Öğrenme güçlüğü olan çocuklar akran zorbalığının en sessiz mağdurları

Çocukların psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen en ciddi sorunlardan biri olan akran zorbalığı, öğrenme güçlüğü (ÖÖG) yaşayan çocuklar için çok daha yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Auto Train Brain Genel Müdürü ve CEO’su Dr. Günet Eroğlu, bu durumun yalnızca okul başarısını değil, çocukların tüm yaşamını etkilediğini vurguladı. Eroğlu, “Çocuklarımız aslında var olmayan bir tembellik veya dikkatsizlikle suçlanıyor. Bu yanlış etiketleme, onların özgüvenini zedeliyor ve sahip oldukları potansiyelleri göstermelerinin önüne geçiyor” dedi.

Akran zorbalığı, çocuklar arasındaki güç dengesizliği nedeniyle birinin diğerine isteyerek zarar vermesiyle ortaya çıkıyor. Özellikle nörogelişimsel farklılıklar nedeniyle iletişim ve sosyal becerilerde zorluk yaşayan öğrenme güçlüğü olan çocuklar, bu zorbalığa daha fazla maruz kalabiliyor.

Çocuklar çoğu zaman haksız yere “tembel” veya “yaramaz” olarak etiketleniyor

Bu çocuklar çoğu zaman haksız yere “tembel” veya “yaramaz” olarak etiketleniyor. Oysa erken tanı ve doğru eğitim yöntemleriyle desteklendiklerinde, bu farklılıklarını güçlü bir potansiyele dönüştürebiliyorlar. Dr. Eroğlu, “Zorbalığa karşı en güçlü kalkan: Erken tanı ve doğru destek” diyerek, ailelerin ve öğretmenlerin bu süreçteki rolüne dikkat çekti.

Eroğlu, “Bu noktada ailelerin ve öğretmenlerin dikkati, desteği ve özeni bir çocuğun hayatı için büyük önem arz ediyor. Doktorların erken tanısı ve doğru destekle gelişen bir çocuk, akranları arasında özgüvenle durmayı ve kendini savunmayı öğrenebilir. Onların özgüvenini zedeleyen her türlü zorbalık, eğitim hayatlarını ve psikolojik durumlarını derinden etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte öğrenme güçlüklerinin tanısı ve tedavisinde de yeni yöntemlerin öne çıktığını belirten Eroğlu, nörogeribildirim (neurofeedback) yönteminin bu alanda etkili bir araç olduğuna dikkat çekti. “Nörogeribildirim sayesinde beynin öğrenmeyle ilgili zorlanan noktaları hedefleniyor ve yeni sinaptik bağlantılar kurulmasına yardımcı olunuyor. Bu sayede beynin öğrenme süreci destekleniyor. Bu yöntemler çocukların aldığı eğitimleri destekleyen tamamlayıcı bir araç olarak konumlanıyor” diyerek sözlerini tamamladı.