İngilizce'de yine sınıfta kaldık: Avrupa’da sondan ikinciyiz!

Türkiye’nin İngilizce yeterliliğinde son yıllarda yaşanan gerileme, 2025 verileriyle birlikte daha da netleşti. Yapılan geniş kapsamlı değerlendirmeye göre Türkiye, dünya genelinde 123 ülke arasında 71’inci sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri arasında ise sondan ikinci sırada kaldı.

Türkiye’nin puanı 488’e düşerken, bu sonuç ülke genelinde İngilizce seviyesinin hâlâ düşük yeterlilik düzeyinde olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre en büyük sorun, İngilizceyi yalnızca okul ortamında öğrenip günlük hayatta ve iş yaşamında yeterince kullanamamak.

En güçlü beceri okuma, en zayıf alan konuşma

Değerlendirmede, Türkiye’de İngilizce becerileri arasında belirgin farklar olduğu ortaya çıktı. Okuma becerisi görece daha güçlü görünürken, konuşma ve yazma gibi üretken beceriler zayıf kalmaya devam ediyor.

Özellikle 40 yaş üzeri gruplarda konuşma ve yazma becerilerinde belirgin bir düşüş olduğu görülüyor. Genç yetişkinlerde ise pandemi öncesindeki seviyelere hâlâ ulaşılamadığı dikkat çekiyor.

En iyi performans İzmir’de

Bölgesel sonuçlara göre İngilizce yeterlilikte Marmara Bölgesi ilk sırada yer alırken, şehirler arasında en yüksek puanı alan il İzmir oldu. Ankara da başkentler arasında Türkiye ortalamasının üzerinde bir seviyede yer aldı.

Yapay zekâ ile ölçüm dönemi başladı

Bu yıl yapılan değerlendirmede, ilk kez konuşma ve yazma becerileri de yapay zekâ destekli sistemlerle analiz edildi. Bu yöntem sayesinde daha kapsamlı ve gerçekçi bir yeterlilik profili ortaya kondu.

“İngilizce eğitiminde seferberlik şart”
EF Education First Türkiye Ülke Müdürü Özüm Sekmen, endeks sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi: “2025 araştırması, dünyanın birçok bölgesinde İngilizce yeterliliğinin durağanlaştığını, bazı ülkelerde ise gerilediğini gösteriyor. Türkiye de bu eğilimin dışında değil. Küresel ekonomiye entegre olmanın, uluslararası iş birliğinde yer almanın hatta yapay zekâ çağında rekabet edebilmenin yolu güçlü İngilizce becerilerinden geçiyor. Genç nüfusumuz, artan dijitalleşme ve küresel etkileşim ortamı düşünüldüğünde, İngilizce eğitimine her düzeyde daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. Eğitimde ortak bir vizyonla ilerlersek Türkiye’nin küresel arenada çok daha üst sıralarda yer alacağına inanıyoruz.”