Hatimoğulları: Biz iktidarın berbat yüzünü gördük bu depremde

Hatimoğulları: Biz iktidarın berbat yüzünü gördük bu depremde
DEM Parti, bugünkü grup toplantısını 6 Şubat depremlerinin vurduğu Hatay'da yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Erdoğan’a seslendi; 'Ayrımcılık yapıyorsunuz' deyişimizi kendi sözlerinle ispatlamış oldunHalkların...
DEM Parti, bugünkü grup toplantısını 6 Şubat depremlerinin vurduğu Hatay'da yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Erdoğan’a seslendi; 'Ayrımcılık yapıyorsunuz' deyişimizi kendi sözlerinle ispatlamış oldun

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM parti), her hafta TBMM'de gerçekleştirdiği grup toplantısını bu hafta 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin en çok yıkım yarattığı kentlerden biri olan Hatay Defne'de gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, deprem bölgesinde devletin müdahalede yetersiz olduğunu söyleyerek "AKP ilk andan itibaren devletin olanaklarını seferber etmiş olsaydı, o iş makinaları aylar sonra değil, o an yaralılarımızı kurtarmaya yardımcı olmaya çalışsalardı inanın kaybımız şimdinin yarısı kadar bile olmazdı" dedi.

Erdoğan'ın Hatay'daki konuşmasına tepki gösteren Hatimoğulları, 'Ayrımcılık yapıyorsunuz depremde insanları ölüme terk ettin' deyişimizi kendi sözlerinle bir kez daha ispatlamış oldun. Hakkımız için mücadele etmekten zerre geri adım atmayacağız. Bunu bilesin, bilesin!" diye konuştu.

Hatimoğulları’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Sanırım benim için en zor grup toplantısı olacak arkadaşlar. Çünkü bugün sabah 04.17 bizim için hayatın durduğu an. Bizim için evlerimizin, geçmişimizin ve geleceğimizin enkaz altında kaldığı bir gün bugün. Aradan bir sene geçti ama hala bizim için bir sene önceki 6 Şubat 04.17 havada asılı kalmış biz zamandır, bir andır. Biz o anın ötesine henüz geçemedik.

Bir sene sonra hiçbir adım atılmadığı için ikinci kez enkaz altında kaldığımız gördük. Resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde açıklanan ama Murat Kurum'un ağzından kaçırmasıyla 130 bin olduğu söylenen ki biz resmi rakamların daima 3 ile 4 ile çarpmamız gerektiğini çok iyi biliyorduk. Pandemi zamanında ölüm sayılarının nasıl gizlendiğini biliyorduk. İşte zikredilen 130 bin kişi, belki daha da fazla ve şu an kayıp olan hala bulunamayan ailelerinin bir mezar taşı olsun diye çaba harcayan bütün canlarımız için değerli halkımıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

Yiten canlar bir sayı değil, her birimizin bir yakını enkaz altında kaldı. Bugün sokakta gezerken kimin öldüğünü yeni yeni öğrenebiliyoruz. İşte biz bu kadar ölmüşüz. Ve bizim acımızın yanında öfkemizi büyüten en önemli şey bizlerin o gün enkaz altında bilerek ve isteyerek ölüme terk edilmesi.

Dünden beri anmalar devam ediyor. Hepsindeki en büyük öfke, bu doğal afeti felakete dönüştüren karşı öfkeydi ve ilk günlerde yardımımıza koşmayan iktidara büyük bir öfke var. Biz en başta dedik ki devlet yoktu. Aradan bir yıl geçti devlet hala yok. Devlet o gün gelseydi, OHAL yerine seferberlik ilan etseydiler daha sonraki zamanlarda ihale usulü enkaz kaldırmak için gelen o iş makinalarını Antakya'da Samandağ'da İskenderun'da Defne'de yaşayan halkımız bilir, AKP ilk andan itibaren devletin olanaklarını seferber etmiş olsaydı, o iş makinaları aylar sonra değil, o an yaralılarımızı kurtarmaya yardımcı olmaya çalışsalardı inanın kaybımız şimdinin yarısı kadar bile olmazdı.

Bizler depremin ilk anında koşarak memleketimize geldik. Orada bir kazmaya bir küreğe duyulan ihtiyacı kendi gözlerimle gördüm. Ekipler şunu söyledi bize: 'Kepçe temin edebilirseniz daha çok insanı kurtarırız. Ve biz o gece sabahlara kadar kepçe aradık, sadece bir tane bulabildik. Bizim en büyük öfkemiz bunadır. Biz ölüme terk edildik. Bunun acısını yüzlerce kez ölüp dirilsek asla unutmayacağız. Öfkemiz asla dinmeyecek.

Bu iktidarın kurumlarının hiçbirinin insana desteği olmadığını AFAD örneğinde bir daha gördük ama sonra ne öğrendik AFAD çadır, konserve satıyormuş. Yurttaşa vermesi gereken malzemeleri parayla satıyormuş İşte AFAD'ın yüzü, İşte AKP'nin yüzü, Biz bu iktidarın berbat yüzünü gördük bu depremde. Hatay halkı olarak en büyük acımız bu depremi Allah'ın lütfu gören AKP iktidarının eline fırsat geçti. Şimdi bu topraklarda demografik yapıyı değiştirmek için uzattıkça uzatıyor. İşte biz ilk gün biz enkaz altındayken gelmediler ya işte bu yüzden gelmediler. Hemen akabinde uyguladıkları politikalara baktığımızda; bizi burada okullarla, hastanelerle sınadılar.

'Ayrımcılık yapıyorsunuz depremde insanları ölüme terk ettin' deyişimizi kendi sözlerinle bir kez daha ispatlamış oldun. Hakkımız için mücadele etmekten zerre geri adım atmayacağız. Bunu bilesin, bilesin!