Aylarca evine tıkılan insanların tüm kısıtlamalar kalktığı zaman kendini dışarı atacağı gün gibi ortadaydı.
Yeteri kadar aşı yapmadan
kalkan kısıtlamaların üstüne
bir de 9 günlük tatil gelince,
üstüne bir de Marmara
kıyılarında yaşanan müsilaj sorunundan kaçış eklenince Ege ve Akdeniz kıyıları tarihinin en kalabalık günlerini yaşadı.
Kanalizasyonlar patladı, ekmek, su, gıda maddesi bulunamadı.
Sokaklarda, plajlarda yatanların yanına Çeşme’de otoyolun su kanallarında yatanlar eklendi.
Hâl böyle olup yeterli önlem ve denetim olmayınca vaka sayıları yine patladı.
8 Mayıs’tan bugüne en yüksek sayıyı (17 bin) gördük dün.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi meydanı boş bulan aşı karşıtları iyice azıttı. “Aşı olun” diyen herkese saldırdılar. Artık insanlar aşı olun çağrısı yapmaya çekinir oldu.
Dikkat edin, ünlülerin sosyal medya hesaplarında yaptıkları aşı çağrıları azaldı.
Kendi toplumunun büyük bölümünü aşılamış ülkelerden gelen vaka bilgileri, hastaneye yatacak kadar hastalanan veya hayatını kaybedenlerin yüzde 98-99’unun aşı yaptırmamış olanlar olduğunu gösteriyor.
Bu veriye rağmen halen Bil Gates’in kendisine çip yerleştireceğine inanan cahiller var memlekette.
Bu durumda toplum
sağlığını tehlikeye atan bu insanlara artık kısıtlama getirmenin vakti gelmedi mi?
Aşı olmayanların kapalı mekanlara alınmaması, devlet dairelerinde çalışanlara aşı zorunluluğu getirilmesi gibi kararlar çoktan birçok ülkede alınmaya başladı.
Biz neyi bekliyoruz?
Vakaların yine 50-60 binleri görmesini mi?
Aşıyı özendirici kampanyalar neden yapılmıyor?
Mesela Ulaştırma Bakanlığı
ve Sağlık Bakanlığı işbirliği
yapıp GSM operatörlerini ikna ederek aşı yaptıran gençlere misal 50 GB internet vermeyi niye düşünmüyorlar?
Televizyon programlarında saçmalayan herbokologları takip edeceklerine bilim insanlarını takip etsinler sosyal medyada bir zahmet yetkililer.
Kendi akıllarına gelmeyen birçok yöntemi aylardır öneriyor bu insanlar.
Dediklerinin onda birini yapsaydık şu anda bu durumda olmazdık.