Milliler 8 günde üç maç yapacak.
Pandemi seni beni etkiledi onları etkilemedi mi?
O yüzden üç maç önemli, rotasyon önemli, deneme önemli, arayış çok önemli…
Seyircili olsa inim inim inletilecek statta oyuncuların dışında bir de kenardan yükselen “Çık, çık, çık” sesleri duyuluyor. Saha Türkçe ses veriyor. Panzerlerle müsabakamız keşke şu pandemiye denk gelmeseydi.
İyi ve kendine güvenli başladık, Sergen Yalçın’ın 10 dakikada mest ettiği Berlin Olimpiyat Stadı’nda yaşananlar kadar olmasa da yeni milliller kendilerinden emindi. Dikkat çeken, bir bütün halinde yardımlaşma enerjisiydi.
- dakikada Lille forması giyen Yusuf kendisine yakışan vuruşu yapabilseydi serin Almanya’yı buz kesecekti.
Milli Takım’ın başında 65’inci maçına çıkmıştı dün gece Şenol Hoca. Bu takımın en büyük başarısına imzasını atmış Şenol Hoca yeni Milli Takım kurma iddiasını sürdürdü, inadını gösterdi.
Joachim Löw, 2006’dan beri Alman Milli Takımı’nın başında. Memlekette Fener’in, Adana’nın başında görmüştük. Bize o zamanlar pek parlak gelmeyen bu adam konusunda nasıl da yanılmışız. Kolay mı aralıksız 14 sene panzerleri yönetmek.
İlk yarı duran toplarla iyi fırsatlar yakaladık ama sonuçlandıramadık, yola çıkılmış ama biraz daha çalışılması lazım.
Almanya sistemli geldi. Bir golleri ofsayta takıldı, hediye ettiğimiz iki pozisyonda şanslı idik. Ama futbol sadece şansla açıklanacak bir şey değil. Almanya’nın vazgeçeceğini, disiplininden kopacağını, sisteminin dışına çıkacağını düşünmek sersemce bir iddiadır. Nitekim ilk yarının son saniyesinde aslında yeni hiçbir şey yapmadan, PSG’de bu sezon yeniden hayat bulan Julian Draxler’in ayağından golü bulup soyunma odasına önde gitmeyi başardılar.
Almanya bu. Asla vazgeçmez. İnatla inatla inatla, yeniden yeniden yeniden…
Millilerimiz bu takımla 21. kere karşı karşıya geldi. Ama önceki müsabakaların hiçbiri dün geceki ikinci yarı gibi olmadı. Ozan daha ikinci yarının başında kendi futbol kariyerinin belki de en güzel golünü attı. Erol Bulut’a selamı gönderdi.
Almanlar kendine çabuk geldi. Baskı artınca bizim düzen zaafiyetimiz kendini gösterdi. Ne o? Direnememe, telaşsız oynayamama. Nitekim baskı sonuç verdi, Alamanlar yeniden öne geçti. Golü atanın adı Efecan Karaca idi, itiraz edenin adı Emre Can. Alman formalı Emre Can sarı kartı gördü. Oysa ‘gelin canlar bir olalım’ derdindeydik.
Sahanın en iyisi, Efecan disiplin adına ders verircesine inadıyla maçı beraberliğe taşıdı.
80’lere gelindiğinde maç sanki yeniden başladı. Basit bir hatayla yeniden yenik duruma düşsek de ne oyun disiplinimizden koptuk ne de inancımızdan. Almanya’ya karşı ilk kez bir maçta Kenan Karaman’ın ayağından üçüncü golü bulduk ve maçtan başı dik ayrıldık.
Skor aldatmasın diye çok yazılır, umutsuz skorların, maçların sonunda.
Hayır skor aldatsın diyorum. Yeni bir jenerasyon geliyor, yeni isimler, inançlı isimler. Başlarındaki “pir” de iyi. Yolun açık olsun Milli Takım.
