Özgür Özel: İmamoğlu'na divan başkanlığı teklifi değişimin gücünü gösterir

Özgür Özel: İmamoğlu'na divan başkanlığı teklifi değişimin gücünü gösterir
CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Zonguldak İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, “Yeni sosyal demokrat bir anlayışla ortaya çıkacağız. Özgürlükleri, insan haklarını, gençlerin geleceğini, alın terini savunan bir...

CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Zonguldak İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, “Yeni sosyal demokrat bir anlayışla ortaya çıkacağız. Özgürlükleri, insan haklarını, gençlerin geleceğini, alın terini savunan bir parti olarak bir şeyi çok net söyleyelim. Cumhuriyet Halk Partisi, mahcup ve mahkum siyasetten, sokaktan korkan siyasetten, meydanları boş bırakan siyasetten, sokağı örgütleyen, meydanları dolduran, itiraz eden, itirazı yükselten bir siyasete önderlik etme mecburiyetindedir. Cumhuriyet Halk Partisi, bütün demokratik hakların kullanılmasının garantisi olacaktır. Mücadelemiz önce birinci parti olma ve iktidarı devralma mücadelesidir” ifadesini kullandı.

Özel, Zonguldak İl Başkanlığında yaptığı açıklamada, “Bugün güne birbirinden kötü iki haberle başladık. Üzüntülerimi ve taziye dileklerimi iletmekle başlamak istiyorum. Aydın’da KYK yurdunda bir asansörün arızalanması sonucu Zeren Ertaş isimli kardeşimizi kaybettik. Bu, bütün Türkiye’yi yasa boğdu. İnsanların nasıl öldüğüne bakarsanız, o ülkenin nasıl bir ülke olduğunu görürsünüz. Türkiye, tuhaf ölümler ülkesi, kabul edilemez ölümler ülkesi. Türkiye, can kayıplarından sonra insanların belli meseleleri tartıştıkları ama daha sonra gündemden çok hızlı düştüğü ve maalesef ölümlerden ders alınmayan bir ülke” dedi.

Özel, şunları kaydetti:

“Maalesef Filistin’den her gün yeni kayıplar geliyor. İsrail, Hamas terör örgütünün başlattığı ki Tayyip Erdoğan tarafından Hamas’ın bir terör örgütü kabul edilmemesini tamamen reddediyoruz. Türkiye açısından utanç verici bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Hamas, bir terör örgütüdür. Hamas’ın bir terör örgütü olması ve İsrailli sivilleri hedef almış olması ardından İsrail’in başlattığı devlet terörüne asla mazeret olamaz. İsrail’in devlet terörünü de, Hamas terörünü de kınıyoruz. Buradan bir kez daha Filistin’e barış diliyoruz. Bundan sonraki süreçte daha fazla acı haberler almamayı ümit ediyoruz.

"Partinin iş görüş biçimi değişmiyor"

Bülent Ecevit’in 1970’lerde ne yaptığını ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni ne noktaya getirdiğini biliyoruz. Sosyal demokratların görünmez bir cam tavana hapsolduğuna inananlara inat, Türkiye’de bir sosyal demokrat partinin yüzde 25’e mahkum olamayacağını, Ecevit’i anlatarak, örneklendiriyorum. Kendi oyumuzu artırmak yerine sağdan danışmanlarla, sağ seçmenlere hoş gelecek söylemlerle iktidar olmaya çalışan ancak kazandırması beklenen bu ittifakın sonunda kaybetmiş, kazandıran bir ittifak yerine toplamda yüzde 25’lik bir oyu 5 partiyle birlikte almış bir siyasi partiyiz. O noktada artık Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi kimliğine dönmesi, kendi tabanını genişletmesi, 1970’lerde başardığını başarması gerektiğine inanan kadrolarız. 1960’ların ortalarından beri süren, İsmet Paşa’nın zaman zaman ortanın solu kavramının altının nasıl doldurulacağı tartışmaları varken, doğru tarifler yaparak Türkiye’de siyasi hayatın akışını değiştirmeyi başarmıştır. Ecevit’i örnek alıyoruz, Ecevit’in yaptıklarından cesaret alıyoruz. 1970’lerde 4 tane seçim yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi bu 4 seçimden birinci parti olarak çıkmayı başarmıştır. Tek başına iktidar olamamıştır ama 4 seçimden birinci parti çıkmıştır, siyasetin akışını değiştirmişlerdir. 28 Mayıs seçimlerindeki kayıptan bu salondaki herkes üzgün. Yapmamız gerekenin bir sağlıklı özeleştiri olduğunu biliyorduk. Burada bir fikir ayrılığımız oluştu. Genel Başkanımız seçimden beri yine sağcı danışmanlar atıyor, 1’inci Genel Başkanımıza hakaret eden bir kadını alelacele atıyor. Bugünlere geliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partinin Genel Başkanı, geçmişte ittifak yaptığımız bir partinin aktif görevdeki ilçe başkanlarıyla, gece yarısında ve bilinmez bir adreste görüşmeye gidiyor. Öğreniyoruz ki o görüşmeyi organize edenlerden bir tanesine de CHP’nin elinde olan bir belediyenin sözünü veriyor. Burada görünen, partinin iş görüş biçimini, siyaset yapış biçimini terk etmeyip, daha da pervasızlaşmış olmasıdır buradaki sorun. Meseleyi buradan ele alıyoruz. 10 gün sonra Pazartesi sabahı yepyeni bir anlayışla yola çıkmazsak, bu parti böyle kötü yönetilmeye devam ederse biz daha çok ağlayacağız. Bunlar tekrarlanmasın diye yollardayız. İçerideki partimizin yakarışını duymak için yollardayız. Kurultay salonunda bu partinin vicdanlı evlatlarına, elinizi vicdanınıza koyun diyeceğiz. Zonguldak’tan 1200 seçilmiş delegemize sesleniyorum. İki hafta sonra yine evinizde olacaksınız ama arada bu ülkenin kaderini değiştirmenin mümkün olduğu bir kurultayda görev yapacaksınız. Kurultayda gelirken aklına ve vicdanına güvendiğiniz herkesle konuşun.

"Mücadelemiz iktidarı devralma mücadelesidir"

Bu partiyi büyütmek niyetinde ve inancındayız. Tayyip Erdoğan’ın karşısına dikilmeye değil o ilkel siyaseti geride bırakmaya geliyoruz. Tayyip Erdoğan’ın karşısına dikilince onun kurallarıyla oynarsınız. Tayyip Erdoğan’ı geride bırakacağız. ‘Ben senden milliyim’ yarışına girmeyeceğiz onunla. Yok sayacağız onu, önümüze bakacağız. Yeni sosyal demokrat bir anlayışla ortaya çıkacağız. Özgürlükleri, insan haklarını, gençlerin geleceğini, alın terini savunan bir parti olarak bir şeyi çok net söyleyelim. Cumhuriyet Halk Partisi, mahcup ve mahkum siyasetten, sokaktan korkan siyasetten, meydanları boş bırakan siyasetten, sokağı örgütleyen, meydanları dolduran, itiraz eden, itirazı yükselten bir siyasete önderlik etme mecburiyetindedir. Laikliğe saldıranın da, emekliyi 7.500 TL’ye mahkum edenlerin de alnını karışlamaya geliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, bütün demokratik hakların kullanılmasının garantisi olacaktır. Mücadelemiz önce birinci parti olma ve iktidarı devralma mücadelesidir.”

"Bu teklif değişimin gücünü gösterir"

Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki görüşmeye ilişkin bir soru üzerine, “Birkaç gündür bu konuyla ilgili bilgiler geliyor. Bana resmi olmayan şekilde, bu konuya nasıl bakacağımızla ilgili bir düşünce sorulur oldu. İmamoğlu’nun divan başkanı olması en çok bizleri memnun eder. Biz, İmamoğlu’nun divan başkanı olması noktasında bir teklif gelirse, kararı kendisi verecektir. Divan Başkanı olurken, Sayın Genel Başkanın konuyu bizimle de istişare edeceğini söyledi arkadaşlar. Böyle bir şey olursa kararı Ekrem Bey’e bırakmak üzere elbette olumlu bakarız. Değişim sürecinde Ekrem Bey’in ortaya koyduğu irade son derece kıymetlidir. Değişimciler 100 oy bile alamaz noktasından, başabaş bir noktaya geldiysek, bu süreçte değişimin gücünün gitgide arttığı konuşuluyorsa, değişime karşı olan arkadaşlar ‘Ekrem Bey, Divan Başkanı olsun, anlaşalım’ diyorlarsa, bu hem Ekrem Bey’in şahsına duyulan güveni hem de değişimin gücünü gösterir” ifadesini kullandı.