Davutoğlu’ndan Erdoğan’a yumuşama mesajı: Katillerle yumuşamayı tercih ederseniz Özel ile verilen resmin ne anlamı kalır

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a yumuşama mesajı: Katillerle yumuşamayı tercih ederseniz Özel ile verilen resmin ne anlamı kalır
Davutoğlu, Ateş cinayeti iddianamesi üzerinden Erdoğan’a seslendi, “Katillerle yumuşamayı tercih ederseniz Özel ile verilen resmin ne anlamı kalır” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Mazlumlarla yumuşayın katillerle değil. Bir iddianame çıkıyor. Bu iddianame hazırlanırken maktulün eşinden ifade alınıyor. Bir insanın bütün iç dünyasını bilen tek kişi eşidir. Eşi bir takım ifadelerde bulunuyor, muhtemelen Sinan Ateş'in kimseye söylemediği şeyleri söylüyor ama eşin ifadesi iddianamede yok. Şimdi Sayın Erdoğan, siz eğer maktul yakınları ile yumuşamak yerine katiller ve onun azmettiricileri ile yumuşarsanız Özgür Özel ile verdiğiniz resmin ne anlamı kalır" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise şu konulara değindi:

"Siyasetin yeni bir çerçeveye oturması gereken günlerden geçiyoruz. 1 Nisan sabahında uyandığımızda herkes kendi muhasebesini yaptı ama en büyük muhasebeyi de iktidarın yapması beklenirdi. Gerçekten bir muhasebe yapıldı mı bilmiyoruz ama bir söz bizi umutlandırdı; sayın Erdoğan çıktı ve dedi ki, 'siyasi yumuşama devri başladı'. İktidarın yaklaşık 8 yıldır acımasızca sürdürdüğü kutuplaştırma hatta kafirleştirme söylemleri terk mi ediliyor? 2002'de yola çıktığınızda stratejik hedefiniz neydi ve bugün Türkiye bu stratejik hedefin neresinde? Hep beraber diyorduk ki 28 Şubat zulmünün getirdiği yasakları kaldıracağız. Ama bu yasak sadece başörtü yasağı değildi. Yasakların basın ve düşünce özgürlüğü üzerinde Demokles'in kılıcı gibi bir baskı devam ediyorsa yasaklar kalktı diyebilir miyiz? İnsanlar düşünce ifade etmekten korkuyorlarsa, kapalı kapılar ardında bile konuşurken telefonlarını dışarıda bırakıyorlarsa yasaklar kalkmış olabilir mi? Ne diyorduk; hortumlamalar, yolsuzluklar bitecek diyorduk peki bugün ne durumda yolsuzluklar? Artık bırakın hortumlama, her yer yolsuzluk.

"Siyasi yumuşama isteniyorsa Can Atalay kararını uygulayın"

Gerçekten siyasi yumuşama isteniyorsa anayasa önümüzde. Gerçek bir sivil ve kapsamlı anayasayı tartışmaya açtılar. Anayasa’nın ilk 4 maddesi değişmez. '5. değişmeyen madde de ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir' demesinler. Çünkü o bir maddeden ibaret değil, onlarca madde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili. Sen onu dediğin anda anayasa tartışmasının özü kalmıyor. Anayasaya makyaj yapmalım. Getirin anayasanın her şeyini tartışalım. Ama gündem değiştirmek, oyalamak için anayasa değişikliği getirirseniz önce şunu sorarız biz; peki şu elinizdeki anayasaya uyuyor musunuz? Mesele yoksulluğu örtmek, emeklilerin feryadını örtmek için anayasayı kullanmaksa bu oyuna gelmeyiz. İktidara buradan sesleniyorum; eğer gerçekten yumuşamaysa Can Atalay'la ilgili kararı derhal uygulayın. Can Atalay'la fikren uyuşmadığımız bir çok konu vardır ama anlaştığımız bir şey var Can Atalay milli iradenin hür seçimiyle bu Meclis'e gelmiştir.

"Ayşe Ateş’in ifadesi nasıl iddianamede yer almıyor?"

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ifade eden Davutoğlu, "Mazlumlarla yumuşayın katillerle değil. Bir iddianame çıkıyor. Bu iddianame hazırlanırken maktulün eşinden ifade alınıyor. Bir insanın bütün iç dünyasını bilen tek kişi eşidir. Eşi bir takım ifadelerde bulunuyor, muhtemelen Sinan Ateş'in kimseye söylemediği şeyleri söylüyor ama eşin ifadesi iddianamede yok. Şimdi sayın Erdoğan, siz eğer maktul yakınları ile yumuşamak yerine katiller ve onun azmettiricileri ile yumuşarsanız Özgür Özel ile verdiğiniz resmin ne anlamı kalır? Eşkıya Başkent’e inmiş, başkent sokağında genç bir akademisyeni katletmiş ve iktidar o eşkıya ile yumuşama içinde ama maktulun eşinin ifadesini iddianameye sokmuyor.

"Temel beye kampanya yürüttüler şimdi özgür özel'in elini sıkıyorlar"

Eğer bir yumuşama olacaksa basın ve düşünce özgürlüğüne yönelik bütün davalar düşürülsün. Düşünce ise suç değildir densin. Basına açıklamada bulunulsun; bize en sert şekilde eleştirebilirsiniz denilsin. Yaşı ileri ve hasta tutuklular konusunda da bir siyasi yumuşama sergileyin ve bırakın. Eğer çok ağır şartlarda hasta ise ailesinin yanında vefat etsin. Yaşı 90'a gelmiş bir 28 Şubatçıyı hapishanelerde ölüme terk edeceksiniz o yıllarda sivil teorisyenliğini yapanlar Beştepe'de memur sıfatına sokacaksınız işte bu adaletsizliktir. TRT başta olmak üzere medya üzerindeki ambargoları kaldırın. Siz Sayın Özgür Özel'le televizyon ekranlarında da buluşun. Ne sakıncası var? Eğer toplumsal bir yumuşama bekliyorsanız 15 Temmuz darbesine karışan herkesi cezalandırın ama 15 Temmuz darbecisinin en baş sorumlusunun ağabeyini Hollanda'ya büyükelçi yapıp Anadolu'da parası olmadığı için sizin törenlerle açtığınız okullara çocuklarını gönderen aileleri yedi göbek cezalandırmayı bırakın."

Temel Karamollaoğlu'nun CHP ile ittifak sürecinde özellikle AKP tarafından linç kampanyasına uğradığı belirten Davutoğlu, "Temel Bey kınayanın kınamasından kaçmadı. Temel Bey, 'Bizler camilerden kovulduk, ağır hakaretler işittik' dedi. Şimdi Erdoğan ve o gün iktidar sahibi olanlar Karamollaoğlu'na bu muamelenin yapılması için kampanya yürüttüler. Şimdi CHP liderinin elini sıkıyor. Yani Temel Bey’in 6 yıl önce yaptığını şimdi yapıyor ama biz o eli sıkanlara şu an hiçbir şey söylemeyeceğiz, takdir edeceğiz" dedi.