çözümü demokratikleşmeden geçiyor'

Gazete Pencere- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuştu.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP lideri, sokak hayvanlarının toplatılarak öldürülmesine ilişkin yasa tasarısının değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel, Suriye'de Alevilere yönelik saldırı ve katliamların takipçisi olduklarını belirterek Yeni Şafak yazarını eleştirdi. DEM Parti ile dün yaptıkları görüşmeye dair konuşan Özgür Özel, demokratik çözüm vurgusu yaptı.

CHP lideri Özgür Özel'in grup toplantısındaki değerlendirmelerinden öne çıkan başlıklar şöyle:

Sokak hayvanlarının toplatılarak öldürülmesine ilişkin yasa tasarısı

Özel, kamuoyunda 'kanlı yasa' olarak bilinen sokak hayvanlarına ilişkin yasa tasarısına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaptı:

"Konya'da 2 yaşında Rana bebek, sokak köpeklerinin saldırısıyla feci şekilde can verdi. Bugün de Erzurum'da 10 yaşında Murat'ımız bir saldırıya maruz kaldı, yaralı. Sağlık durumunun iyiye gitmesini temenni ediyoruz. Normalde bu iki olay Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde olsa ve bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabı içinde kaybolur, savrulur, bir yere gider. Konya ve Erzurum Belediyeleri, AK Partili. Belediye hangi belediye olursa olsun bu yasa yürürlükte olduktan sonra ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz. Biz yasanın çıktığı tarihte, hem bunu AYM'ye götüreceğimizi hem de bu yasanın sokaktaki popülasyonu artıracağını söyledik. Aşılama oranlarını düşüreceğini söyledik. Kısırlaştırma oranlarının azalacağını söyledik. Saldırgan ırkların tespitinin ve izolasyonunun imkansızlaşacağını söyledik. Çünkü getirdikleri yasa ilk haliyle 'al, götür, öldür'dü. Sonra 'al götür, ne yaparsan yap' oldu. Yasa böyle diyorken, bu kadar da büyük ekonomik kriz varken, hele bizim belediyeler özel olarak 'silkeleniyorken', çok sayıda hayvan barınağı lazımken bunun da önünde engel.

Mali imkanlar, imkan sağlayacakları hiçbir seçenek belediyelere vermediler. İşte Konya, Erzurum, AK Parti'nin büyükşehir belediyeleri. Çıkıp hamaset yapsam, 'çocuklar orada öldü' diye, bir CHP'li belediyede olsa inanın yapacaklar. Yapmıyorum çünkü yasa kötü. Buradan Sayın Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum. AYM'nin iptal etmesini beklemeyin. Gelin Meclis'te şu yasayı düzeltelim. Bu yasa ne hayvana ne insana huzur verecek bir yasa değildir. Başka Rana bebekler olmasın."

Kartalkaya yangın faciası: 'Kalemin sahibi Recep Tayyip Erdoğan'

Özel, Kartalkaya yangın faciasının üzerinden 46 gün geçtiğini hatırlattı sözlerine şöyle devam etti:

"Kartalkaya'da 36'sı çocuk, bebek, 78 canımızın hesabını sormaya, bu meselenin peşini bırakmamaya devam edeceğiz. Sayın Ali Yerlikaya'ya da söylüyorum. '10 gün bekleyin' dedi, 'bekleyeceğiz' dedim, yeter ki adil olsun. Kendi talep ettiği sürenin üzerinden 39 gün geçti. Suspus bir kenarda oturuyor çünkü onu atayan dolma kalemin mürekkebiyle suçluyu atayan dolma kalemin mürekkebi aynı, kalemin sahibi de Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil."

Brüksel ziyareti

"CHP'nin ortaya koyduğu hattın ne kadar önemsendiğine şahit olduk" diyen Özel, şunları söyledi:

"Avrupa Parlamentosuna sosyalistler tarafından davet edilmiştik. Suriye'den Gazze'ye, Gazze'den Rusya ukrayna arasında süren savaşa, Kıbrıs'a kadar tüm meseleleri enine boyuna konuştuk. Çok yerinde önerilerde bulunduk. Ana mesajımız Türkiye ile Avrupa Birliğinin ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğunu konuştuk. Trump'ın her gün ortaya koyduğu yeni bomba, güvenlik tartışmaları yaratıyor. NATO'nun birinci gücü böyle şeyler yaparken, demiyor musunuz 'ikinci büyük gücü bizimle olsun?' Türkiye ile Merkel pragmatist bir şekilde (göçmen konusu) ilkesiz ilişkisine bizi davet etmeyin. Bizi demokrasiye davet edin."

Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesi

İşçilerin özelleştirilmeye karşı direnişine rağmen ihalesi yapılarak özelleştirilen maden ocağına dair CHP lideri şu sözleri kaydetti:

"Burayı 25 yıl önce özelleştirmişlerdi süresi doldu geri gedli. İşçilerin açlık grevi, kendilerini madene kapatmalarına rağmen özelleştirildi. Kısa vadeli olarak ihaleyi alan şirkete sesleniyorum 'işçi hakları, işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerinden gözümüz üzerinizde. Çayırhan işçisi yalnız değildir'. Orta vadeli olarak da -umarım kısa vadeli olur- şunu söylüyorum 'Yapılacak seçimden sonra Çayırhan bizimdir kardeşim geri alacağız. Tayyip beyin şartnamesine güvenerek yangından mal kaçırır gibi bu milletin malını aldırtmayız, kaçırmayız. 40 haramilere de son haramiye de söylüyorum, 'milletin malını size yedirmeyiz."

Kent Lokantasında yemek yiyen Vedat Milor'a açılan soruşturma

Kent Lokantasında yemek yedikten sonra sosyal medyada paylaşan Vedat Milor'a açılan soruşturma:

"Bakan diyor ki 'Kent Lokantasına mı açtık? Milor'a sorduk gizli reklam mı yapıyorsun?' Be allahın adamı Kent Lokantasının reklama mı ihtiyacı var? Bir mercimek çorbasının 150-200 lira olduğu yerde mercimek çorbasının yanında 3 kap yemek daha 50 liraya satılıyor. Önünde kuyruk var. Kent Lokantası için 'gizli reklam 'diyorlar Allah akıl fikir versin."

Emeklilere 4 bin lira bayram ikramiyesi verilmesi

Geçtiğimiz günlerde emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin 4 bin lira olduğunun açıklanması:

"Müjde diye duyurdular. Gerçi müjde olsa Tayyip bey dün ulusa seslendi. Müjde olsa kendisi demez mi 22 bin lira yapıyorum. 4 bin lira yapınca Abdullah Güler'e açıklattı. Açıklanan rakamın ne kadar değerli olduğunu ne kadar değerli bir kardeşimizin açıkladığından anlarsın."

USULSÜZLÜKLER

AKP döneminde belediyelerle ilgili örnekler veren Özel, şunları aktardı:

"2011 yılı, bir özel şirket Fatih’te yeşil alan olan bir arsayı, 25 milyon TL’ye belediyeden satın alıyor. Bu yeşil alana İBB imar izni veriyor ve değeri katlanıyor. Değeri 430 milyar TL’ye çıkıyor. İBB, aynı arsayı sattıktan altı ay sonra 430 milyon TL’ye sattığı kişiden geri almış ve yeşil alana çevirmiş. Bugünkü parayla 106,5 milyon dolar durduk yerde İBB’nin cebinden çıkmış. Bu dosyayı hakime verecektik Süleyman Soylu elimizden aldı. Akın Gürlek’e söylüyorum. Nasıl DHKP-C davasında bilmem kaç yıl geriye gidecek kadar fikri takibin var AKP için bu dosyayla ilgili al da işlem yap bakalım.

İkinci örnek, 2016 yılı… İBB, doğrudan temin yoluyla 41 milyon TL’ye Başakşehir’de bir arsa satın alıyor. Araziyi İBB’ye satan kişi AKP’li Meclis Üyesi… Bu arazinin hiçbir yapılaşma hakkı yok. Arazi, askeriyenin içinde… Araziye 2021 yılında değerleme yaptırmışlar 13,3 milyon TL. Aradan geçen dört yıla rağmen değeri düşmüş. Askeri alanda kaldığı için hiçbir işe yaramayan arazi, AKP’li avukat tarafından tekrar İBB’ye satılmış 13,4 milyon TL’ye. Bugünkü kurla hesapladığımızda 500 milyar TL zararı var İBB’nin. Soylu aldı bu dosyaları, ne yaptı belli değil. Ey Ali Yerlikaya, dosyalar duruyorsa işlem yap. Ey Akın Gürlek, bu dosyaları İBB’den iste, gerekeni yap. Bunu her hafta hatırlatmaya devam edeceğim. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, hepimizin vergileri ile maaş almaktadır. O maaşların ya gereğini yapacak ya da o maaşları kendisine haram zıkkım edeceğiz. "

Suriye'deki Alevilere yönelik katliam

Suriye'de Alevilere yönelik katliamlara ilişkin Özel şu sözleri kaydetti:

"Gölge bakanları görevlendirdik. 'Suriye yönetimi kontrol altında iyiye gidecek dediler kravat taktı akıllandı' dediler. esas olarak yapılaması gerekeni yapmadılar. Sadece Sunnilerin değil Alevilerini, Kürtlerin temsil edildiği bi geçiş hükümetinin kurulması, Suriye ordusunun artık dışarıdan gelen, gelirken TikTok çeken alevilerin kafasını kafası kesmeye gidiyorum diyen cihatçılara bu halk teslim edilemezdi. yapılması gerekenler yapılmadığı için bir katliam yapıldı. Önce inkar ettiler, en sonunda 'El Şara'yı uyardık soruşturulacak' dediler.

Yeni Şafak yazarına: 'Alçak adam'

Peki hem Suriye'deki zaferin mimarıydın, Esad girmiş zulüm bitmişti. Senin bütün yaptığın bütün işleri öven, iktidarının pravda gazetesi Yeni Şafak'ta biri çıkıp köşe yazıyor diyor ki 'Nusayri'ler emperyalizme yaptıkları köpekliğin bir sonucu olarak, hala Suriye'de sivil insan öldürecek kadar gebertiliyorlar' bunu söyleyen bir twitter hesabı olsa İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı harekete geçer, evini basar 'halkı kin ve nefrete sevk etmekten' alır bunun başka bir tanımı var mı? O Nusayri dediğin insanların akrabaları Hatay'da yaşıyor, gözyaşı döküyor. Alçak adam, alçak adam. Dava açacaksa bunu o yazıyı yazana söylüyorum."

DEM Parti ile görüşme

DEM Parti ile dün yapılan görüşmeye ilişkin Özel şu ifadeleri kullandı:

"Yıllardır dediğimiz gibi konjonktürel bakmayız. Bu ülkede Kürtler 'sorunum var' diyorsa vardır. Nasıl çözülmeli? Bu Meclis'in çatısı altında çözülmelidir. Bir demokratikleşme paketine ihtiyaç vardır. Bir yandan kayyım atayacaksın diğer yandan bir başka müzakereyle açılım yapacaksın. Geçmişteki, İstanbul İttifakı Kent uzlaşısı için 'DEM'leniyorsunuz PKK'lıları belediyelere doluşturuyorsunuz' diyorlardı. Şimdi geçmişe dönük terör örgütü olan PKK gelecekte terör örgütü olmaktan çıkarılacak anlaşılan geleceğe dönük terör örgütü oluşturuyorlar. Bunu yapmanın yolu kayyımları tarihe gömmek, ifade ve inanç özgürlüğünün önünü açmaktır.

'Kurtulmuş yanıtından memnuniyet duyduk'

Numan Kurtulmuş'a çağrı yapmıştım. Büyük demokrasi yürüyüşünü başlatalım demiştim. Günü gelince devreye gireceğini söylemesinden memnuniyet duyduğumuzu takip edeceğimizi söylüyoruz. Mevcut Anayasaya uymayanlarla yeni anayasa yapılmasında yokuz. Kimse bizden kanın akmasının engel olmasını beklesin ne de başkasının planına alet olmasını beklesin. CHP'nin kendi planı vardır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayallerini gerçekleştirmektir."

El Şara- SDG anlaşması sorusuna yanıt

Özgür Özel grup toplantısının ardından gazetecilerin gazetecilerin sorularını yanıtladı:

"Suriye politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ben buraya gelmeden önce sözcüleri anlaşmanın (HTŞ- SDG anlaşması) içeriğine ilişkin yapısal çok farklı açıklamalar yaptı.

Bu konunun netleştirilmesi gerekiyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde geçici hükümeti destekleyecek çalışmaları doğru buluruz.

Biz ihtiyatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz. Bu anlaşmanın Alevilere nasıl bir güvence vereceğini de bilmek gerekir. Bütün kesimler açısından bu tür anlaşmaların çatışmalarını bitirmesini ümit ederim."