Su Anlaşmasının Arkasında Kalan Gerçek: Toprak Satışları

Bir önceki yazımda Katar ile yapılan Su Anlaşması kapsamında Katar’ın durumunu yazdım. Bugün bu anlaşmanın arkasında kalan ve çok konuşulmayan, ancak su anlaşmasına bağlı ana konuya değinmek istiyorum; Satılan topraklarımız.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yabancıya toprak satışları serbest değildir, kurallara bağlanmıştır. Örneğin, Yunanistan’da yabancılar sınırda veya sınıra yakın bölgede toprak satın alamazlar. AB’nin yeni üyelerinden Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da yabancılara tarım ve orman arazisi satışı yedi yıl süreyle yasaklanmış bulunuyor. Bu yasak Polonya’da 12 yıla çıkıyor.
EV SATILIYOR, TOPRAK SATILMIYOR
Bulgaristan ve Hırvatistan’da da yabancılara tarım arazisi satışı yapılmıyor. Bulgaristan’da bu yasak, bahçeli konutları da kapsıyor. İskandinavlar, son 10 yıldır İspanya’da tatil merkezleri şeklinde siteler yaptırdılar. Emekli olanların çoğu buralarda yaşıyor. Yalnız bir farkla; yabancıya ev satılıyor ama toprak satılmıyor. İspanya’da da, Danimarka’da da, Norveç’te de toprak millîdir. Bu konuda koruyucu kanunlar vardır, birey ve toplum yeterli ölçüde bilinçlenmiştir. Deniyor ki, “Devletlerarası hukukta yeri olan karşılıklılık (mütekabiliyet, reciprocity) ilkesine göre, örneğin Amerikan yurttaşı olmayan bir Türk, Amerika’da gayrimenkul sahibi olabiliyorsa, bir Amerikan yurttaşına aynı olanağı Türkiye’de de sağlamak gerekir. Eğer bu olanak İsrail, Almanya ve Yunanistan yurttaşlarına sağlanmışsa, aynı olanağın Türk yurttaşlarına, İsrail, Almanya ve Yunanistan’da da sağlanmış olması lazımdır.”
POSTU ÜZERİNDE PAYLAŞIM HESAPLARI YAPILAN ÜLKE
Karşılıklılık ilkesi mevcut şekliyle ekonomik ve politik olmak üzere iki açıdan Türkiye gibi ülkelerin aleyhinedir. Türkiye, tıpkı 19. yüzyılın hasta adamı ilan edilen Osmanlı İmparatorluğunun son günlerinde olduğu gibi, bugün de postu üzerinde paylaşım hesapları yapılan bir ülke haline getirilmiştir.
Mevcut yönetimin iki uygulamasına dikkat çekmek isterim. Bir yandan Türk tarımı -IMF programları ve AB uyum yasaları ile- çökertiliyor, Türk köylüsü çiftliğini çubuğunu satarak şehirlere göç etmeye zorlanıyor; öbür yandan da yabancıların toprak satın almalarını kolaylaştıran yasalar çıkartılıyor. Çağdaş ülkelerde tarım arazilerinin satışında belli sınırlamalar ve kurallar vardır. Mevcut yönetim, hazırladığı yasalarla ölçüsüz ve sınırsız bir toprak satışının önünü açmıştır. Belki turizm tesisleri, kurallarına uygun olarak satılabilir. Fakat tarım arazisi yenilenemeyen arazidir, gelecek kuşaklara aittir.
MUTLAK MÜLKİYET TAPUSU VERİYORUZ
Dünyada hiçbir ülke yabancılara tarım arazisi satmamaktadır. Buna ABD, AB ülkeleri, İngiltere ve İsrail de dahildir. Yunanistan, aynı şekilde tarım arazisi satmamaktadır. Hepsinde sadece kullanma hakkı verilmektedir. Örneğin İngiltere toprakları, Büyük Britanya Kraliçesi’ne aittir ve 49-99 yıllığına kendi vatandaşlarına dahi kiraya vermektedir. İsrail’de topraklar devletin olup yüzde 5’i vatandaşın, yüzde 13’ü Yahudi Ulusal Fonu’nundur. Dünyada sadece ülkemiz mutlak mülkiyet tapusu vermektedir. Burada karşılıklılık ilkesi diye bir durum yoktur. Bizim vatandaşlarımız vize almadan dışarı çıkamaz, oturma izni olmadan, işi ve aşı olmadan kalamaz. Avrupa’da yaşayan Türkler bile sadece gayrimenkul alabilir, ama toprak ve tarım arazisi alamazlar.
2003 ve 2012 yıllarında yapılan kanun değişiklikleriyle yabancılara arazi, mülk satışında büyük kolaylıklar sağlandı. Bunun sonucunda ortaya çıkan bazı gerçekler şu şekildedir:
• 2002 – 2020 yılları arasında arazi satın alan ülkelerin başında, 3 milyon 75 bin 196 metrekare ile Suudi Arabistan geliyor. Suudi Arabistan’ı, 2 milyon metrekare toprak alımı ile Ürdün takip ediyor.
• Son 18 yılda en fazla arazi satın alan ülkeler şöyle: Almanya: 1 milyon 430 bin 545 metrekare; Mısır: 1 milyon 721 bin 409 metrekare; İngiltere: 1 milyon 196 bin 186 metrekare; Katar: 1 milyon 139 bin 875 metrekare.
• Yabancıların en fazla ilgi gösterdikleri iller şunlardır: Uşak 8 milyon 196 bin 580 metrekare; Yozgat 7 milyon 645 bin 488 metrekare; Denizli 5 milyon 806 bin 433 metrekare; Bursa 5 milyon 765 bin 81 metrekare; Konya 4 milyon 666 bin 970 metrekare; Antalya 4 milyon 316 bin 849 metrekare; İstanbul 4 milyon metrekare.
• Tercih edilen illerden İstanbul’u bir kenara bırakırsak hepsi büyük tarım arazilerimizin bulunduğu illerimizdir.
• Çevre ve Şehircilik Bakanı’na göre son 4 yılda yabancı gerçek kişilerin ülkemizde edindiği tarım arazilerinin tutarı 18.5 milyon metrekareye ulaşmıştır. (Bu rakam sadece ülkemizde tarım arazisi edinen gerçek kişilerin aldığı alanları kapsamaktadır. Bu rakamların içinde ülkemizdeki ortakları aracılığıyla edinilmiş olan tüzel kişilerin ve şirket ortaklarının edindiği tarım arazileri yer almamaktadır.)
Nüfusumuzun yanısıra kuraklık ve iklim değişikliği artarken, çiftçimiz topraktan uzaklaştırılmakta ama yabancı ülkeden gelen yatırımcılara topraklarımız, değerli tarım arazilerimiz satılmaktadır. Neden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi