Sinan Ateş davasında beşinci gün: Mahkemenin ara karar vermesi bekleniyor

Sinan Ateş davasında beşinci gün: Mahkemenin ara karar vermesi bekleniyor
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine yönelik görülen soruşturma kapsamında bugün beşinci celse görülmeye başladı. Bugünkü duruşmada ara karar çıkması bekleniyor.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin devam edev davanın beşinci celsesi başladı. ilk dört günde sanıklar, sanık avukatları, müştekiler ve müşteki avukatları dinlenmişti. Bugünkü oturumda ara karar çıkması ve mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesi bekleniyor.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, mahkeme başkanıyla tartıştığı gerekçesiyle bugün duruşma salonundan çıkartıldı.

Duruşmada tanık Yusuf Mert’in ifadesi alınmaya başlandı. Motokurye olduğunu belirten Mert, olay sonrasına ilişkin şunları söyledi: “Kaçan şahıslara denk geldim. İki kişilerdi ve motora biniyorlardı. Biri motorun üstündeydi, diğeri de biniyordu. Şoförün sol kolunda kask vardı, o da büyük ihtimal yolcunun kaskıydı. Onlarla peş peşe Next Level’a kadar gittik. Onlar Konya yoluna döndü. Motoru hızlı kullanıyorlardı. Motora hızlı ve alelacele bindi. Plakanın 35 E kısmını hatırlıyorum, diğer kalan kısım bantlıydı.”

Medyascope'nin haberine göre, Diğer tanık Yavuz Süleymanoğlu, sanıklardan Aytaç Ata’ış tanıdığını ve Ateş’in öldürüldüğü gün Ataş’a ait Marcopaşa isimli kafede olduğunu şöyle anlattı: “Ben orada otururken, Ersan diye bir arkadaşım var o beni aradı, ‘Hof diye bir mekan var, orada bir ocak başkanını öldürmüşler’ dedi. Gürültü patırtı yok, ben duymadım dedim. Aytaç sordu, ‘Tolgahan’ı ben bir arayayım o bilir’ dedi. Aytaç, Tolgahan’ı bana ocak başkan yardımcısı diye tanıtmıştı. Aradı, ‘Bir şey öğrenemedim’ dedi”

Olay sonrası motosikleti kullanan Vedat Balkaya ve tetikçi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’yı kaçarken gördüğünü anlatan tanık Gönül Ergin, şunları söyledi: “O gün doktor randevum vardı çıktım, aracıma bindim birkaç el silah sesi duydum. Vurulma anını görmedim. Silah sesini duyunca nereden geliyor acaba diye etrafıma bakındım, sol elinde ucu uzun, biraz daha büyük bir silah, elinde silahla kafasında bir maske olmadan koşarak gelen birini gördüm. O kişi motorla bekleyen birinin arkasına bindi ve motor hareket etti. Motora, elinde silahıyla bindi. Ben de o ara seyir halindeyim, kafasına kaskı taktı ve Konya yoluna devam etti. Vurulan şahsın kim olduğunu bilmiyordum. Bir vatandaş olarak gördüm, eli silahlı birini polisi aradım. Arabayken motorun fotoğrafını çektim. Polislere size resmi göndereyim, dedim. Sonra olay yerine gittim, bir komiserin telefonu aldım fotoğraflarını gönderdim.”

Tetikçi olduğu iddia edilen Özyağcı’nın avukatının, “Kaç el silah sesi duydunuz” sorusuna tanık Ergin, “Ya dört ya beş el ateş… Sonra da iki el olabilir… Daha kısa bir atış sesi duydum” yanıtını verdi. Ergin, “Kaçan şahsın elinde silah var mıydı” sorusuna ise “Koşarken silah elindeydi” cevabını verdi.

Tetikçi olarak yargılanan Özyağcı’nın avukatının “kaç el ateş ettiniz” sorusuna tanık Keçik, “En fazla üç dört el ateş etmiş olabilirim” diye yanıt verirken, olay yerinde “Reisi vurduk diye bağrışmaları duydunuz” mu sorusunu ise “Biz hiç reis kelimesi kullanmayız. (Ateş) Başkan olduğu için ben başkanım derim, Selma abi de ‘abi’ diye hitap eder. Orada da kimsenin böyle bir şeyi söylediğini duymadım” diye yanıt verdi

Sinan Ateş’in silahlı saldırıya uğradığı sırada yanında bulunan Ahmet Keçik, duruşmada tanık olarak dinlendi.

"Çok seri ateş açtı. 9-10 el olabilir"

Hacettepe Üniversitesi’nde Ateş’in öğrencisi olduğunu söyleyen Keçik, şunları söyledi:

“Ofisine gittim. Ben gittiğimde kendisi abdest alıyordu. Daha sonra cuma namazına gittim. Giderken de dönerken de yaya şeklindeydi. Gidiş istikametiniz ve dönüş istikametimiz aynıydı. Dönüşte saldırıya uğradık. Aniden karşımıza çıktı, rahmetliye ateş açtı rahmetli yere düştü. Çok seri ateş açtı. 9-10 el olabilir. Hatırladığım kadarıyla gövdesine doğru ateş etti. Ticari bir araç vardı onun sağ tarafına doğru yöneldim. Hala silah sesleri devam ediyordu.”

Mahkeme başkanı Selman ne yaptı, sorusu üzerine Keçik, “Selman abinin göremedim ne yaptığını. Şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu, ateş ederek ayrılmaya başladı. Rahmetlinin yanına gittim. Belinde silah olduğunu gördüm. Kendimi savunma ihtiyacı duydum. Şahsın geri dönüp saldıracağından korktum. Ateş’in belinden silahı aldım, havaya ateş ettim. Rahmetli herhangi bir şekilde tepki vermiyordu. Selman abiyi kontrol ettim o da yere çökmüştü, yaralıydı. O iki silahı da ofise götürdüm. Ofiste çalışan bir abla var ona teslim ettim. ‘Bu silahlar kaybolmasın’ dedim.”

Mahkeme heyeti müzakere için duruşmaya saat 14:00’e kadar ara verdi.

Ara verildiği sırada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Selma ve Sevda Ateş şu ifadeleri kullandı:

"11 sanık ifadesini değiştirdi. Sanki hiçbirinin olayla ilgisi yokmuş gibi söylemlerini değiştirdi. Adalete güveniyorum. Gökhan Türkmen ifadesini verdi. Taksici Caner Günay'ı tanımadığını söyledi.

Bize 19 aydır böyle bir hak sorulmadı. Dün her şeyi ifade ettik. MHP içindeki yönetim haricindekilere söz söylemiyoruz. İzzet Ulvi Yönter de Semih Yalçın da Olcay Kılavuz'la birlikte.

MHP'nin içine sızan kötü niyetli insanlardan bahsediyoruz. Kurum kuruluşla işimiz yok. Biz şimdiye kadar sustuysak mahkemeye ve Türk adaletine güvendiğimiz içindir. Sinan x partinin başkanı değildi. MHP'nin Ülkü Ocakları Başkanıydı.
Kendi vicdanınızla gelip Sinan'ın tehdit aldığını söyleyebilirsiniz. Bu cinayet aydınlanırsa geçmişteki cinayetler de aydınlanır. Herkes bildiğini anlatsa bu kadar uzun sürmez aslında. Suçsuzsanız adalet cezanızı kesmez.

Salınanlar olacağını düşünüyorum. Aynı ifadeleri veriyorlar. Cebinde 500 TL olmayan bir adam 8000 TL'lik tişört giyemez. Hücrede kalmalarına rağmen rahatlar. Sinan Ateş'i tanıyıp tanımadıklarını bilmiyorum. Sinan Ateş eli silah değil kalem tutan gençler yetiştirmek istediği için katledildi."

****

Dünkü duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, cinayetin azmettiricileri olarak MHP Genel Başkan Yardımcıları İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın olduğunu iddia ederek, “Bildiklerim benimle birlikte mezara gitmesin. Sinan tehditler başladığında bana ‘İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın beni öldürmek için talimat verdi” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşen Ayşe görüşmeye ilişkin “Sinan’a ikimiz de memuruz bırak bu işleri dedim “devletim beni korur” dedi. Cumhurbaşkanına da bunu ilettim. Beni öldürürlerse bundan en çok devletimiz zarar görür dedim. Sayın cumhurbaşkanımız 'kızım kocanın katilleri yakalanacak, gereği neyse yapılacak' dedi. Ben sayın cumhurbaşkanının sözüne güveniyorum. Bu 3 günde şunu gördüm sayın cumhurbaşkanının iradesine karşı bile meydan okuyan bir suç örgütü var. Cumhurbaşkanımızın da üzerinde karanlık güçler var” açıklamalarında bulundu.

Ayşe Ateş azmettiricileri açıkladı

Sinan Ateş’in avukatı Kürşat Ergün aralarında Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz’un da bulunduğu 17 kişi için açılan soruşturmanın davayla birleştirilmesini talep etti.

Avukat Şeyda Şahin ise eski MHP milletvekili Olcay Kılavuz’un, bu dosyadaki şüpheliler arasında yer aldığını belirterek Olcay Kılavuz bu dosyanın şüphelileri arasındadır, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Talha Atalay, Burak Kılıç, Gürsel Horat, Suat Yılmazzobu. Bu isimler hakkında adli kontrol işlemleri uygulanmıştır. Bu kişiler ana dosyada yer alan isimlerdir. Diğer isimleri de sıralayamıyoruz kısıtlılık kararı olduğu için. Olcay Kılavuz bu dosyanın içinde yer almalıydı” şeklinde beyanda bulundu.

Öte yandan dördüncü celsenin görülüğü sırada davaya ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Polis şefi Kerem Gökay Öner, Sinan Ateş davasının tutuklu sanığı Tolgahan Demirbaş'ın sokakta gözaltına alındığı iddialarını yalanladı. Demirbaş’ın gözaltına alınma tutanağı sahte, Demirbaş’ın Kılavuz’un evinden alındığını belirtti.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar