MHP'den 'Osman Kavala'nın gündeme gelmesine tepki: Yargı görevi yapanlara emir vermek suçtur!

MHP'den 'Osman Kavala'nın gündeme gelmesine tepki: Yargı görevi yapanlara emir vermek suçtur!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Erdoğan-Özel görüşmesinde gündeme gelen Gezi tutukluları ve Osman Kavala hakkında, "Yargı görevi yapanlara emir vermek veya baskı yapmak veya nüfuz icra etmek suçtur" diye tepki gösterdi.

Erdoğan ve Özel'in görüşmesinden sonra gündeme gelen Gezi Davası tutukluları ve Osman Kavala'nın durumuyla ilgili tartışmalara, MHP de dahil oldu.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'nin yazısıyla başlayan ve Erdoğan-Özel görüşmesiyle devam eden 'Osman Kavala' tartışmasına ilişkin MHP'den açıklama geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kavala'nın ismini kullanmadan, devam eden davaya yönelik yapılan tartışmaya ve tahliye taleplerine tepki gösterdi.

Yıldız, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Yargı yetkisi , fert, hak ve hürriyetleri sorununun ortaya çıktığı günden beri kabul edildiği üzere, bağımsız organlar tarafından yerine getirilir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde bu yetki Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.

Görevi, konumu, sıfatı ne olursa olsun hiçbir kimse hiçbir gerekçeyle mahkemelere ve hakimlere talimat ve emir veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Hakim, olayın ve delillerin takdirinde vicdani kanısına göre hareket etmek mevkiindedir.

Hakimler ve savcılar azlonulamaz, kendileri istemedikçe anayasa da gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Bir davada sanıkların, katılanların veya mağdurların leh veya aleyhine yargı görevi yapanlara emir vermek veya baskı yapmak veya nüfuz icra etmek, yargı görevleri yapanları ne suretle olursa olsun etkilemeye teşebbüs etmek suçtur.

Bu suç şikayete bağlı değildir. Cumhuriyet savcılıkları tarafından resen soruşturulur.

Bu hareketlerin sonucunda mahkemenin etkilenip etkilenmemesi ve suç tanımı sayılan davanın sürelerinden birinin leh ve aleyhine hüküm verilip verilmemesi suçun oluşumu bakımından önem taşımaz. Bu suç bir 'zarar suçu' olmayıp 'soyut tehlike suçu'dur."