CHP'li Özkan'dan hakkındaki iddialara yanıt: Ne 95 milyon dolar aldım ne de satılık biriyim

CHP'li Özkan'dan hakkındaki iddialara yanıt: Ne 95 milyon dolar aldım ne de satılık biriyim
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, hakkındaki iddialara yayımladığı bir video ile yanıt verdi. Hakkında "95 milyon dolar aldığı"na dair çıkan iddiaları yalanlayan Özkan "Ne 95 milyon dolar...

CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, hakkındaki iddialara yayımladığı bir video ile yanıt verdi. Hakkında "95 milyon dolar aldığı"na dair çıkan iddiaları yalanlayan Özkan "Ne 95 milyon dolar aldım ne de ben satılığım" dedi. Özkan, saray düzenini yıkmak için "canıyla" mücadele verdiğini ifade etti.

 Özkan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda 15 dakikalık bir videoya yer verdi ve "Eyvallah, başlıyoruz" dedi. FETÖ'den firari olan Cevheri Güven hakkında da açıklamalarda bulunan Özkan "Akın İpek söylüyor, Cevheri Güven 'Bu evet doğru' diyor. Mesut Yılmaz, Ergenekon operasyonunda bizi içeri alan polis 'Evet evet öğrendim, doğru' diyor. Sait Sefa, 'Fuat Avni', 'Tuncay Özkan bunları yaptı' diyor. Eyyy FETÖ'cüler; eyyy alçaklar, eyyy namussuzlar satılık olan sizsiniz. İğrenç ilişki içinde olan sizsiniz" dedi.

Özkan "Recep Tayyip Erdoğan'ı yeneceğiz. İçeride bir kavga varmış gibi gösterip bize seçimde kaybettirmeye çalışıyorlar" dedi.

Özkan'ın ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:

Akın İpek söylüyor, Cevheri Güven 'Bu evet doğru' diyor. Mesut Yılmaz, Ergenekon operasyonunda bizi içeri alan polis 'Evet evet öğrendim, doğru' diyor. Sait Sefa, 'Fuat Avni', 'Tuncay Özkan bunları yaptı' diyor.

Eyyy FETÖ'cüler; eyyy alçaklar, eyyy namussuzlar satılık olan sizsiniz. İğrenç ilişki içinde olan sizsiniz. Ne 95 milyon dolar aldım... Ben satılık değilim hepsini size iade ederim. Bunların hepsi için size dava açacağım.

Recep Tayyip Erdoğan ve Saray düzenini yıkmak için canımla mücadele ediyorum canımla... Alçak adamlar kaçtığınız Amerika'dan bu iftiraları yayarak masum insanların aklını nasıl karıştırırsınız.

Ben size ve Saray'a karşı verdiğim mücadele nedeniyle 6 yıl cezaevinde kaldım, korkaklar. Türkiye'den, Türk halkından çaldığınız paralarla Amerika'da sefahat süreceğinize, bana bu tür iddiaları atacağınıza, milyon dolarlar harcayıp bu iftira kampanyasını yapacağınıza gelin Türkiye'de hesap verin. Ben 6 yıl botunca cezaevinde kaldım kaçmayı düşünmedim. Türkiye'den bir yere gitmedim. Bu iftira kampanyasını yapacağınıza gelin Türkiye'de hesap verin.

Islak imzalı tutanak iddiası

Islak imzalı tutanakların iddiası şu; Ben ıslak imzalı tutanakları o gece aldım. Gece 2 ile 3 arasında bunları götürdüm saraya. Saray bana 95 milyon dolar ödedi.Nasıl ödedi? Islak imzalı tutanakları götürüp verdiği için. 

Peki şimdi size soruyorum, ıslak imzalı tutanak ne demek? Islak imzalı tutanak şu demek, seçim sonrası sandık açıldı. Seçim kayıt altına alındı. Bütün parti yetkililerini ve seçimi yürütmekle görevli memurların birlikte imza attıkları tutanaktır. Bu tutanak kimlere veriliyor? Seçime girilen bütün partilere veriliyor. Ben ne yapmışım? AK Parti'nin de elinde olan ıslak imzalı tutanakları almışım. AK Parti'ye götürmüşüm ve 95 milyon dolar almışım. 

95 milyon dolar 2 milyar Türk lirası demek. Bu alçaklık, bu şerefsizlik bir itibar suikastına dönüşüyor. 

Ey FETÖ'cüler, ey alçaklar satılık olan sizsiniz. İğrenç ilişki içinde olan sizsiniz. Ne 95 milyon dolar aldım ne de ben satılık değilim. Bunların hepsi için size dava açacağım.

"Saray düzenini yıkmak için canımla mücadele ediyorum"

Recep Tayyip Erdoğan ve saray düzenini yıkmak için canımla mücadele ediyorum. Alçak adamlar, kaçtığınız Amerika'dan bu iftiraları yayarak masum insanların aklını nasıl karıştırırsınız? Allah'tan, kuldan utanmaz mısınız? Bunların hesabını sizden tek tek soracağım. 

Fethullaçılar sizlere son kez sesleniyorum; Bu alçaklıklarınızı, boş bir eldiveni yüzünüze fırlatıyorum. Sarayla iş tutan, sarayın emrini tutan onun için Türkiye'yi perişan hale getiren sizsiniz. Ben size ve saraya karşı verdiğim mücadele nedeniyle 6 yıl cezaevinde kaldım.

"Sizinle her daim hesaplaşacağım"

Eğer haklıysanız Türkiye'den çaldığınız paralarla, Türk halkından çaldığınız paralarla Amerika'da sefa süreceğinize, bana bu tür iftiraları atacağınıza milyon dolarlar harcayıp bu iftira kampanyasını yapacağınıza gelip Türkiye'de hesap verin.

Ben 6 yıl boyunca cezaevinde kaldım. Kaçmayı düşünmedim. Türkiye'den bir yere gitmedim. Buradayım, sizinle her daim hesaplaşacağım. Dün hesaplaştım, bugün hesaplaşıyorum, yarın da hesaplaşacağım. "

"Bu iddiaları ortaya atanlar FETÖ'cü"

Sevgili vatandaşlarım, bu iddiaları ortaya atanlar Amerika'da ve Almanya'da kaçak yaşayan Fethullahçılar. Peki onların değirmenine kim su taşıyor? Yalı çetesi. Yalı çetesinin baş aktörü Soner Yalçın. İftira, yalan ve her türlü alçaklıkla yalı çetesinin içindeki arkadaşlarıyla birlikte kirli planlar uyguluyorlar. Bu planlar tutmayınca da iftiralarına devam ediyorlar. 

Nasıl devam ediyorlar? Çok yakın arkadaşları Bahar Feyzan diye bir gazeteci var. Bu gazeteci seçim gecesine kadar benim hiç dikkatimi çekmeyen bir insan. Seçim gecesi CHP'ye gelmiş ve orada öyle şeyler görmüş ki İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a öyle kötü şeyler yapmışım ki...

"Ne ANKA ne de KRT benim değil"

Bütün gazeteciler ordaydı. Sadece Yıldız Yazıcıoğlu, "Biz birkaç soru sormak istiyorduk. O sırada Mansur Bey veya Ekrem Bey 'Tamam yeter' dedi. Siz de 'Tamam yeter' diyerek müdahale ettiniz ve bizi dışarı çıkarttınız. Soru sormamızı engellediniz. Belki ondan etkilenmiş olabilir." dedi. Ben bilmiyorum neden etkilendiğini ama bu gazeteci hanım, birkaç gündür bizim üstümüze basarak meşhur olmaya çalışıyor. 

Bir süre önce KRT'de çalışıyormuş. KRT'de çalışan Bahar Feyzan bazı şeyler söylüyor. Bunu da bizi tutuklamakla görevli olan Mesut Yılmaz alıntılıyor ve "Gazeteci Bahar Feyzan CHP Genel Merkezinde geceyi yaşamış tespitleri çok önemli" diyor.

Ne Anka Haber Ajansı ne de KRT TV bana ait değil. Ama ben o arkadaşlarıma yardımcı oluyorum. Bana bir şey sorduklarında söylüyorum. Çünkü mesleğin en eski ve en iyi bilenlerden biri benim.

Bahar Feyzan için sordum 'KRT'ye alerjisi ne' diye. Yanıt verdiler, 'KRT'deki görevine son verildi' diye. Neden son verdiniz dedim. 'O işverenin sırrı söyleyemeyiz' dediler. 

Peki şimdi KRT'deki işine son verildiği için öfkeli olan Bahar Feyzan, Sayın Genel Başkanımızın seçilmemesi için yaptığı çalışmalar nedeniyle başarısız olduğu için öfkeli olan Soner Yalçın ve Sayın Genel Başkanımızın mutlak olarak aday olmamasını söyleyen ve bunu da benim söylediğimi iddia ettiği sözlere dayandıran Levent Gültekin...

Ben Levent Gültekin'i bir kez gördüm konferans sırasında... Partimizin düzenlediği çalıştayda konuşmacıydı dinledim. 'Seçim gecesi Muharrem İnce sarhoş' dediğimi iddia ettiği söylenmiş, kendisinin adı verilmişti. Kendisini aradım. 'Ben size böyle bir şey söyledim mi?', 'Hayır ben sizi tanımıyorum Tuncay bey' dedi. Ben de kendisini tanımıyorum. 'Biz farklı dünya görüşlerinin insanıyız' dedi. Evet o siyasal İslamcı, ben devrimciyim.

"İçeride bir kavga varmış gibi göstermeye çalışıyorlar"

Niye şimdi harekete geçtiler? İkinci seçimimizi engellemeye çalışıyorlar. İkinci seçimimizde biliyorlar ki biz Saray'ı yıkacağız. Recep Tayyip Erdoğan'ı yeneceğiz. İçeride bir kavga varmış gibi gösterip bize seçimde kaybettirmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar. Biz kazanacağız. 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Ve biz Mustafa Kemal'in sancağını açıp Türkiye'yi daha güzel, daha aydınlık, daha mutlu insanların yaşadığı bir ülke haline getireceğiz.

Bu iftiraların hepsinin hesabını soracağım. Sizi aldatmaya kalkmalarının bedelini onlara ödeteceğim. Size yemin ederek söylüyorum, asla sizi terk etmeyeceğim. Asla sizinle birlikte mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Ta ki Recep Tayyip Erdoğan düşene seçimi kaybedene, bu Saray düzeni değişene kadar, sonuna kadar CHP'nin Altı Ok'unun altında devrimci bir yürek olarak atmaya devam edeceğim."