Türkiye’de gündemi alt üst etmesi gereken bazı konular ve gelişmeler nedense hak ettiği önemin toplumsal karşılığını bulamıyor. Buna karşın, bazen incir çekirdeğini doldurmayacak toplumsal meselelerle yatıp kalkıyoruz.

Kuşkusuz ki bunun en önemli nedenlerinden biri sosyal medya ve sosyal medyanın işleyiş biçimi. Sosyal medya önemli bir etkileme aracı olduğu kadar bazen kamuoyunu etkisizleştirebiliyor. Bir diğer önemli neden hiçbir düşünsel emek harcamadan her toplumsal meseleyi ait olduğumuz toplumsal kutbun bakış açısından değerlendirme kolaycılığımız. Biz grilerin değil, siyah ve beyazların hüküm sürdüğü bir toplumuz.

Bunun üzerine bir de toplumsal ilgi alanımızı tanımlayan eşikler devreye girdi mi gündem, ana konu başlıklarından bir anda yan konulara sapıyor ya da tek bir konu gündemi işgal ediyor.

Bugünlerde yeterince ilgi görmeyen konuların başında Turgut Özal’ın evinden çıkıp bir kağıt hurdacısında bulunan çok gizli Milli Güvenlik belgesi ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çok sınırlı bir süre boyunca toplumsal tartışmalara açılan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli geliyor.

Maarif Modeli özel olarak açılan bir sitede 27 ana başlık çerçevesinde kamuoyuna sunuldu. Biri genel model tanıtımı ve diğerleri de farklı sınıflara hitap eden Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Hayat Bilgisi, İnsan Hakları, Vatandaşlık ve Demokrasi, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Peygamberimizin Hayatı, Fizik, Kimya ve Biyoloji gibi dersleri ele alıyor. İlginizi çekeceğini umarak site bilgisini de paylaşayım: https://gorusoneri.meb.gov.tr/

Kısa bir köşe yazısında önerilen müfredat değişikliğini tam anlamıyla ele almak mümkün olmayacaktır. Ancak bu yazıda, farklı derslerin müfredat yapısını oluşturan tanımlamalar ve geliştirilen söylemler aracılığıyla bu derslerin kendi kendini anlatmasını istiyorum:

“İnsan madde ve manadan oluşur. İnsanın varoluşunu olgunlaştırması, kemale erdirmesi esas itibarıyla eğitim ile gerçekleştirilebilir. İnsanın hayatında iyi, doğru, faydalı ve güzel; hep bu çerçevede farklı şekillerde ortaya çıkar. Bu bağlamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, sahip olduğu mefkûre ile toplumu ve ülkesini imar eden şahsiyetler yetiştirmeyi ahlaki bir sorumluluk olarak ele alır. Bu çerçevede değerler, geniş bir perspektifle sistemi bütünleyen anlamlı bir olgu olarak ele alınır; programların ruhunda tabii bir şekilde yer alır.”

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programları erdemli insanı yetiştirmek için erdemlerin alt boyutları olan değerleri ve eylemlerini programlar arası bileşenler olarak ele almaktadır. Böylece değerler programın diğer ögelerinden, becerilerden ve alan içeriğinden ayrık bir şekilde değil programa kaynaşık olarak işlenmektedir. Milli ve manevi değerlerin yaşandığı Huzurlu Aile ve Toplum, içsel ahenge sahip Huzurlu İnsan ve çevre dostu yaşantıların oluştuğu Yaşanabilir Çevre.”

“Ülkemizin deniz yetki ve çıkar alanlarındaki hak ve menfaatlerini koruma ve savunma noktasında Mavi Vatan’ın Adalar Denizi, Karadeniz, Akdeniz ve Marmara Denizi sınırları açısından ülkemizin jeopolitiğindeki önemine yer verilir.”

“Öğrencilere Millî Mücadele, terör, darbe, afet, bilim, sanat ve spor gibi konularda yaşananlara yönelik yazılı ve görsel kaynaklardan örnekler sunulur. Bu örnekler içerisinde 15 Temmuz Darbe Girişimi, Türkiye Kadın Millî Voleybol Takımı’nın dünya şampiyonluğu, Erkek Ampute Futbol Millî Takımı’nın dünya şampiyonluğu (...) uzaya giden ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Alper Gezeravcı, Millî Kalkınma Projeleri (İHA, SİHA), 6 Şubat depremi yer alabilir.”

“Ayrıca yakın zamanda hayata geçirilen millî kalkınma hamlelerinden İnsansız Hava Aracı (İHA), Millî Gemi (MİLGEM), Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), Türkiye Uzay Ajansı (TUA), Bilişim Vadisi, Türkovak (TURKOVAC), ilk yerli otomobil, Türkiye Cumhuriyeti Gemisi (TCG Anadolu), Millî Muharip Uçak (KAAN) ve millî kalkınmada etkili olan araştırma geliştirme (AR-GE) çalışmaları ile inovasyon süreçlerinden örnekler verilir.”

Ve son olarak, biyoloji dersi öğretim programında evrim kelimesi bir kez bile geçmiyor.