“Sessiz istifa” yaygınlaşıyor: Gençler emeğinin karşılığını istiyor

Görev tanımı dışında çalışmıyorlar

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “sessiz istifa” olarak adlandırılan yeni çalışma yaklaşımı yaygınlaşıyor. Genç çalışanlar, görev tanımlarının dışına çıkmayı reddediyor. Yöneticiler bu durumu “yeni nesil bir tuhaf” diyerek yorumlarken, Sosyolog Prof. Dr. Barış Erdoğan bu eğilimin bir tembellik değil, duygusal geri çekilme olduğunu söylüyor: “Gençler ‘zamanımı neden başkasını zengin etmek için harcayayım’ diye soruyor.”

“Fazla iş, az takdir, sıfır güvence”

Prof. Dr. Erdoğan’a göre günümüz gençliği artık emeğinin karşılığını alamadığını düşünüyor. “Günümüzde işçi bedenini getiriyor ama ruhunu işyerinde bırakmıyor” diyen Erdoğan, çalışma hayatının güvencesizleştiğini, terfi ya da takdir gibi teşviklerin ortadan kalktığını belirtiyor. “Bu da gençlerde aidiyet duygusunu zayıflatıyor, iş yerlerine duygusal bağ kurulmuyor” dedi.

X ve Y kuşağı da sorgulamaya başladı

Z kuşağının iş hayatını yalnızca geçim kaynağı olarak gördüğünü söyleyen Erdoğan, “X kuşağı artık emekliliği bekliyor, Y kuşağı ise geçim mücadelesi içinde. Z kuşağı ise ailelerinden gördüğü ‘çok çalış bir gün senin olur’ sözünü inandırıcı bulmuyor. Onlar için iş, hayatın merkezinde değil” dedi.

“Sadakat ödüllendirilmiyorsa, gençler hayatına odaklanır”

Gençlerin bugünkü koşullarda iş yerlerine sadakat göstermemesinin normal olduğunu ifade eden Erdoğan, “Ebeveynlerinin genç yaşta sahip olduğu imkânların bugün ulaşılamaz hale gelmesi, gençlerde motivasyon kırılmasına yol açtı. Bu nedenle hayatın anlamını iş dışında arıyorlar. Değer görmek, saygı duymak ve geçinebilmek istiyorlar” dedi.

Yöneticiler bu değişimi okumakta zorlanıyor

Prof. Dr. Erdoğan, “Özellikle geleneksel sektörlerde çalışan yöneticiler, gençlerin kurumsal sadakat göstermemesini disiplinsizlik olarak değerlendiriyor. Ancak bu yüzeysel bir bakış. Gençler sadece haklarını arıyor. Onlar eski sistemin parçası olmak istemiyor, yeni bir çalışma kültürü arıyor” ifadelerini kullandı.