Meclis'te arbede! Bakan Kurum CHP'li Özcan'ın Ergene'den getirdiği suyu fırlattı

CHP'li İlhami Özcan Aygun, bütçe görüşmelerine İzmir Körfezi’nden su getiren Bakan Murat Kurum’a Ergene Nehri’nden pis su getirerek yanıt verdi. Bakan Kurum, CHP'li Özcan'ın masasına koymak istediği suyu elinin tersiyle vurup fırlattı.

TBMM Genel Kurulu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2025 bütçesi görüşüldü.

Söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Ergene Nehri'ndeki kirliliği ve Kazdağları'ndaki katliama dikkat çekti.

Aygun bir elinde Kazdağları'ndan katledilen ağaçlardan kozalak diğer elinde de Ergene Nehri'nden getirdiği pis su dolu şişeyi gösterdi.

Aygun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un Bütçe'nin Komisyon görüşmelerinde İzmir Körfezi'nde getirdiği pis su dolu kavanozu hatırlatıp, "Ergene Nehri işte bu arkadaşlar, işte bu. Cumartesi günü gidip kendi ellerimle Ergene Nehri'nden bu suyu aldım. Yani kimseye getirtmedim, kendi ellerimle aldım Sayın Bakan. Ama ne oldu bilir misiniz? Bakanlık elini yüzüne bulaştırdı. Çevre Bakanlığı'na aldılar, Tarım Bakanlığı'na verdiler. Kaynakları heba ettiniz. Şimdi Tarım Bakanlığı Ergene Nehri'ni temizlemeye devam ediyor ama benim bölgemde, Trakya'da insanlar kanserden ölüyor ama siz gelmişsiniz burada, evet burada seçilmiş milletvekillerine hakaret ediyorsunuz" dedi.

Aygun, konuşması bitince de TBMM'de bakanlar tarafında oturan Murat Kurum'un masasına kozalak ve pis su dolu şişeyi koydu.

Murat Kurum aniden kalkıp masadaki kozalağı ve pis su dolu şişeyi fırlattı. Kurum'un hareketinden sonra ortalık gerildi. AKP'li vekiller de ayaklandı.

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder yaşanan gerginliğin ardından TBMM Genel Kurulu oturumuna 20 dakika ara verdi.

Aygun'un TBMM kürsüsündeki konuşması bu şekilde:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 2025 bütçesi, çevre etki değerlendirmesi açısından baktığımızda sıfır bütçesidir. Evet, sıfır bütçesidir. Doğayı talan eden, çevreyi yok sayan, rant için her türlü talanı ak sayan bir bütçedir. Yani kısacası sıfırdır. Küresel iklim değişikliğinden ve su sorunundan en çok etkilenecek olan ülkelerin başında bizim ülkemiz Türkiye gelmektedir. Buna rağmen AK Parti iktidarı büyük bir oydatla ağaçları, ormanları katletme misyonunu üstlenmiştir. Uzmanlar 30 yıl içerisinde ülkemizde mevsimlik ve yıllık hava sıcaklıklarının 2 ile 3,5 santigrat derece arasında değişeceğini ifade ediyor. Ama ülke genelinde son yıllarda etkisi çok daha belirgin şekilde görülen kuraklık artarken yağışlar azalmaktadır. Ülkemizde tarımda izlenen yanlış politikalar sebebiyle 10 yılda %23 oranında verim düşüşü izlenmiştir. Küresel ortalama sıcaklıkta her 1 santigrat derece arttığı zaman buğdayda %6, mısırda %7.4, pirinçte ise 3.2 azaltılacağı görünmektedir.

Hal böyleyken ağaç kıyımına tam gaz devam eden bir iktidar ile hepimiz karşı karşıyayız. Kazdağları oldu bozdağları. Sayın Bakan, bunlar, Sayın Özgür Ceylan Vekilimizin beraberinde getirmiş olduğu Kazdağları'nda katledilen ağaçlar. Danıştay 4. dairesinde daha dava sürerken Kazdağları'nda bugün itibarıyla 1 milyona yakın ağacı katlettiniz ve yargı, yargı eğer normal bir vatandaş gidip ormandan bir ağaç kesmiş olsa onun bütün aletlerine, ekipmanlarına kendi el konulurken ama Cengiz'e geldiği zaman yok. Danıştay 4. dairesi önünde Çanakkale'de bayram işlet, ninem geldi. Ninelerimiz geldi. Ama sesi duyan yok. Orada katliam devam ediyor. Bu katliama dur demeniz gerekiyor ama siz hala burada uyuyorsunuz.

685 futbol sahası büyüklüğünde, yani 1 milyon ağaç orada katlediliyor. Grup Başkan Vekilimiz Ali Mahir Başarır'la beraber gittik. Kazdağları'ndaki o katliama hep beraber ortak olduk. Bizler dur dedik ama oradaki o oduncu ise "Ya bu odun" deyip bizimle dalga geçiyorlardı. Testeresi elinde orada katliam yapıyor ama orada değil. Türkiye'nin dört bir yanında Cengiz katliam yapıyor ama bakanlık da sarayda uyuyor. Bakınız, Salim Uzun Vekilimiz ifade etti. "Ya her şey mi Cengiz'e ya? Her şey mi Cengiz'e?" Evet, ülkenin bütün kaynakları Cengiz'e. Nerede? Bizde İkizdere Taşocağı, Artvin Cerattepe'de, yine Artvin Ahravi'de, yine Akbelen'de tek bir kişi var, Cengiz İnşaat ve Cengiz Holding. Yani Cengiz'e züccaciye dükkanına girmiş gibi önüne gelen ne varsa deviriyor. Fil gibi yok edip geçiyor. Yani ülkeyi talan ediyor ama Sayın Bakan uyuyor.

Sayın Bakan, Plan Bütçe Komisyonu'nda ortalığı boş bulmuşsunuz. İzmir Körfezi'nden su getirmişsiniz. Ben de size Ergene'den getirdim, Ergene'den. Ergene Nehri, evet 2011'de dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan "Ya" dedi ki "Ergene Nehri'ni temizleyeceğiz." Yıl 2024 olmuş, Ergene Nehri işte bu arkadaşlar, işte bu. Cumartesi günü gidip kendi ellerimle Ergene Nehri'nden bu suyu aldım. Yani kimseye getirtmedim, kendi ellerimle aldım Sayın Bakan. Ama ne oldu bilir misiniz? Bakanlık elini yüzüne bulaştırdı. Çevre Bakanlığı'na aldılar, Tarım Bakanlığı'na verdiler. Kaynakları heba ettiniz. Şimdi Tarım Bakanlığı Ergene Nehri'ni temizlemeye devam ediyor ama benim bölgemde, Trakya'da insanlar kanserden ölüyor ama siz gelmişsiniz burada, evet burada seçilmiş milletvekillerine hakaret ediyorsunuz.

Kaynakları heba etmeyeceksiniz diyorum. Yine bakınız, bu su da Marmara'dan, Marmara Denizi'nden, Bandırma'dan geldi. Bugün sabah aldım ve ben teşekkür ediyorum. MÜSİLAŞ Ergene Nehri artı Marmara Denizi'nin etrafındaki iller sayesinde Marmara bitti. Bir de olmadı derin deşarj sistemiyle işte bu temizlenmiş hali bu herhalde. Derin deşarj, Ergene'yi de Marmara'ya verdiniz. Bütün fabrikaların atıkları Ergene dahil Marmara'ya akıyor. ama siz hala uyuyorsunuz. Kaynakları heba ettiniz. Yine bakınız, İzmir Körfezi demiştiniz. Getirmiştiniz oradan suyu ama maalesef yanıldınız Sayın Bakan. İzmir Körfezi'ndeki o Gediz Nehri'nin ne kadar ağır metallerle dolu olduğunu sen de biliyorsun, ben de biliyorum. O gemilerle, gemilerden dökülen atıkları sen de biliyorsun, ben de biliyorum. Dinlemesini bil ya. Dinlemesini bil ya. Ülke talan olmuş ya. Ülke talan olmuş. Uyuyorsun.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar