TARİHİNDE DE VAR TALİHİNDE DE…

Kulüp tarihinin en uzun yenilmezlik serisini Rıza Çalımbay ile yakalamış Sivasspor. Buna o memleketin bir adamı olarak imza atması ne kadar önemli.
Sivas’a gelene kadar Beşiktaş, yürüye yürüye şampiyon olacakken, son beş maçında 7 puanı peşindekilere hediye etmişti. Dün bunu 9’a çıkardı.
Saha kenarında Aykut Kocaman ile Emre Belezoğlu’nun nefis bir centilmenlik gösterisi içinde maçı birlikte izlemelerine, fikir alışverişlerine itirazı olmayanlar sosyal alemde “Rıza Çalımbay Beşiktaşlı, Sivas oynamaz” diyordu. Derler, daha neler derler.
Neler gördü bu gözler. Algıcılar sizi… Ne oldu FETÖ’cü VAR, ne oldu hakemler?
Beşiktaş puan kaybedince hepsine bir sus geliyor. “Ses etme, geçti, geçti” diyorlar karınlarından… İstenmeyen hakemi Beşiktaş’ın maçına üst üste verildiğinde de “Adalet, adalet, adalet istiyoruz” diyen sesiniz nereye gitti, kısıldı mı?
Limonlu çay için.
Çalımbay hocalık kariyerinde Galatasaray’a daha çok yenildiğini not da düşelim buraya. Keza Sergen Hoca’nın da Rıza Çalımbay’a karşı tek bir galibiyeti bulunduğunu da. Herkesi Aykut Kocaman sanmayın.
Neyse maça dönelim. Derin kadro olmayışını iki sakatlıkta verdiği puanlarla ödeyen Beşiktaş için, kendi göbeğini kendisinin kesmesi gereken bir maçtı. Geçen hafta sakatlar arasına Oğuzhan’ı da gönderen Beşiktaş, takımla iki idmana çıkabilen Aboubakar’ı katmıştı kadrosuna. Oğuzhan’ın yerine Dorukhan sahadaydı. Rıdvan’ın yerine N’Sakala geçerken, Larin eski yerine dönmüş, N’Koudou taraftarı da rahatlatarak yedek kulübesine oturmuştu.
Hakan Arslan cezası, Boyd ise sakatlığından ötürü ilk 11’in eksiklerindendi Sivas’ta. Ama takım şampiyonluk yemini etmiş gibi konsantreydi. Başlama düdüğünden önce Rıza Hoca ile saha içinde de son toplantılarını yaptılar.
Beşiktaş’a iyi çalışmışlar bu belliydi. Toplu hareket ederek ve top Beşiktaş’ta iken adam adama oynayarak Kartal’ın tüm yaratıcılığını kilitlediler. Üstelik hızlı ayaklarıyla ilk yarı iki de büyük tehlike yarattılar.
Beşiktaş’a hem şut hem de pozisyon izni vermemeyi başardılar. Ama ilk yarının Beşiktaş adına en üzücü anı Aboubakar’ın oynayamayacak hale geldiğinin işaretiydi.
Beşiktaş, ilk yarıyı Aboubakar’ın bu haberiyle neredeyse geride kapattı. İnsan Aboubakar’ın sakatlanıp çıkmasına mı yansın N’Koudou’nun oyuna girmesine mi, bilemiyor.
İkinci yarı biraz hareketlenir dediğimiz müsabaka bizi yanıltı. Sivas, demir perde kurallarını işletmeyi sürdürdü. Beşiktaş, aynı yöntemle farklı bir sonuç alma çaresizliğini sürdürdü.
Sergen Yalçın, dakikalar 70’i gösterdiğinde Ghezzai-Ljajic, Dorukhan-Töre değişikliklerini yaptı. Ghezzai’nin çıkarılması hataydı. Aboubakar olmadan şapkadan tavşan çıkaracak tek isim oydu.

80. dakikada stadın cereyanları gitti. Hakem kalecileri ve kaptanları çağırdı, “Gözünüz görüyor mu?” diye sordu. Onlar da “Hamdolsun” yanıtını verince oyun yeniden loş bir ortamda devam etti.
    Beşiktaş, artık ne baskı yapabildi ne ciddi bir pozisyon bulabildi, aldığı riskler kalesinde tehlikeler de yarattı ama çok önemli bir deplasmanda iki puan daha hediye etti.
    Beşiktaş, en yakın rakibiyle puan farkını bir puan daha attırdı ama bundan sonra kalan maçlarının hepsini ateş üstünde oynayacak bir duruma geldi.
    Rıza Çalımbay’a laf edenler, Sivas-Fener dostluğunu görmezden gelenler azıcık utanmıştır herhalde. Utanmaz adamların “İki ekmek bir süt Rıza Efendi” pankartı açtığı Rıza Hoca’nın ne kadar sağlam bir adam olduğundan da ders almışlardır dilerim, ama umudum yok.
    Sivas, Beşiktaş’ı sahanın tamamında kilitleyerek yenilmezlik serisini sürdürdü.
    Kaybeden Beşiktaş oldu. Artık Beşiktaş’ın hovardalık durumu sona erdi ve kolay maçı kalmadı.
    Şampiyonlukları buradan vermek tarihinde de talihinde de çok var Kartal’ın. Ama stresine stres ekleyen, eski oyununu yinelemeyen Beşiktaş’ın buna kalan haftalarda çare bulup bulamayacağını göreceğiz.