İbrahim Akın, İzmir’de aday belirleme sürecini anlattı: DEM Parti İzmir’de neden Soyer’e sıcak bakıyordu?

İbrahim Akın, İzmir’de aday belirleme sürecini anlattı: DEM Parti İzmir’de neden Soyer’e sıcak bakıyordu?
DEM Parti’nin İzmir’de neden ayrı aday çıkardıklarını açıklayan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, CHP’nin süreci iyi yönetemediğini vurguladıÖzlem Kara31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde yarışacak siyasi...
DEM Parti’nin İzmir’de neden ayrı aday çıkardıklarını açıklayan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, CHP’nin süreci iyi yönetemediğini vurguladı

Özlem Kara

31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde yarışacak siyasi partiler, aday listelerini 20 Şubat’ta il ve ilçe seçim kurullarına teslim etti. Böylece muhalefette seçimde yapılan iş birlikleri için de tablo netleşti.

Seçim sürecinde en çok merak edilen konulardan biri de CHP ve DEM Parti arasında yürütülen sürecin nasıl sonlanacağıydı.

İstanbul’da ayrı aday çıkaran DEM Parti İzmir’de de CHP karşısında aday çıkarttı.

CHP ile yürütülen sürece ilişkin açıklamalarda bulunan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın CHP’nin aday belirleme sürecini yönetemediğini ifade ederken Tunç Soyer’in adaylığını neden desteklediklerini açıkladı.

Soyer’in adaylığına sıcak Bakan DEM Parti CHP’nin, İzmir’de Cemil Tugay’ı aday göstermesinin ardından Akın Birdal ve Deniz Poyraz’ın avukatı Türkan Aslan’ı İzmir’de aday olarak belirledi.

 

İzmir’de neden ittifak yapılamadı?

DEM Parti’nin, illerde standart bir politika içerisinde olmadığını belirten Akın, bunun nedeninin ise her kentin kendine özgü, dinamik ve ilişkilerinden kaynaklı olduğunu ifade etti. Akın, kent uzlaşısı görüşmeleri çerçevesinde il il farklı pozisyonların ortaya çıktığını söyledi. Akın, “İstanbul’da parçalı, Ankara’da farklı. İzmir’in durumu biraz sıkıntılı. İzmir’de yürütülen müzakere sonucu bir ortaklık teshil edilmişti. Ancak o ortaklığa uygun hareket edilmedi. CHP’yle yürütülen görüşmeler sırasında, kentin ihtiyacına göre yürütülen sözler yerine getirilmedi. Bu CHP’nin kendi içindeki hesaplaşma, kimin nerede olacağına bağlı konumlanmaya bağlı olan bir durum var. Kendi içlerinde, yukarıda verilen sözleri uygulayabilecek bir örgütsel iradenin olmadığı açığa çıktı. Bundan kaynaklı da biz bu işin bir parçası olamayız. Verilen sözlerin yerine getirilmediği bir ortamda, güvende olmaz. Politik olarak da bizimle açık bir ilişkiye de girmekte imtina eden, büyükşehir belediyesinin bile bizimle gelip temas kurmakta imtina eden halleri ortaya çıktı. Bu koşullarda bunun sürdürülmesi mümkün değil. Bizim halkımıza verebileceğimiz açık şeffaf bir hesabın olmadığı bir yerde bu meseleyi sürdürmemizin mümkün olmadığını gördük ve bizim kendi aday hazırlıklarımız vardı zaten o çerçevede hareket ettik. Bizim derdimiz CHP üzerinden propaganda yapmak veya siyaset üretmek değil. Ama bir rasyonel durumun görülmesi açısından CHP’nin bu süreci sağlıklı yönetmediğini düşünüyoruz. Kendi iç hesaplaşmalarıyla hareket ediyorlar. Bunu görmeden, kendi sorunlarını kapatmak için de bizi suçlayan laflar ettiler. Bizim derdimiz CHP’yi konuşmak değil, bizim derdimiz AKP’yi konuşmak” dedi.

Mesajlarımızı güçlü vereceğiz

Seçimlerin birilerinin kaybetmesi, birilerinin kazanması denkleminden çıktığını belirten Akın, “İzmir’de biz Akın Birdal ve Türkan Aslan gibi arkadaşlarımızı gösterdik. Akın arkadaşımız hak savunucusu; Türkan arkadaşımız ise Deniz Poyraz’ın avukatı. Bunlar bizim için sembol isimler aynı zamanda değerlerdir. Dolayısıyla biz bu bakımdan halkımıza verdiğimiz söz ve mesajlarımızı güçlü bir şekilde örgütlemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Hamza Dağ’ı eleştirdi

Ekolojik, kadın, özgürlükçü bir yönetim anlayışının her düzeyde bu toplumun ortak değerlerine getirmek için uğraşacaklarını belirten Akın, İzmir’in ekolojik bakımdan ağır yıkım aldığını belirterek “Aliağa’dan başlayarak Efem çukuruna kadar çok ciddi sorunlarımız var. Karşımızdakilerin de en zayıf noktaları çevre. Biz bunu öne çıkartacağız. Bizim yıllardır mücadele ettiğimiz Körfez Projesini, Hamza Dağ seçim vaadi olarak uygulamak istiyor. En çılgın projesi oymuş. Daha İstanbul Kanal Projesi gibi çılgın projeleri, AKP bizim toplumuza dayatmaya çalışıyordu ama bu çılgın proje tamamen rant projesi. Çeşme’nin Karaburun’un, Urla’nın yağmalanması için direkt Çanakkale otobanıyla, Çeşme otobanını birbirine bağlamak istiyorlar ama bu bağlanacak her iki yer de çok tehlikeli. Bir tanesi Kuş Cennetinin olduğu yer diğeri ise Narlıdere’nin nefes alanı. Buraları yağmalayacaklar. Biz bu duruma, itiraz edeceğiz. Gördüğümüz kadarıyla Hamza Dağ bu talan siyasetinin başkanlığını yapmak istiyor. Bir de Hamza Dağ, AKP logosunu kullanmadan, AKP üzerinden değil kişisel kendi kariyeri üzerinden sempati toplamaya çalışıyor. Sahtekarca, samimiyetsize yapılan bir propaganda oyunu olarak görülüyor. Bunu da teşhir edeceğiz. Nereden aday olduğunu gizleyen bir belediye başkan adayı demek ki partisinin yapacaklarının arkasında duramıyor” dedi.

Soyer’e neden sıcak bakıldı?

DEM Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i destekleme nedenlerini şöyle anlattı: Bizim insanlarımıza değen bir yerden ilişki kurdu. En somutu da Deniz Poyraz’ın katledilmesi sonrası cenazesine geldi, mezarı başında konuşma yaptı. Bunu vefa biçiminde düşünüldüğünde, bu halkımızın oy verme istediğini pozitif hale getiren bir şey. Ama Cemil Tugay’la böyle bir şeyimiz yok. Biz Cemil Tugay, Tunç Soyer üzerinden değil bu kenttin ihtiyaçları konusunda siyaset kurmak istiyoruz. Mesele bireysel değil politik” dedi.

“AKP’nin oyununa gelinmemeli”Muhalefetin DEM Parti eleştirilerine yanıt veren Akın şu ifadeleri kullandı:

“DEM partiyle uğraşmak yerine Kürdistan Bölgesindeki sahte seçmen transferleri var. Bu transferlerle DEM Parti’nin başarısı engellenmeye çalışılıyor. Bu başarıyı büyütmek için muhalefetin desteklemesi lazım. O bölgede hukuk dışı uygulamaları var. Biz orda AKP’nin bütün devlet kurumlarıyla üzerimize gelen saldırısını defetmek ve başarı elde etmek istiyoruz. Bu kadar bedel ödenen yerde, muhalefetin kendi içine bakmadan bizimle uğraşmasını doğru bulmuyoruz. İktidarın oyununa gelinmemesi gerekiyor”