Hakan Kulaçoğlu

Hakan Kulaçoğlu

Kopenhag ve Ötesi

Trabzonspor, Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi’ne katılma yolunda çok zor bir maça çıkıyor. Kazanırsa, tarihinde ikinci kez bu arenada mücadele etme onuruna erişecek olan Bordo-Mavililer daha önce aynı rakiple iki kez eşleşmişler ve elenmişlerdi. İki takım ilk kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nda karşı karşıya geldiklerinde tarih 14 Eylül 1977’di ve rakibin o zamanki adı Boldklubben 1903’tü. Avni Aker’deki mücadelede tek kale oynayan Trabzonspor rakip kaleciyi sadece Necdet ile 73. dakikada aşabilmişti. Bu satırların yazarı o maçı tribünde konuk Danimarkalı futbolseverlerle birlikte izlemişti. Sunay Akın o maçı Kule Cambazı kitabında kendine özgü tarzıyla anlatır:

“Rakip ünlü masalcı Andersen’in kenti olan Kopenhag’ın takımıdır. Konuk takımın kalecisi Poulsen’in elinde oyuncak bir bebek tuttuğunu gören taraftarlar buna anlam veremezler. Kopenhag kalecisi, uğuru olan oyuncağı maç başlamadan önce koruyacağı kalenin ağlarına takar. Poulsen, Trabzonspor ataklarını başarıyla durdururken her seferinde oyuncak bebeğe gülümser. Maçın 73. dakikasında esmeye başlayan rüzgâr önce iki takımın bayraklarını dalgalandırır… Saha kenarındaki yedek futbol topunu yerinden oynatan rüzgâr, Poulsen’in koruduğu kalenin ağlarını da sallamaya başlar… Danimarkalı kaleci, oyuncak bebeğinin yere düştüğünü fark edince, onu yerden kaldırmak üzere kaleye yönelir ama Trabzonsporlu futbolcuların orta sahayı geçip atağa kalktığını görür. Poulsen bir an yerdeki bebeğe bakar… Bordo-Mavili oyuncular ceza sahasına daha da yaklaşmıştır, uğrunu ağlara asmaya zamanı yoktur. Necdet’in şutu kendine güvenini kaybetmiş Kopenhag kalecisinin yanından geçer ve ağlarla kucaklaşır.”

Danimarka’daki maçta ise rakibin uğuru bir oyuncak bebek değil, kanlı canlı ve İsveçli hakem Ericson’dur. İlk gol 40. dakikada Lars Francker’den gelir ve oyuncularımız bu gole ofsayt nedeniyle uzun süre itiraz ederler. Bitime 8 dakika kala bu kez daha açık bir ofsayt pozisyonunda yine Francker ev sahibine turu getiren golü atar. İşte burada film kopar ve futbolcuların isyanına maalesef tribündeki gurbetçilerimizin taşkınlığı eklenir. Kafasına şişe isabet ettiği ve bayıldığı açıklanan Ericson maçtan sonra ofsayt golün suçunu yardımcısına yükler.

Bordo-Mavililer hem elenmiş hem de Avrupa’dan 1 yıl men cezası almışlardır. Ligde 2 sezon üst üste ipi göğüsleyen Karadeniz ekibi yine favori olduğu 1977-78 sezonunda TFF’nin “Nasılsa cezalılar, şampiyon olurlarsa ülkemiz temsil edilemeyecek” bahanesini yenemezler ve ligi ikinci sırada tamamlarlar. Ligin ilk yarısının son haftasında Trabzon’da kaleci İvançeviç ve hakem Talat Tokat’ı geçemeyip Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalan Bordo-Mavililer, 30. haftada İnönü’de şampiyonluğu daha önce garantileyen rakibini 1-0 mağlup edip saha kenarında bekletilen kupayı almadan soyunma odasına gidecek kadar keyfini kaçırır. Bir hafta sonra Ankara’da oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçının galibi de aynı skorla Trabzonspor’dur. O sezonki 3 maçta rakibinden gol yememiştir. Ancak olan olmuş, sonraki 3 yılla birlikte peş peşe 6 kez şampiyonluk gibi erişilemeyecek bir rekor Kopenhag maçının diyeti olarak ödenmiştir.

Trabzonspor ile Boldklubben 1903 ikinci kez bu kez 1991-92 sezonunda UEFA Kupası yani Kupa-2’de karşı karşıya gelirler. Trabzonspor sırasıyla Dinamo Zagreb’i ve Olimpik Lyon’u elemiş, bu maçlarda 12 gol atıp 7 gol yemiştir. Danimarka ekibi ise 2. turda karşılaştığı Avrupa Devi Bayern Münih’i evindeki ilk maçta 6-2 hezimete uğratmayı başarmıştır. Üçüncü tur eşleşmesinin ilk randevusu Kopenhag’dadır. Ev sahibi takım 35. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen devre bitmeden golü bulur ve skoru maç boyunca korur. Rövanş maçında Trabzonspor 57. dakikada öne geçer, ikinci gol için büyük baskı kurar ama Danimarkalı savunma oyuncusu Lars Olsen’in hatası sonucu yenen gol tur atlayan tarafı belirler. Yavaş ve yetersiz bulunan Olsen sezon sonunda gönderilir ama sadece 5 hafta sonra İsveç’te Avrupa Danimarka Milli Takımı kaptanı olarak kupayı kaldırır.

Boldklubben 1903 sonuncusu 1976’da olmak üzere 7 kez lig şampiyonluğuna ulaştıktan sonra finansal zorluklar nedeniyle 1992’de ülkenin ve kıta Avrupa’sının en eski futbol kulübü Kjøbenhavns Boldklub birleşir. Artık kulübün yeni bir ismi vardır: F.C. Copenhagen. Yeni marka tıpkı Trabzonspor gibi kentin kulüplerinin birleşmesiyle yaratılmıştır. Kırmızı-Siyah’tan Mavi-Beyaz’a dönen formalarla çıkılan ilk sezonda hemen lig şampiyonluğuna ulaşılır. Bu başarı sonradan 13 kez daha tekrarlanır. Şampiyonlar Ligi’nde 4 kez gruplarda mücadele eden F.C. Copenhagen ekonomik kadrolu ancak engin deneyimli bir takım olarak tekrar karşımıza çıkar.

Filibo Fabri’nin 29 Ekim 1854 tarihinde Trabzon’a konsolos vekili olarak atanmasıyla başlayan Trabzon-Danimarka ilişkisinin bu gece oynanacak Şampiyonlar Ligi play off rövanş maçıyla yeni ve bu kez bizleri mutlu eden bir renge bürünmesi hepimizin dileği. Peş peşe gelen sakatlıklar ve Antalya yenilgisiyle morallerin bozulduğu Bordo-Mavili camiada bu maçın önemini biliniyor ve artık şeytanın bacağı kırılsın isteniyor. Aslan lakaplı Danimarka temsilcisi ise Karadeniz Fırtınası karşısında daha önceki randevulardaki kadar şanslı olmayı diliyor. Nemli ve sıcak bir Karadeniz akşamında başlayıp belki de gece yarısından sonraya sarkacak bir heyecan futbolseverleri bekliyor. Umudumuz son bir haftadakinden daha dikkatli, daha arzulu ve daha tempolu bir Trabzonspor izlemek ve sonunda sevinen taraf olmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Kulaçoğlu Arşivi